aussiebum

Durum: 1108 - 0 - 0 - 0 - 05.11.2020 21:50

Puan: 17072 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oh, by the way which one is pink?
  • /
  • 56

the piper at the gates of dawn

the piper at the gates of dawn

pink floyd'un ilk uzun çaları. ayrıca syd barrett'ın içinde bulunduğu tek albümdür. barrett müziğinin en gerçek örneğidir. albümdeki parçalar bisikletler, cüceler, peri masalları, korkuluklar ve uzay öğeleri üzerine yazılmıştır**. albüm 1967 senesi britanya ve amerikada piyasaya sürülmüştür. albüm kapağına bakıp ''çok mu dinledim acaba?'' diye kendinize sorabilirsiniz.

roger waters

kendisinden nefret ettiğim, bir zamanlar pink floyd'un beyni olan bas gitarist, vokalist. syd beyin hücrelerini acide feda edip gruptan atıldıktan sonra egosu tavan yapan bu abimiz bir zaman sonra pink floyd'un kendinden ibaret olduğunu düşünmeye başlamıştır. yetenekleri tabi ki yadsınamaz ancak megolamanın önde gidenidir. oysa o bizlere öğretmiştir makineye karşı gelmeyi. ancak egosunu tatmin edemeyip makinanın bir parçası olmuştur. floyd'u bıraktıktan sonra solo kariyeri tutmamıştır nitekim. bu yüzden eski floyd şarkılarına abanmıştır konserlerinde.

winamp

last fm free player ile birlikte bilgisayarımda vazgeçemediğim müzik player.

breathe

caz müziği çok seven rahmetli richard wright'ın miles davis'in kind of blue albümünde sıkça kullandığı bir akordan esinlenerek piano introsunu yarattığı dark side of the moon albümünün 2. parçası.

breathe, breathe in the air.
don't be afraid to care.
leave but don't leave me.
look around and choose your own ground
for long you live and high you fly
and smiles you'll give and tears you'll cry
and all you touch and all you see
is all your life will ever be.

run, rabbit run.
dig that hole, forget the sun,
and when at last the work is done
don't sit down it's time to dig another one.
for long you live and high you fly
but only if you ride the tide
and balanced on the biggest wave
you race towards an early grave


home, home again.
i like to be here when i can.
when i come home cold and tired
it's good to warm my bones beside the fire.
far away across the field
the tolling of the iron bell
calls the faithful to their knees
to hear the softly spoken magic spells.

on the run

david gilmour'un üzerinde bir adet klavye ve efekt özelliği bulunan bir synth ea ile icra ettiği dark side of the moon şarkısı.

en iyi yardimci erkek oyuncu

bankacibear

akbank

carrefour ile anlaşmalı bankadır. birbiriyle yarışırlar müşteriyi dömeltmek için.

ilişkilerdeki ilk günler

-sık sık kesilen koliler
-''eski sevgilimi ben terkettim'' yalanları
-''biraz ağırdan mı alsak?'' yalanı ile karşıdakinin ne denli ilişkiye baktığı
-bar hayatına verilen kısa bir mola
-yeni bir msn hesabı
-facebook arkadaş listesi temizliği
-sosyal yaşamdan kopukluklar
-''nasıl pink floyd'u sevmezsin ya salak şey??'' sorusu
-vizyona o dönemde giren filmlere en az iki kere gitme etc. etc. gibi mottolar...

dediler ki

şuanda ayı radyo'da çalan şarkıdır. uzun zaman olmuştu dinlemeyeli. güzel oldu.

us and them

kulaklıkla son ses dinlendiğinde manyak manyak triplere sokan dark side of the moon'un 7 numaralı parçası.

us, and them
and after all we're only ordinary men.
me, and you.
god only knows it's noz what we would choose to do.
forward he cried from the rear
and the front rank died.
and the general sat and the lines on the map
moved from side to side.
black and blue
and who knows which is which and who is who.
up and down.
but in the end it's only round and round.
haven't you heard it's a battle of words
the poster bearer cried.
listen son, said the man with the gun
there's room for you inside.
"i mean, they're not gunna kill ya, so if you give 'em a quick short,
sharp, shock, they won't do it again. dig it? i mean he get off
lightly, 'cos i would've given him a thrashing - i only hit him once!
it was only a difference of opinion, but really...i mean good manners
don't cost nothing do they, eh?"
down and out
it can't be helped but there's a lot of it about.
with, without.
and who'll deny it's what the fighting's all about?
out of the way, it's a busy day
i've got things on my mind.
for the want of the price of tea and a slice
the old man died.

