bu sorduğun bir paradokstur. çözüme ulaşıyorsa paradoks değildir. paradokssa doğası gereği çözüme ulaşmaz. ha bazı durumlar var bilgiler kısıtlı olduğu için bilinmezlikten kolay olduğu için paradoks denilmiştir.
altakine insanlara birşey anlatırken gereksiz ayrıntılar paylaşmak iyi midir kötü müdür?
bizim sayemizde popülerliğinizi devam ettiriyorsunuz. yoksa herkes sizin gibi yakışıklı olsa neden sana baksın di mi? yaşasın çirkinler!!!!. hoş ara sıra imrenmiyor değilim. lütfen yakışıklılar popüler kalmanızın bedelini bazen bir iki çirkinle birlikte olarak ödemelisiniz bence. :d
yararlarını mı sayayım zararlarını mı çünkü benim bile farkına vermediğim bir sürü dezavantajları var. ama yarar olarak bir katkı da bulunduklarını düşünmüyorum. çünkü katkı sağlayacak kapasitede olan insanların türkiyede durmaması sadece vasıf kesimin ülkede durması. onlarında vasıfsızlıklarından dolayı başka yerlere gidememeleri.
başkalarına sinirlenip öfkesini masum canlılardan alan tip. son zamanlarda bunlar türemeye başladı ülke de, acilen anksiyete eğitimleri verilmeli şiddetin çözüm olmadığı anlatılmalı. sorunlarınızı çözmeye yönelik hareketler yapılmalı.
ama sizde haklısınız ekonomi pert, sosyal hayat pert ve siz bu insanları seçtiniz kendinizi dövebilir misiniz ki? hayır hıncınızı masum hayvanlardan alın tabi gerizekalılar.
ilk paylaşımım yeniyim buralarda ne dendiğini bile bilmiyorum entry mi desem ekşiden hatırladığım gibi, bilemedim neyse bana hayırlı olsun birazda buralarda takılmak istiyorum. sizi dinlemek size anlatmak istiyorum. duyduklarımı, söyleyemediklerimi size haykırmak istiyorum. sizlerle de çare bulmak istiyorum yardımıma muhtaçlara. daha iyi biri olmak istiyorum. iyi insanlarla birleşip zalimlere karşı gelmek istiyorum. masumları korumak istiyorum. konuşmak istemiyorum artık. harekete geçmek istiyorum. hayırlısı olsun yeni üyeliğim.
kafamda bütün enerjimi emen bir düşünce var. her gece aklıma takılıyor ve orada kalıyor. kendi kendime diyorum ki:
“şu anda bile ülkenin bir kenarında eşcinsel bir bebek doğdu. o da seninle aynı acıları yaşayacak, toplum onu da senin gibi [belki benden beter] yaralayacak. ve sen bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmadın”
yani yaşadığım onca ayrımcılığı kanıksadım, öyle bir durum ki gülünç geliyor. alışıyorsun çünkü. ama küçücük bir çocuğun [daha doğrusu çocukların] daha aynı şeyleri yaşayacak olması beni çıldırtıyor.
gelecekleri çalınacak o çocukların. hakları çalınacak. çocuklukları çalınacak. sürekli gizlemekten masumlukları çalınacak. hayalleri çalınacak.
ve en kötüsü; bir gün en büyük pişmanlıkları “acaba düzgün bir toplumda büyüsem nasıl birisi olurdum?” olacak.
kendimden biliyorum sözlük.
her gece uyumadan önce uykularımı kaçıran cümle bu. “acaba düzgün bir toplumda büyüsem nasıl birisi olurdum?”
ailem beni sever miydi?
sürekli ne söylediğimi düşünmek zorunda kalır mıydım?
anlamsız bir ayrımcılığa uğrar mıydım?
şiddet görür müydüm mesela?
hayalimdeki mesleği yapmam “etik dışı” (!) olur muydu?
günlerce hiçbir şey yemeden sadece yatakta ölü gibi yatarak depresyonda geçirir miydim en güzel yıllarımı?
işte böyle sözlük.
şimdi bana kaybolan yıllarımı kimse veremez.
ama o çocukların bir şansı var.
ve o çocuklar için savaşmamız gerek.
ilk paylaşımım yeniyim buralarda ne dendiğini bile bilmiyorum entry mi desem ekşiden hatırladığım gibi, bilemedim neyse bana hayırlı olsun birazda buralarda takılmak istiyorum. sizi dinlemek size anlatmak istiyorum. duyduklarımı, söyleyemediklerimi size haykırmak istiyorum. sizlerle de çare bulmak istiyorum yardımıma muhtaçlara. daha iyi biri olmak istiyorum. iyi insanlarla birleşip zalimlere karşı gelmek istiyorum. masumları korumak istiyorum. konuşmak istemiyorum artık. harekete geçmek istiyorum. hayırlısı olsun yeni üyeliğim.
bizim sayemizde popülerliğinizi devam ettiriyorsunuz. yoksa herkes sizin gibi yakışıklı olsa neden sana baksın di mi? yaşasın çirkinler!!!!. hoş ara sıra imrenmiyor değilim. lütfen yakışıklılar popüler kalmanızın bedelini bazen bir iki çirkinle birlikte olarak ödemelisiniz bence. :d