istanbul firuzağa'daki velvet indieground records'a ramazan baskını

ramazan ayında alkol tüketilmesi sebebiyle gerici faşist yobazlar tarafından gerçekleştirilen baskın. mekanın düzenlenen radiohead etkinliğine katılan bir çok kişi darp edildi. sosyal medyada # cumartesi21decihangirdeyiz hashtagi ile hemen bu baskın protesto edilmeye başlanmış durumda. ülkedeki gericilik aldı başını gidiyor, istanbul valiliği tarafından 2016 lgbti onur yürüyüşünün yasaklanması sonrasında bu linç girişimi de artık trolllerin devlet ve hükümet desteğiyle ülkedeki faaliyetlerine artarak devam ettiğinin en güzel göstergesi olmuş durumda. ramazan'ın hoşgörüsünden oldukça uzaktayız. tanrı değil tanrıcıklar sarmış dört bir yanımızı. tüm dünya tahammülsüz yobazlarımızı konuşuyor. bugün de rezilliklerimizle gündem olduk çok şükür.

burada da olay anının videosu var;


yarım saat önce gördüğüm ve beni acayip sinirlendiren durum. ben ki hayatım boyunca ağzıma içki almadım ama gidip orada sırf bu barzolar için içme isteği uyandı.
büyük ihtimal ülkücü , akpartili veya alperenler denen, aslında birbirlerinden farkı olmayan, yavşakların yaptığı saldırı. yine diyorum her zaman da diyeceğim bu ülkenin milliyetçi-muhazafakar kesimi süzme sığır arkadaş. önlerinden geçen hiçbir kadını sektirmeyen magandalar burada da islamcılığa soyunmuşlar. vay be helal siz ne büyük müslümansınız .
işte aradığımız müminler bunlar!!!
şunu da söylemek lazım bu saldırıyı yapanlar polisler tarafından kollanacak ve hiç bir şey olmayacak onlara. savcı tutuksuz yargılama kararı çıkaracak ve bu onlara bir ödül olacak.
al sana yeni türkiye.
susmayın arkadaş, saklanmayın sesinizi çıkartın. her haksızlığın karşısında olun. sonra sıra bir gün size geldiğinde koruduğunuz kişilerde sizi korusun. işte bu kadar basit
keşke başbakan olabilsem bu ülkede. bunların hepsini alır gaz odasına kapatırdım. ama gözden kaçırmadan hepsini. acı çekerek yavaş yavaş ölürlerdi. eminim son söyledikleri şey de allah olurdu. ben de bunların karşısına geçer bir sigara yakardım. off içim nasıl soğurdu size anlatamam. aşırı gaza geldim. onur yürüyüşüne bile katılmayı düşünüyorum şu an.
"sizi içeride yakarız." evet, siz yakmayı iyi bilirsiniz.
eventımız hayırlı uğurlu. sarhoş olmak isteyenler yarın cihangirde toplaşıyor. 5 bira da ben çakacağım.

https://www.facebook.com/events/917320781735183/
twitterda videonun sahibi arkadaşın* periscope yayınına denk gelip azıcık izleyip yaaaa keşke orada olsaydım dediğim, birkaç dakika sonra da haberiyle şok olduğum olay. gaz odası olayını çok tuttum yalnız, beni de çağır başbakan olursan sayın yazar
gece gece sinir krizine sokan olay.

allah bu ülkenin belasını versin ne diyebilirim ki.

radiohead dinleyip arkadaşlarıyla alkol alan bir grup kimi ya da neyi tehdit edebilir, hangi zihniyet böylesine insanlara saldırabilir ki. insan değilsiniz.