money

harika bir soloya sahip pink floyd şarkısı.

money, get away.
get a good job with good pay and you’re okay.
money, it’s a gas.
grab that cash with both hands and make a stash.
new car, caviar, four star daydream,
think i’ll buy me a football team.

money, get back.
i’m all right jack keep your hands off of my stack.
money, it’s a hit.
don’t give me that do goody good bullshit.
i’m in the high-fidelity first class traveling set
and i think i need a lear jet.

money, it’s a crime.
share it fairly but don’t take a slice of my pie.
money, so they say
is the root of all evil today.
but if you ask for a raise it’s no surprise that they’re
giving none away.

huhuh! i was in the right!
yes, absolutely in the right!
i certainly was in the right!
you was definitely in the right. that geezer was cruising for a
bruising!
yeah!
why does anyone do anything?
i don’t know, i was really drunk at the time!
i was just telling him, he couldn’t get into number 2. he was asking
why he wasn’t coming up on freely, after i was yelling and
screaming and telling him why he wasn’t coming up on freely.
it came as a heavy blow, but we sorted the matter out

the great gig in the sky

pink floyd'un ölüm temalı şarkısı. dark side of the moon albümünün 5. parçasıdır.

richard wright'ın piano introsu ile başlar. devamında; "and i am not frigtened of dying, any time will do, i don't mind. why should i be frightened of dying? there's no reason for it, you've gotta go sometime, never said i was frightened of dying." sözleri ile devam eder. son olarak clare tonny ablamızın hayvani zenci gırtlağı yaparak söylediği solo performans ile devam eder.


richard wright

28 temmuz 1943 gününde cennette piyano çalma işinden sıkılıp pink floyd denen lanet grubun piyanistliğini üstlenerek attığı ritimlerle dinleyiciyi ölüp ölüp diriltmiş ingiliz piyanist, söz yazarı. bazı şarkılarda geri vokal ya da ana vokal görevlerini üstlenmişliği vardır. ne yazık ki 15 eylül 2008 günü cennetteki görevine geri dönmüştür. roger'ın yüksek egosu yüzünden gruptan ayrılıp, roger'ın gitmesiyle geri dönmüştür. caz müzik tutkunudur. yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyordur eminim ki.

speak to me

dark side of the moon'un giriş parçası. parçada söz bulunmamaktadır aslında. nick mason'ın davul ritimleri girer. arkasından peter watts abimizin ''i've been mad for fucking years, absolutely years, been over the edge for yonks, been working me buns off for bands. i've always been mad, i know i've been mad, like the most of us have. very hard to explain why you're mad, even if you're not mad'' sözleri ve kahkalar ile devam eder.

şarkıda duyulan diğer ses efektleri;

- eclipse şarkısının kalp atışları
- time'da karşımıza çıkan saat sesleri
- money parçasında bizleri çosturan para sesleri
- on the run'dan helikopter efektleri
- the great gig in the sky'dan clare torry vokali
- breathe parçası girişi piyano ritimleri

