aussiebum

Durum: 1108 - 0 - 0 - 0 - 05.11.2020 21:50

Puan: 17072 - Sözlük Kaşarı

15 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

oh, by the way which one is pink?
  • /
  • 56

karar bize ait

ne zaman dinlesem aklıma bodrumu getiren meyra&burak kut şarkısı.

giderken

çok güzel bir sunay akın şiiri.

bilerek mi yanına
almadın giderken
başının yastıkta
bıraktığı
çukuru
güveniyordum
oysa ben sevgimize
vapur iskelesi
ya da tren istasyonundaki
saatin doğruluğu kadar
beni senin gibi
bir de annem terketmişti
ki göbeğimde durur
onun yokluğundan
bana kalan
çukur

the thin ice

anne ve babamın bana söylemelerini istediğim şarkı.

momma loves her baby
and daddy loves you too.
and the sea may look warm to you babe
and the sky may look blue
but ooooh baby
ooooh baby blue
oooooh babe.

if you should go skating
on the thin ice of modern life
dragging behind you the silent reproach
of a million tear-stained eyes
don be surprised when a crack in the ice
appears under your feet.
you slip out of your depth and out of your mind
with your fear flowing out behind you
as you claw the thin ice.

syd barrett

işte o küçük çocuktu…

…noel baba’nın unuttuğu!

tanrı biliyor ya…

…çok şey istemiyordu.

noel baba’ya not yazıp istediği…

…birkaç kurşun asker ve davuldu!

küçük kalbi kırıldı…

…getirmemiş olduğunu görünce.

caddede o şanslı çocuklardı…

…imrenerek seyrettiği.

high hopes

division bell’den aşmış bir eser daha. pink floyd’un toplama albümlerini saymazsak ve high hopes’un da divison bell’in son şarkısı olduğunu göz önünde bulundursak, bir nevi sondur, hüzünlü bir vedadır biz floydian’lara. waters, kişisel hoşnutsuzlarından dolayı division bell’e “bok parçası” yakışıktırması yapsa da, öyle olmadığının en açık kanıtıdır high hopes. işin içinde gilmour olduğu için şarkı aşmış bir solo içerir doğal olarak. yeteri kadar dinleyip şarkıyı özümsedikten sonra ise; “allah belanı versin gilmour, yine dağıttın beni!” sayıklamalarına yol açar. şunu da söylemek de faide vardır ki, p.u.l.s.e versiyonu kesinlikle izlenmelidir.

keep talking

gilmour dönemi pink floyd albümü olan 1994 çıkışlı division bell’den harika bir şarkı. insanlar, grupta artık roger waters olmadığı için the division bell’in pink floyd çizgisinden çok uzak olduğunu ve dolayısıyla division bell’in aslında bir pink floyd albümü sayılamayacağını tartışa dursun, gilmour abimiz dehasını bu şarkıda ortaya koymuştur. derin sözleri, kimilerine göre çağımızdaki iletişimsizlik sorununu anlattığını iddia etse de waters’la arasındaki iletişimsizliği anlattığını varsayanların da sayısı azımsanacak kadar değildir. manidar sözlerinin yanında, şarkıda kullanılan talkbox solosu da enfes mi enfestir. şarkıdaki soru cevap kısmının karmaşıklığı ve örtüşmezliği ise şarkının kaotik havasına apayrı bir tat verir.

time

dünya’da 30 milyondan fazla kopya satarak, 30 küsür sene listelerde bulunan başyapıt the dark side of the moon’un en harika, aşmış, bitirmiş, ununu elemiş eleğini asmış şaheseridir. şarkının başındaki çan sesleri, diğer şarkıları dinlerken tepkisizlemiş bünyeyi bir anda zıplatır, ürperterek önce kendine getirir, sonra şarkıya dahil eder. önce water’ın agresif ve sinirli vokali girer, ardından gilmour’un o davudi dingin sesi duyulduğunda “allahım sana geliyorum!” sayıklamarıyla bünye kendinden geçer. waters abimiz, genel olarak insanın belli bir zaman diliminde yaşadığını, bu zamanın hızla akıp gittiğini ve insanın bunun farkında olmadığını anlatan lirikler karalamıştır bu şahesere. bu lirikler içerisinde şu cümle ise pek bi manidardır sanırım:

“kimse sana ne zaman koşman gerektiğini söylemedi, startı kaçırdın…”

wish you were here

şarkı ise kelimelerin kifayetsiz kaldığı andır. buraya ne yazarsak yazalım bu şarkıyı tanımlayamayacak, anlatamayacaktır. şarkı değil, başka birşeydir. sadece hissedebilirsiniz.

