translarla girilen ilginç diyaloglar

istanbulda kaldığım sıralar, karşı apartmandan;
a: trans abla
p: panda

a- yavru hepsi senin mi? *
p- yok abla onların sahibi var.
a- sahibini çağır o gelsin.
p- olmaz, kaparsın sonra.
a- ahahaha. ya malı ya da sahibini seç birini.
p- mal senin olsun abla.
a- zamanı gelince alırım ona göre.

2-3 hafta sonra zil çalar. mercekten bakılır, merceğe bile sığmayan abladır.
sessizce arka odaya kaçılır. kapının arkasından bağırtısı gelir.
a- yavrum aç kapıyı, delikten gölgen göründü, aç burayı ayağa kaldırırım.
hırgür çıkmasın diye kapı zinciriyle birlikte aralanır. kalbim yerinden çıkacak korkudan.
a- aç lan mallarımı beslemeye geldim.
elinde bir tencere yemek, bir poşette de kola.
-hey yakışıklı azıma aliyim mi ?
+ay ablaa ben de azıma alacak bi şey arıyom.
-ayyy ibiine utanmıyon mu bi kilo sakalınla götünü siktirmeye.
gülüşmeler.
-hahahha kolay gele abla.
+saol bacım rast gele.
bahçelievler merobilmem ne hastanesinde annesiyle beraber sıra bekleyen bir afet-i devran. annesi dediysem belli. hık demiş burnundan düşmüş. bu kadar benzerlik olur bir ana-kız arasında.

b: ben
a: trans abla.

b: geçmiş olsun *
a: saol canım. sana da. neyin var?
b: ben değil arkadaşım, endoskopi, senin neyin var?
a: hamileyim kontrole geldim,
b: ?!?!?!?!
a: aahahahahahah allah canını almasın, bende endoskopi olcam. sanırım seninkini bekliyorum. o çıkınca giricem.
b: benimki değil kız, arkadaşım sadece.
a: ay tamam bee arkadaşın olsun, yemedik hahahah,

o arada arkadaşım (yani benimki) sedyede çıktı. ben tabi kaltım sedyede elinden tutup durumunu sordum. bizim ablayla göz göze geldim o anda, abla kafasını sağa sola sallayıp sırıtarak sessizce 'orospuuu' diye mırıldandı.. bende bi öpücük atıp göz kırptım, karşılıklı sırıttık birbirimize.
bakırköy'de bir kafede fal baktırırken kahvenin soğuması için cebindan çıkardığı çakısını fincanın tepesine koyduğunda hiç başlayamadığım diyalog.*