dark side of the moon

dark side of the moon

dark side of the moon gösterilmekte zorlanılan politik, felsefik, yardımseverlik empatisinin bir ifadesidir. tüm grubun beraber çalıştığı bir albümdür. grup üyelerinin ünlü ve zengin olmak amacıyla yarattığı bir albümdür. roger waters'ın keşfettiği yeni fikirler zamanın yeni jenerasyonunu fazlasıyla etkilemiştir. bu jenerasyon olarak bizler hala aynı fikirdeyiz. albümün 30 milyondan çok satmasının en büyük nedeni zengin olmasıdır. birçok şarkı, birçok fikir aynı albüm altında toplanmıştır. zamanında tüm zamanların rekoruydu bu albüm ta ki michael jackson thriller albümünü çıkarana kadar. 14 yıl boyunca listelerde 750 hafta kaldı. büyük bir albümdür ve büyüklüğü sadece satış rakamlarından değil etkisinden de kaynaklanıyordu. underground müzik ve progresif rock'ı zirveye tırmandırmıştır. birçok geleneksel pop değeri taşıyan bir kayıttı. karanlık bir odada dinlemek isteyebileceğiniz bir albümdür aynı zamanda. mükemmel bir konsept albümdür. grubun eli ayağı olan syd acid triplerinenden kafayı yiyip gruptan ayrıldığında grup ne bok yiyeceğini bilmiyordu. herkesin eli ayağına dolaşmıştı. ancak syd gittikten sonra pink floyd soundu şarkılardan çok ses parçaları haline dönüşmeye başladı. syd'den sonra david gilmour abimizle grup amerika turnesinde olağan üstü bir iş çıkarmıştır. hayranları yeni halüsinatif sersemletici pink floyd müziğine aşık olmaya başlamıştı. grup yeni sounda meddle albümünün arka kısmında yer alan echoes şaheseri ile selamını zaten çakmıştır. glam rock'ın yükselişte olduğu zamanlarda çıkmıştır bu albüm. mark bolan ve david bowie ile ziggy stardust'ın kendi pop fantazilerini ürettikleri yıllar. floyd bu temalar ağırlıklı bir albümle geldi. modern dünyada yaşamayla ilgili bir hikaye basit bir tiyatro parçası yarattı. albüm grup üyelerinin de içine sinmişti. insanları etkileyen birçok şey vardı albümde. sizi bir yöne veya diğerine yönlendirecek baskılar vardı. ve sizi deliliğe, ölüme, empatiye, açgözlülüğe ve diğerlerine iteleyen bişeyler. fiziğe newton'un bakışı gibi. ilginç birşey vardı ve orada olmalıydı. bu albümün konusu işte buydu. çoğu grubun yaşadığı herkesin aynı tarafta olduğu, fikri sevdiği, az veya çok üzerine düşeni yapacağı bir albüm.

kısacası, ışıkları kapatıp, kulaklığa verilen son ses ile dinlenilen bir albümdür.

en çok boş alanlar

sözlüğün istatistikler kısmında bir hede. ama merak ediyorum acaba sözlük kimin en çok boşaldığını nerden biliyor? acaba dark bear evlerimize gizli kamera mı döşedi?

charles darwin

türlerin kökeni isimli yayınladığı ünlü kitabında darwin eş zamanlı olarak alfred russell wallace ile doğal seçilim yoluyla evrim teorisini ortaya atmıştır ve tüm canlıların ortak bir kökenden geldiklerini, canlı türlerinin değişime uğramasının ve çeşitlenmesinin sebebinin lamarck’ın öne sürdüğü gibi çevre değişiklikleriyle kazanılan özelliklerin ve becerilerin gelecek nesillere kalıtım yoluyla aktarılması değil, herhangi bir türün bireyleri içinde zaten var olan farklılıklar ve değişkenliklerden, bu özelliklere sahip bireylerin çevre şartlarına daha iyi uyum gösterebilenlerin diğerlerinden daha elverişli şartlar bularak daha çok üreyip çoğalabilmesini öne sürmüştür.
  • /
  • 56

Toplam entry sayısı: 1108

3 kasım 2020 abd başkanlık seçimleri

donald trump'in erken sevinip sonunda kuskuyu alacagi secim.

gaytorrent.ru

zamanında 200 gb arşiv yapmamda çok büyük emeği vardır kendisinin. ancak bugünlerde üye alımını durdurmuşlardır. şimdi o bear kategorisine ne filmler düşmüştür.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

brandon flowers - crossfire

kim ister ki gay olmak

kesinlikle ben!

bu soruyu kendine soran eşcinseller üzülerek söylüyorum kendileriyle barışamamışlardır henüz.

anzak

australian and new new zealand army cops. 1. dünya savaşında geliboluda türk ordusuna karşı savaşmış kuvvetlerin genel adı. eksik olmasın başımızın tacı ingilizlerin zorla savaşa soktuğu avustralya ve yeni zelandanın zorlama bir ordusudur aslında. muhtemelen şuan koli kestiğim aussie ve kiwilerin büyük büyük babalarıdır.