another brick in the wall

the wall albümünün canı ciğeri, müzikal anlamda aşmışlığının yanı sıra yüce şahsiyet waters’ın yazdığı sözlerle harika bir sistem eleştirisi, isyan, başkaldırı ve devrim şarkısı part ı, part ıı, part ıı ve the happiest day of our lives adlı dört şarkıdan oluşur. pink floyd ruhunu hiç bilmeyen ortaokullu, liseli yeni yetmelerin “okulu sevmiyorum!” edasıyla şarkıyı sahiplenseler de, kulüplerde saçmasapan remixlerinin çalınsa da, marilyn manson ve korn gibi popüler ikonlar cover yapıp şarkıya tecavüz ederek şarkının içini, ruhunu, anlamını ve felsefesini yeteri kadar boşaltmış olsalar da, daha bir yüzyıl daha kendini dinletecek bu şarkı şüphesiz. 1990 yılındaki efsanevi berlin konserinde bu şarkı çalınırken sahneye duvar koydurup yıkmışlıkları da vardır bu mübarek adamların.

comfortably numb

the wall albümünden roger waters- david gilmour imzalı bir şaheser. ikisi biraraya geldiğinde neler olabileleceğinin tek kanıtıdır bu şarkı. waters, “hello! ıs there anybody out there?” diye girer, gilmour “there is no pain you’re receding” diye devam eder. şarkının solosu ise kesinlikle akıllara zarardır. tüm zamanların en iyi solusu ünvanını elinde bulunduran bu solonun*, gilmour tarafından p.u.l.s.e.’da kanlı canlı tekrar icra edillişi ise kesinlikle izlenmelidir. zira şarkı bitişinin akabinde üstünden kamyon geçmişe döner insan ve “o nasıl bir şarkıydı ya? vay vicdansızlar vaayy!” sözleri ağızlardan istemsizce dökülüverir. waters, gereksiz ve yüksek egosundan biraz ödün verebilseydi biz daha ne comfortably numb’lar dinleyecektik. konu hakkında ise gilmour babamız şöyle buyurmuştur:

“comfortably numb, roger ve benim yeteneklerimizi birleştirip birlikte çalışabileceğimizi gösteren son örnektir.”

en güzel 10 pink floyd şarkısı

bilenler bilir nasıl bir pink floyd manyağı olduğumu. olmamak mümkün müdür? onlar ki, birçok insan tarafından müziğin ulaştığı en üst nokta olarak kabul edilir. şarkıları, uyuşturucunun ta kendisidir. halisünatif etkidir, tribal aklın görünürlüğüdür. kısacası psychedelic’dir. bize düşen de, mübala içermeden*) tüm zamanların en iyi müziğini yapan bu grubun şarkılarını bir saygı maiyetinde maddelemek. işte karşınızda en güzel 10 pink floyd şarkısı. tabii, son derece subjektif bir şekilde.

10. keep talking
9. high hopes
8. echoes
7. hey you
6. time
5. wish you were here
4. coming back to life
3. another brick in the wall
2. comfortably numb
1. shine on you crazy diamond

the divison bell

parça listesini de yazayım :

1. cluster one
2. what do you want from me
3. poles apart
4. marooned
5. a great day for freedom
6. wearing the inside out
7. take it back
8. coming back to life
9. keep talking
10. lost for words
11. high hopes

the divison bell

tüm zamanların en mükemmel albümü. bakınız sayın yazarlar pink floyd demiyorum.

private investigations

kelimelerin yetersiz kaldığı dire straits parçası.

alchemy

dire straits’in 1984 yılında piyasaya sürdüğü grubun ilk canlı performans albümüdür. albüm kapağı brett whiteley’in resim çalışmalarından biridir.

parçalar:

-once upon a time in the west
-expresso love
-romeo and juliet
-love over gold
- private investigations
- sultans of swings
-two young lovers
-tunnel of love
-telegraph road
-solid rock
- going home

rock metal dinleyip tshirt olayına takılmamak

aklı başında, kendi halinde dinleyicidir.

pisuvardaki siyah kil 2

ai se eu te pego

sabahtan beri dinlemekteyim. esir aldı resmen.

evli bir erkekle ilişki yaşamak

karısını sizinle aldatıyor cümlesi yeterli sanırım.

tüm zamanların en iyi 100 gitaristi

kirk hammett ve kurt cobain tamam sizleri seviyoruz ama mark knopfler baba ulan bu. yuuuuuh!!
  • /
  • 56

Toplam entry sayısı: 1108

3 kasım 2020 abd başkanlık seçimleri

donald trump'in erken sevinip sonunda kuskuyu alacagi secim.

ayı sözlük basketbol zirvesi

8 sene gecmis uzerinden. iyiki de gitmisim dedigim zirve.