inanç-saygı ikilisinde daima saygı gösteren ve daima ezilen taraf olmaktan çok sıkıldım. bu kitleye saygı gösterdiğim inançları o kadar boş ki oruç tutmayı salt bir şekilde sadece aç kalmak, on bir ay boyunca tüm varoş sahillerde alem yapıp, bir ay alkol almamak algılamalarına rağmen saygı duyuyordum. benim saygım da inançları kadar boş. nerede bu ılımlı müslümanlar acaba? ben yetişkin hayatım boyunca neden hep provakatif, saldırgan, tehditkar, agresif müslümanlar gördüm sadece? kanal7 falan izlemediğim için mi? neden her bokun altından birilerinin yobaz fikirleri çıkıyor? bu ülke ne zaman bu kadar müslüman oldu? cahil insanların dini kalkan yapmasından ve arkasına saklanmasından çok sıkıldım. birilerinin çıkıp sikik hurafelerle kitleleri peşinden koşturmasından, birilerini yuhlatmasından, birilerini kışkırtmasından çok sıkıldım.

bu ülkede geçirdiğim hiçbir günde ne korunduğumu, ne bir birey olarak göründüğümü, ne de pek çok bahsedilen insan haklarına sahip olduğumu hissettim. hayır, yurtdışına falan da çıkmadım, ama okuyorum, izliyorum, görüyorum, insanlarla konuşuyorum, aynı zaman diliminde bizden çok ötede olan, benim sadece doğduğum yer yüzünden kaybettiğim tüm değerlerimi sadece insan olduğu için herkesin temelde sahiplik ettiği yerler var. bu ülkede yaşamak insan onuruna hakaret her geçen gün. keşke siktir olup gidebilsem, ağzımdan tek bir türkçe kelime çıkmayacak bir daha, sikeyim atalarını da, toprağını da, döktüğün kanı da. buraya ait hissetmiyorum.

her şeyin arkasından dinin çıkmasından çok sıkıldım. hukuk ya da etiğin olmadığı bir ülkede tek çaremin bana saldıran birisine aynı şekilde saldırmak zorunda olmasından çok sıkıldım. ben bir hayvan değilim, dövüşmeyi de bilmiyorum, ailem hiçbir zaman dövüşmemin gerekeceği bir dünyada olduğumu öğretmedi bana.

sadece olduğumuz kişi olarak burada hayatta kalmak çok zor. topyekün siktirip gidelim.
bu kutuplaşma ancak kaos doğurur ki istenilen de bu belliki. ama susmak eyvallah deyip geçmek enseye tokat göte şaplak dönemi sizcede geçmedi mi doymadık mı ezilen taraf olmaya? sizcede öz savunma hakmıdır? kıralım dökelim aynı boyutta "sizi yakarız"lı cümleler sarfedelim. camiye girip ulan buranın sahibi kiimm siz burda namaz mı kılıyosunuz? diyerek sakallı avına mı çıkalım! nedir sizin sizden olmayanlarla derdiniz. bırakında şu ülke bir huzura ersin. belliki bizler asmakla yakmakla bitmiyoruz; şimdi o sancaktarlığını yaptığın inancını götüne sok ve sesizce otur oturduğun yerde.
günümüzdeki milliyetçi-muhafazakar ikiyüzlülüğünü gösteren olay.ağızlarından hoşgörü kelimesini eksik etmeyen insanlar gidip kendi halinde eğlenen çoğu üniversite öğrencisi, kimseye bir zararı olmayan gençlere saldırıyor.tam da günümüz türkiyesi'nin şov amaçlı din anlayışını yansıtıyor.
velvet indieground records adlı plakçı mekanını ağlayarak kapatmış. bu da ayrı bir vicdan meselesi gerçekten. fakat bunu önemseyenler zaten en başta bu saldırıyı gerçekleştirmezlerdi değil mi? neyin vicdanı, hukuku!

http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/kore...
saldırganlar serbest bırakılmış. yine mağdurlar. gençler sokaktan geçen bacıya laf atmış. o yüzden yapmışlar. işin kötüsü bu yalana inanacak milyonlarca göt kılı yaşıyor bu ülkede.