(bkz: savaşma seviş benle)

sevgili 17 yaşımdaki halim

23. doğum gününü göreceksin. önünde rahat daha 6 sene garanti var, tadını çıkar. seneye ailene dişilerden hoşlanmadığını açıklayacaksın. hayvani tepkiler alacaksın elbette ama kararının arkasında dur. o tıraş makinesini yerine koy. zamanı gelince sakalın zaten çıkacak. iki kulağını deldirip saçlarını 3 numaraya vurdurma. asla bir david beckham olmayacaksın. otur biraz derslerine çalış. facebook, twitter hayat kurtarmıyor. gerçi sen bilmiyorsun onların henüz ne olduğunu ama yakındır tanışacaksın. sayısalı seçme. allah belanı verir. dile kabiliyetin var. o alanda bir mesleğe yönel. mühendislik sana göre değil. değil işte. beni dinle sen. sana sigara uzatan arkadaşlarının yanına uzun bir müddet uğrama. ilerde elektro gitara falan merak salacaksın. bence şimdiden başla. her önüne gelene sırrını verme. kendi içinde yaşamayı öğren bazı şeyleri. seneye cillop gibi bir sevgili yapacaksın. sana çok şey katacak. o adamın değerini bil, ağzını yüzünü kırarım senin. üzme onu. richard wright yakında ölecek pampa, kendini hazırla yavaştan. justin bieber diye bir bebe müzik piyasasının kökünü kurutacak. pink floyd dinlemeye devam et. zaten onun dışında bir boku beceremiyorsun.

en çok boş alanlar

sözlüğün istatistikler kısmında bir hede. ama merak ediyorum acaba sözlük kimin en çok boşaldığını nerden biliyor? acaba dark bear evlerimize gizli kamera mı döşedi?

evli bir erkekle ilişki yaşamak

karısını sizinle aldatıyor cümlesi yeterli sanırım.

ben buraya boşalıyorum dark bear gelir temizler

dark bear ortalarda yokken yaptığımız eylemler bütünü. ne kadar imlaya, yazıma, entry mantığına aykırı düşmemeye çalışsak da dark bear bir şekilde bir hatamızı bulur.

dark bear: ama tatlım tire kullanmıyoruz.

aussiebum: darkım bearım, tamam bir daha kullanmicam.

2 gün sonra,

dark bear: lan yosma aussiebum bu sefer de kesme işareti kullanmışsın.

aussiebum: mmm şey ya...* ya bebeğim ben uyuyordum arkadaşım girmiş kasmış o entryleri. valla bak!

ironinin allahıdır.*

bu su hiç durmaz

bülent ortaçgil'in oyuna devam albümünden leziz bir parça.

kar gibi örttün üstünü
içinde tüm çiçekler
birer birer titrediler
uykusuzluğundan belliydi
kafanda birikintiler
teker teker döküldüler
sen hep kendine önlemler aldın
ben kendime yasaklar koydum
önümüzde barajlar var
bu su hiç durmaz

yaşamak dop doluydu
akan pınarlar gibi
inanmayanlar beklediler
umutlarını borç verdin
cebinde hiç kalmadı
dostların anlamadılar
sen hep kendine önlemler aldın
ben kendime yasaklar koydum
önümüzde barajlar var
bu su hiç durmaz

nar gibi güzelliğin gizliydi
vereceklerin fazlaydı
insanlar inanmadılar
sustun sustun konuşmadın
sonra kaçtın arkana bakmadan
insanlar şaşırdılar
sen hep kendine önlemler aldın
ben kendime yasaklar koydum
önümüzde barajlar var
bu su hiç durmaz

gay olduğu için ayrıcalık bekleyen gay

konu eşitliğe gelince avaz avaz bağıran hemcinslerimizin askerlik çağında girdikleri tripler vesvelesi. kusura bakma kardeşim sen straightlerle eşit haklara sahip olmak istiyorsan her straight birey gibi gidip askerlik görevini yerine getireceksin. yok ben ayakları kokan erkeklerin bulunduğu ter kokulu o koğuşlarda yatamam edalarına giriyorsan bülent ersoy taktiğine başvuracaksın. şöyle ki, otuzbin lira ödeyip bedelli yapmak sana çok mu geliyor? onbin liraya kestirip yirmibin lirayı cebe atacaksın. kapiş?

mustafa kemal atatürk

100 kusur yasinda hala iti kopegi korkutuyor.

mustafa kemal atatürk

130 yaşında hala iti köpeği korkutmaktadır.

greenpeace

her hafta arayıp şu eyleme katılıyoruz bize bağış yaparmısınız diye dilenmekten bıkmayan örgüt. hayır yapmıyorum. hangi sorunu çözdünüz de bağış istiyorsunuz anlamadım ki?

pink floyd

beatles dan her zaman bir gömlek üstündür.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.