persona

Durum: 48 - 0 - 0 - 0 - 08.08.2016 20:59

Puan: 760 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 3

lgbti temalı klipler


bir tane daha... uyurken dinleyiniz.

persona

bir ilişkisi va diyola. ondan olmazmış araları. olsun arkadaş olmalarıda güzeee =)

dark bear

külkedisinin türk olduğu filmde peri de maytaplarla gelir tabiki. diyeceksiniz ki bunun dark bear ile alakası ne? o zaman az çekilin hariçten gazel okumak üzereyim. bir düşünün bir avuç olan topluluğun bir parçası olarak, o avucun bir parmağı kadar temsil edilecek çoğunluğa sahip olan bir kitleyi temsil etmek üzere yola çıktınız. beklentiniz destekten öte ne olabilir ki? alkış tutan elleriniz dert görmesin annem edasında, seda bacım kafasında biride değil. içine binlerce nefret sokuşturulan cümlelerin tek odak noktası olmak, diğer kitlelere aslında kendini tanıtırken ironinin dibi değil miydi? nefret suçları, saygı duymamak, empati eksikliği v.b. tüm özellikleri giyinip kuşanıp kim bilir nasıl eleştirecektik yapmak istediklerini. garibim hepsinden bir haber çıktı bu yola. bizleri temsil ettiğini düşünen, beyinleri külotlarına kaçmış, adam demeye dilimin varmadığı kaç herif tarafından itelenecekti ortaya? haberi var mıydı? yediği müebbet suçlamalardan kaçını hak ediyordu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki son 1 haftamı çok güzelleştirdiği. perinin maytapla gelmesi önemli değil önemli olan gelmesi. kibirlerini bir tarafa bırakamayan, mükemmeliyetçi, elleri kolları bağlı hiçbir şey yapmayıp bahaneleri olanlara kendisinin dolu dolu hayatından bıyık altı güldüğünün farkındayım. bana yaşadığım şehrin farklı bir tarafını göstererek mutlu olmama sebep olan bu insana iyi davranılsın isterim. benim için uzun bir yoldan geldi. bundan dolayı ona bir çift lafım var. onca güzel anıyı bir vedaya emanet edemediğiniz için belki de bayım... uzun yollarda başımızı cama yaslayan kesikli acılarımız oldu. şimdi cama yaslarken başını, düşün bu dediklerimi. ha unutmadan yalnızlığı bilirim, kendi içinde çoğalır, bazen de gölgesiyle konuşur insan. ama evde kendisinden başka canlı bulamayıp sıkılan insanlar olarak birleşsek yalnızlığın çaresini gripin'den önce biz bulurduk. korkma yalnız değilsin sandığın kadar.
#not : "nerede bir yalnızlık görsem, ucundan alırım bi'parça. sahibine ağır gelmesin diye." evet alırsın desene dark bear. yalnızlığımdan...

lgbti temalı klipler

belki de şu dönemde en iyisi...

fringe

son sezonuyla koca bir diziyi nasıl mahvedileceğinin ve j.j. abrams'ın güvenilirliğinin lost'tan sonra bir kez daha olmadığının kanıtı dizi...

evlenilecek erkeğin zaten evlenmiş olması

aynı dünyada olsak anlardım ben bayım. adım nefesinle anlam bulurdu. hiç yoksa doğduğumda üç kez kulağıma fısıldanırdı adın. şimdi evlendin. çocuğunun kulağına fısıldarsın adımı. sen, sen, sen.

her şerde bir hayır vardır

çok değil.
tabaktaki tüm kurabiyeleri yediğin, gülüşünü gördüğüm ilk günden beri.
çok değil.
grinin ne çok yakıştığını farkedecek kadar,
öylece uzaktan baktım da..
bir adam, şiir bile olmuyor duygularından.
aynı dünyada olsak anlardım ben. aynı sona mutlu olurduk. vazgeçmeye sırtımızı döner hiç yoksa bir tesadüfe sığınırdık yeniden.
olsun her şeyde bir hayır vardır...

yeni gelen yazarlara hoşgeldin demek

"bayramlarda ortaya çıkan kesme şeker maşası gibi, ben de hoş geldim."
  • /
  • 3
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 48

