biraz gereksiz olduğunu düşündüğüm hareket. ancak kadına makyaj dayatması yapan ve bunu bir zorunlulukmuş gibi hissettiren insanlar için dikkat çekici olabilir. insan kendini mutlu hissedecekse makyaj yapmalıdır. arada canım isteyip rimel sürdüğümde biraz daha güzel olacağımdan değil iyi hissettirdiği için sürerim. insan kendi için de bir şeyler yapar her şey başkaları için değildir. makyaj yapan feministler de vardır ve bu gayet normaldir.
istanbul konserlerinde bizi bambaşka bi dünyaya götüren nordik grup. setlistlerindeki 12 adet şarkıyı bitirip sahneden ayrıldıktan sonra alkışlarımızın ve çığlıklarımızın bitmemesi üzerine lucky no #13 diyerek bir şarkı daha çaldılar. insanlara kapalı alanda sigara yaktırdın be jonsi! seneye yine bekleriz.
söylenenlere göre 19 ağustos'ta istanbul'da konser verecekmiş bu efsanevi insan. konser mekanının açıklanmasını merakla beklerken kumbarama bir şeyler atmaya başlayabilirim. bekle bizi moz!
istanbul konserlerinde bizi bambaşka bi dünyaya götüren nordik grup. setlistlerindeki 12 adet şarkıyı bitirip sahneden ayrıldıktan sonra alkışlarımızın ve çığlıklarımızın bitmemesi üzerine lucky no #13 diyerek bir şarkı daha çaldılar. insanlara kapalı alanda sigara yaktırdın be jonsi! seneye yine bekleriz.
söylenenlere göre 19 ağustos'ta istanbul'da konser verecekmiş bu efsanevi insan. konser mekanının açıklanmasını merakla beklerken kumbarama bir şeyler atmaya başlayabilirim. bekle bizi moz!
sundance film festivali'nde dünya sinemasının dram kategorisinde en iyi yönetmen ödülü alan felix van groeningen filmi. soundtrack bayaa iyiydi. kursat 9000 - çölde kutup ayısı favorim. başka sinema salonlarında izleyebilirsiniz.
trailer:
soundtrack: http://open.spotify.com/album/0bPr06Owk1...
hoşlandığım kişiyle ilk buluşmamızda arkadaşının evine gidip hep beraber vakit geçirecektik. her kırmızı şarap içtiğimde kusarım. o gün de şarap içmeye karar verdik. eve geldik ve içmeye başladık. ev küçücüktü ve tuvalet evin salonundan sürgülü tahta bi kapıyla ayrılıyordu. ikinci şişe de biterken herkes mayışmış ve kulağını müziğe vermişti. ben de öyleydim ta ki karnımdan boğazıma doğru çıkan sıvıyı hissedene kadar. hızlıca yerimden kalktım ve tuvalete koştum. tam tuvalete girdim sürgülü kapıyı kapatıyordum ki bi baktım içtiğim tüm şarap tahta kapının üstünde ve aşağı doğru akıyor. evet içimdeki şarabı 2 saniye daha tutamamıştım ve çocuğun tahta kapısında cinayet işlemiş gibiydim. kapının her yeri kıpkırmızıydı ve tahta resmen tüm şarabı içine çekmişti. ne yapacağım nasıl temizleyeceğim derken hoşlandığım kişi iyi misin diyerek yanıma geldi ben de onu içeri aldım. kapıya baktı, bana baktı, ben ona baktım ve anırarak gülmeye başladık. evden çıkarken çocuğa kapısının ne halde olduğundan hiç bahsetmedik. muhtemelen kusmuk lekesi hala o kapıda. eğer bunu okursan, sürgülü tahta kapına kustuğum için çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.