üsküdar'a giderken

türkiye'nin gelmiş geçmiş en komik dizisi olabilecekken üç beş bölümde yayından kaldırılmış, tadı damaklarda kalmış dizidir.

artık filiz adı da yuğurt yedim taş çıktı da bambaşka anlamlar ifade eder izleyicilerine...
efendim müthişliğinin bir kısmı dünyaya bir mühendisin gözünden bakması ve mühendis dünyasını çok şahane anlatmasından gelmekte olan dizidir:



aklıma bu şarkı geliyor

jale sancak'ın "kenti dinlemek büyülü kent istanbuldan öyküler"adlı kitabında sunay akın dilimize pelesenk olmuş şarkının geçmişine dair bazı dipnotlar geçiyor. 1850'li yıllarda kırım harbi dolayısıyla istanbul'a gelen iskoç kilt giymiş askerler dalga konusu olur. bunların geleneksel ezgilerine de bir halk ozanı tarafından sözler yazılır. üsküdar'a gider iken iskoç marşı olmaktan çıkıp; dünyaya yayılan ezgisi dilden dile dolaşan ve halâ birçok geleneksel müziğe alt yapı oluşturan bir müzik olur. türkiye, yunanistan, arnavutluk, sırbistan, ürdün, amerika,ve hatta japonya'ya kadar gitmiş ezgiler. paylaşacağım videoda tüm saydığım ülkelerden pasajlar var vaktiniz olursa dinleyin çok sevimli.
youtube’u aç. jordi savall- üsküdar’a gideriken yaz. en üstte çıkanı dinle. enfestooo!! (burda video paylaşmayı beceremedim, o yüzden böyle tarif ediyorum)