work and travel

ömrü billah hayatında amerikayı göremeyecek olanların, karın tokluğuna çalışıp -eger gençliğinden bir kısmını harcar ise- biraz para biriktirip ülkenin belli yerlerine gezebilme sansına erişmesi ve sonunda ellerinde ucuza aldıkları apple cihazlarıyla ülkeye dönünce ona buna hava atıp , döndüklerinde ise hayatlarının sonuna kadar ''abi amerikada şöyleydi, böyleydi'' diye anlatacakları hikayeleri olacak kişilerin başvurduğu bir çeşit yeni nesil kölelik sistemidir. içlerinden çok az bir kısmı bazı başarılı şirketlerde stajer olarak işe kabul edilip iyi şeyler yapabilen bir azınlığa sahiptir diğer çoğunluk iş görüşmelerini skype üzerinden beyaz ışıklı evlerinde yine kendileri gibi ucuz redneck patronlarıyla saati 2 dolardan başlayan çalışma fiyatlar üzerinden anlaşmaya çalışırlar. genellikle fastfood dükkanlarında vıcık vıcık halde sadece work kısmını gerçekleştiren köleler haline gelirler. ingilizcelerini gelistirdiklerini zannede dursunlar sosyal hayaltarında yine tarzanca anlaştıkları için iş hayatlarında da sizi kızdırabilirler. mesela starbucks da size sütlü latte yerine americano verip günüzü berbat edebilirler. dükkanlarda çoğunlukla türk'e rast geldiği için yanlış siparişe aldırış etmediğini söyleyen babam tek dertlerinin uyuşturucu kullanmak olduklarınıda not etmiştir bana. hatta tertemiz bir ailenin çocuğu olduğunu düşündüğünüz yavrucağınızın kucaktan kucağa oynayacağını size garanti edebilirim. kendim orada geçirdiğim üniversite yıllarında karşılaştığım summer work shoplardaki work&travel'cıların green card için yaptıklarını anlatsam aklınız şaşar. birde buna eşcinsel gözüyle baktığımda gördüklerim ise daha vahim. 18-24 yaş arası tüm kezbanların ''evleneyimde burada kalayım!'' mantığıyla f1 vizeleri ile kendilerini amerikayı sikecek zannetmelerinin zavallılığı içindediler. oysa amerika sikiyordur onları. girdikleri gucci ve dolce&gabbana mazalarındaki etiketlerin ucuzluğu onlara kendi ülkelerinde ne kadar ucuz bir muhabbet ettiklerini fark ettirip önce afallatır. sonra ailelerinden para göndermelerini talep edip alacakları ile atacakları havaları düşünüp küçük hesaplara girerler. yine biraz akıllıları ülkelerinde alamayacakları arabaları kiralayacaklarını fark edince (bkz: flört ettiğiniz adamın lux aracında gizliden kendini çekme) anında sudan ucuz benzine yatırırlar ceplerindeki son paraları. evet ceplerinde hep son paraları vardır lakin ellerinde gurur ve onurları pek kalmamıştır. ucuz yemek için sıra bekledikleri veya kat ettikleri yolları düşündükleri her zaman pişmanlık duymayacaklardır çünkü yaşadıkları lağım evleri bunları düşünmelerine izin vermeyecektir. kısacası gerek yoktur. onun yerine bursunuzu alın ve 1 yıl öyp ile hem okuyun hem keyfini çıkarın amerikanın anacım. tabi burs için biraz azim biraz çalışmak gerek. adı sanı belli olmayan cemaat üniversitelerinin sizi öyp ile bu zevke dahil edeceğini düşünüyor iseniz fettulah hocanın skype'ını bulun belki pensilvanya'daki evinde 1 gecelik ağırlanırsınız abilerim ablalarım xd

xlarge club

şu anda homojen derginin kutlandığı muazzam bir kulüptür. müdavimi olmamızın sebebini çalınan müziklerden anlarsınız. evde oturup ağlamayın ha bide uzaktan gelenlere tavsiyem saat 12 de başlamakta eğlence. gelin eğlenelim yaw.

lgbti temalı klipler


bir tane daha... uyurken dinleyiniz.

yüzük ölçüsü soran sevgili

bugün yeni bir gün ve yeni bir dönüm noktası ilişkimde. bulunduğum topraklarda tamda hayat kendi monotonluğunda beni boğarken ve ülke içinde yaşanılan karışıklıklardan dolayı 5 gündür sağlam bir internet yok iken, sabah sadece 1 saat içinde her şey bana monotonluğun boğazını sıkmam fırsatını vermek için elinden geleni yapıyordu. sebepsiz yere vpn çalıştı ve 10 dakika içinde tüm 5 günün haberleri, mailleri, whatsapp yazışmaları, fotoğrafları ve bir çoğu daha telefonumun ön belleğini zorlayıp elimde bir kor tutmama sebep oldu. hemen sevgiliden gelen mesajlara yoğunlaştım. çok merak eden ve endişeli yazılar yazmış. 5 gündür ara ara gelip giden internetten dolayı ''beni merak etme, ortalık karışık ama biz çok uzağız. bir süre internet yok!'' yazılarıma endişe ile cevap vermiş. belki neşelenirim diye ufak tefek hediyeler filan almış hatta tarkan'ın yakalarsam şarkısına klip bile çekmiş şaşkın =) tüm bunlara yorumlar atarken ve sohbetteki komedinin en pik yaptığı zamanda bana sorduğu soru ile telefonun ekranına abartısız 10 dakika bakmamı sağladı eşek herif. -''senin yüzük ölçün ne?''
bir saniye ya benim ingilizce mi tekledi yoksa bu gerçekten o soru mu?
''what is your ring size? i need to know your ring size you know, for the future...''
abartısız gözlerim doldu ve ilişkide ki o keskin virajı çok ama çok güzel aldığımızı düşündüm. uzak yaşanılan bir ilişkide alınması çok elzem bir karar olmayabilir. ama 3 yılını doldurmuş iki birey olarak sağlam yürüdük buraya kadar. en azından onun için bunu söyleyebilirim. bana hiç bir yamuğu olmadı. beni üzmedi. gülden ağır söz söylemedi. yan yana olduğumuz kısıtlı zamanları sonsuza ulaştırdı. ona her şey için teşekkür ediyorum ve ilerde iyi bir eş olmak için elimden gelen her şeyi ardıma koymayacağım. bunu da burada sizlere söz veriyorum ve bu mutlu günümü sizlerle paylaşmak istiyorum. gelecekte bu entry ye bakıp daha çok mutlu olmak ve bu anı ölümsüzleştirmek için sizin gibi ortak paydamın olduğu insanlardan başka daha güzeli ne olabilirdi ki?