göksel

depresyondayım şarkısı son zamanlar winamp listemde en üst sıralarda. bende göksel ben de..

my love

ergen zamanlarımda beni tripten tribe sokan westlife şarkısı.

shine on you crazy diamond

kesinlikle yazılmış en güzel şarkı.
insanı varlık ve yokluk kavramları arasında sürükler. tüyler ürpertir. uyuşturur.
müzik anlamında gelinen son noktadır.
bu şarkı için gerçekten şöylenecek çok şey yok. en azından benim üzerime vazife değil.
ancak şu bir gerçektir ki şarkı, gruptan ayrılıp kendini alkol ve uyuşturucuya veren syd barretta yazılmıştır.

sevgili 17 yaşımdaki halim

23. doğum gününü göreceksin. önünde rahat daha 6 sene garanti var, tadını çıkar. seneye ailene dişilerden hoşlanmadığını açıklayacaksın. hayvani tepkiler alacaksın elbette ama kararının arkasında dur. o tıraş makinesini yerine koy. zamanı gelince sakalın zaten çıkacak. iki kulağını deldirip saçlarını 3 numaraya vurdurma. asla bir david beckham olmayacaksın. otur biraz derslerine çalış. facebook, twitter hayat kurtarmıyor. gerçi sen bilmiyorsun onların henüz ne olduğunu ama yakındır tanışacaksın. sayısalı seçme. allah belanı verir. dile kabiliyetin var. o alanda bir mesleğe yönel. mühendislik sana göre değil. değil işte. beni dinle sen. sana sigara uzatan arkadaşlarının yanına uzun bir müddet uğrama. ilerde elektro gitara falan merak salacaksın. bence şimdiden başla. her önüne gelene sırrını verme. kendi içinde yaşamayı öğren bazı şeyleri. seneye cillop gibi bir sevgili yapacaksın. sana çok şey katacak. o adamın değerini bil, ağzını yüzünü kırarım senin. üzme onu. richard wright yakında ölecek pampa, kendini hazırla yavaştan. justin bieber diye bir bebe müzik piyasasının kökünü kurutacak. pink floyd dinlemeye devam et. zaten onun dışında bir boku beceremiyorsun.

en çok boş alanlar

sözlüğün istatistikler kısmında bir hede. ama merak ediyorum acaba sözlük kimin en çok boşaldığını nerden biliyor? acaba dark bear evlerimize gizli kamera mı döşedi?

evli bir erkekle ilişki yaşamak

karısını sizinle aldatıyor cümlesi yeterli sanırım.

gereksiz yere yabancı dilde konuşma ve yazışma ihtiyacı duyan insan

ben zerre kadar ilgilendirmeyen durumdur. isterse papua yeni ginece serpiştirsin cümle aralarına. ignore edin olsun bitsin. bu pricklerler kendini overrated sanıyorlar sonra.

ben buraya boşalıyorum dark bear gelir temizler

dark bear ortalarda yokken yaptığımız eylemler bütünü. ne kadar imlaya, yazıma, entry mantığına aykırı düşmemeye çalışsak da dark bear bir şekilde bir hatamızı bulur.

dark bear: ama tatlım tire kullanmıyoruz.

aussiebum: darkım bearım, tamam bir daha kullanmicam.

2 gün sonra,

dark bear: lan yosma aussiebum bu sefer de kesme işareti kullanmışsın.

aussiebum: mmm şey ya...* ya bebeğim ben uyuyordum arkadaşım girmiş kasmış o entryleri. valla bak!

ironinin allahıdır.*

gay olduğu için ayrıcalık bekleyen gay

konu eşitliğe gelince avaz avaz bağıran hemcinslerimizin askerlik çağında girdikleri tripler vesvelesi. kusura bakma kardeşim sen straightlerle eşit haklara sahip olmak istiyorsan her straight birey gibi gidip askerlik görevini yerine getireceksin. yok ben ayakları kokan erkeklerin bulunduğu ter kokulu o koğuşlarda yatamam edalarına giriyorsan bülent ersoy taktiğine başvuracaksın. şöyle ki, otuzbin lira ödeyip bedelli yapmak sana çok mu geliyor? onbin liraya kestirip yirmibin lirayı cebe atacaksın. kapiş?

mustafa kemal atatürk

130 yaşında hala iti köpeği korkutmaktadır.

mustafa kemal atatürk

100 kusur yasinda hala iti kopegi korkutuyor.

greenpeace

her hafta arayıp şu eyleme katılıyoruz bize bağış yaparmısınız diye dilenmekten bıkmayan örgüt. hayır yapmıyorum. hangi sorunu çözdünüz de bağış istiyorsunuz anlamadım ki?

pink floyd

beatles dan her zaman bir gömlek üstündür.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.