hiç gerçekleşmese de yanan hayaller ışık saçar etrafına. ve hiç doğmasa da güneş varlığı ısıtır içimizi... hiç tanımasam da sizleri iyi ki varsınız anam. hadi ben bridget jones's izleyeyim biraz xd


lgbti temalı klipler

belki de şu dönemde en iyisi...

rütbeni bileceksin

şayet hadsizin başkanıysan, orda burda hele de online ortamlarda ahlak bekçisi olup ahkem kesiyorsan (-ki bu tiplerin sonralarda ne pislikleri ortaya çıkmış, çıkıyor, çıkacaktır...), fakat söz konusu kendine geldiğinde açtığın aile hesaplarının yanında fake hesaplardan paylaştığın yarı çıplak pozlarından dolayı aldığın likelar ile orgazmın dibini yaşıyorsan ama bunu alel ade yapan adama orospu damgası vuruyorsan, hele birde dostum diyip dost bildiklerinizden duyduklarınızla başkalarını körü körüne karalıyorsan (dostu arkasından benim mutluluğumu ve sahip olduklarımı kıskanıyorlar dedi.) kusura bakma ama bu cümleyi sende duymuşsun ve bunun kuyruk acısıyla yaşıyorsun demektir hornet kezbanım. sırf kartlarını açık oynadı diye, sizin gibi binbir yalanla gizli işler çevirmedi diye, aman uyma şuna diyerek kendini frenledi diye elitis takıldığını düşündüğünüz insanların yaşına geldiğinizde ''vay be ben ne kezbanmışım'' dediğiniz anın fotoğrafını çekip fake hesaplarınızdan paylaşın anacım. bizede şenlik olsun.

elitislik bir ölçüt değildir kişiyi karalama adına. fakat sahip olduğunuz yalan dünyadaki online arkadaşlarınız ve duyduklarınıza göre atladığınız sazanlıklarınız sizi kötü yapabilir canlarım.

ne hikmettirki 89-91 nesli bu lafı çok duymamıştır fakat 92 ve sonrası gençliğin zekalarının gelişme çağlarında, o dönemde artan özel tv kanallarındaki aptal yayınlardan dolayı beyinleri sulandığından, ailelerinin ise ya dini konularla yada sınıf atlama çabalarıyla onları bir kenara fırlatmalarından ötürü kendilerinde bir bozulma vardır. genelleme yapmak doğru değil çünkü onlar kendilerini biliyor. malesef çocuklarının salaklığını fark ettiğinde bunu kendilerine yediremeyip, ''aslında zeki çocuktur ama çok hareketli, bunlar zekadan hep!'' diyip onları göklere çıkaran aileleri bu durum oluşturuyor bence. ellerindeki uzay teknolojisine sahip telefonlarından dünyaya açılmaya çalışan bu vitaminsizler kendilerine prenslik-prenseslik muamelesi göstermeyen herkeze aynı yaftalamayı vuruyorlar. bunun bir başka örneği (bkz: demet akalın ) . kısacası canlarım bir gün bu lafı duyarsanız aynayı kendinize çevirme zamanı gelmiştir. üzülmeyin, düzelin. yoksa rütbeni gösterirler ama hayatta ama askerde. çünkü korktuğunuz o insanlara bir küçük özür, attığınız bir adım ve ufak bir tebessüm belki sizi biraz samimi kılabilir. yada hiç düzelmeyeceğinizin gerçeği canınızı acıtıyor ise çok geç kalmış sayılmazsınız aileniz sizi aldırabilir...

ses vidyosu

bahsedilen şey futurelavirs yazarımız tarafından bir sohbet grubunda söylenmiş ve hepimizi kahkahaya boğmuştur. kendisi hayran olduğum yazarlardandır ve onu çok özledim. ayrıca duydum ki yılbaşı gecesi çok eğlenmiş. hepsi anlatılacak...
Henüz takip ettiği biri yok.