devletin açıktaki öğretmen sayısını karşılayacak kadar atama yapmaması sonucu ortaya çıkan, sosyal medyada zaman zaman insana bıkkınlık veren kampanyalar yaparak markalaşan insanlar. ben de onlardan biriyim.

bildiğiniz gibi ülkemizde öğretmen yetiştirme görevi eğitim fakültelerine verilmiştir. ancak başarısız yüksek öğretim politikaları yüzünen her sene üniversitelerden on binlerce temel bilim (fizik, matematik, edebiyat vs.) mezunu çıkmakta ve bu insanları istihdam edecek başka bir yer olmadığı için bu insanlara da formasyon eğitimi alarak öğretmen olma hakkı verilmiştir.

eğitim fakültesi mezunlarına bu formasyonlular da eklenince tabii sayı atanamayacak kadar artıyor.

enteresan olan çoğunlukla bu insanların atanmayı beklemek ve sosyal medyada ondan bundan destek istemek dışında bir çabaları olmaması. özel sektörde çalışmayı nedense tercih etmezler çünkü özel çok çalıştırıyordur, fazla çaba bekliyordur falan. sorsanız dürüst olmazlar belki ama pek çoğunun devlet kapısında senelerce beklemesinin sebebi bu devlette olduğunu düşündükleri az ve kötü çalışma hakkıdır.

ben de atanamadım çünkü sınava bile girmedim. mezun olduğumdan beri özelde çalışıyorum ama benle aynı yıl mezun olduğu halde senelerdir baba parasıyla geçinip atama bekleyen yüze yakın sınıf arkadaşım var. bu giriyi okuyanların kızacağını da biliyorum ama burada anlatıldığı kadar büyük bir mağduriyet yok. devlet dışında iş bulma şansı neredeyse sıfır olan sanat tarihçisi, arkeolog, hitit dili uzmanı arkadaşlar bu kadar yaygara koparmıyor. eğitimde özel sektör sanılandan daha büyük ve aslında kaliteli çalışan herkese yer var.

10 sezonunu bitirmiş hayatımın anlamı. 2005 yılında seattle grace hastanesinde intörnlüğe başlayan 5 doktorun hikayesini anlatarak başlamıştır, arada olanları yazmaya ne benim gücüm yeter ne de sözlüğün alanı. giden karakterler, ölen karakterler, gelen karakterler, üçak kazaları, silahlı baskınlar, bombalar...

11. sezonunun da çekileceği duyurulmuş ve sevenleri rahatlatılmıştır.

çok şahane bir katie herzig şarkısıdır. grey's anatomynin 6x02 bölümünde çalmıştır.

günümüzde ilişki hayatlarına musallat olmuş, leş bir davranış biçimidir.

çevremizdeki bazı insanlar artık kendi kendilerine kalmaktan korktukları için mi yoksa bunu bir presti göstergesi saydıkları için mi bilinmez, sevgilisi olmadan yapamamaktadır. bu sebeple de sevsin/sevemsin, önemsesin/önemsemesin o an hayatında birinin olması için önüne gelenle takılır, aklınca sevgili olur. karşısındaki de kendi gibi bir tipse sürekli başkalarıyla flört eden, birbirlerine atar yapan laf sokan ve muhtemelen ay sonunda ayrılan iğrenç bir çift olurlar.

zira insan severek sevgili olsa, öyle bir günde unutup başkasıyla çıkmaya başlaması yok efendim bebekte iki tur atınca aşkını unutması gibi şeyler gündeme gelmez. bunlar popüler kültürün kafamıza kazıdığı "ilk unutan olmazsan kaybedersen" anlayışına fazla maruz kalmış sevgililiği profesyonel bir kurum olarak yürüten bireylerde görülür.

insanı flörtten de ilişkiden de soğuturlar.

keşke gelip benim mutfağımda da yapsalar dediğim yazarlardır. hastayım, yatak döşek yatıyorum. bi çorba, köfte falan fena gitmezdi hani.

"poğaça gibi adamsın" yakın bir arkadaşım her tarafımın ısırılıp morartıldığı bir 3some sonrasında söylemişti "poğaça gibi adamdın kankacım ısırdılar her yerini"

hayatta hiç tatmadığım ama çok merak ettiğim durum. daha detaylı tanımlamak gerekirse bir insanın göğüsleri ile kaval kemiklerinin arasında kalan ön bölgenin dümdüz olması diyebiliriz.

nasıl bir histir insanın ayna yardımı olmadan pipisini görebilmesi? pantalonun sıkmaması? bu insanların belinde kıyafetler nasıl düşmeden durmaktadır? kafamda deli sorular. 75 kilo falan verirsem yaşayacağım durumdur ayrıca.

(bkz: something)

facebook'ta ailesi, iş arkadaşları, genel arkadaşları, hocaları, öğrencileri falan fink atanlar için yürek isteyen bir iştir. gay olduğunuzu bilip bilmemeleri de durumu değiştirmez neticede gay olduğunuzu bilen arkadaşlarınızın da pübik kıllarınızı görmek isteyeceği şüphelidir.

kendisini pek de seçen olmadığı gerçeğini gizlemektedir.

(aşağılıyorum sanılmasın, 125 kilo olduğum için kendimden biliyorum)

yalnızlıktan kafayı yediğimde fark ettiğim yeni bir dating ortamı, bambaşka bir evren. sistem şöyle işliyor, kişinin kendi adıyla facebook hesabı var (ya da yok) onun yanına sahte isimle, hatta tercihan yaşadığı yeri ve yönelimini de içeren bir isimle başka bir facebook hesabı açıyor. orada boy boy erotik fotolarını paylaşıyor, fuckbuddy hatta sevgili buluyor.

ya sevgili dostlar bunun planetromeosu, grindrı, growlrı, u4bearı neyimize yetmedi de amacı kendi kimliğimizle var olmamız olan bir platforma taştık. şimdi bir tanıdık görür rezil olurum diye açmak istemiyorum ama bir yandan da bu yakışıklı bearlar networkunun dışına itilmekten sıkıldım. çaresizim.

yıllardır içime dert olmuş insanlar grubu.

tanım: online dating sitelerinde yazı yazabilecekleri tüm alanlara "aşk arıyorum, tek gecelik düşünenler yazmasıııııın, asq yoq mu yhaa, hala aşka inan var mı?" gibi şeyler yazıp profil fotoğrafına da poposunu koyan insanlardır.

şimdi sevgili kardeşim, aşk ve seks birbirinden ayrı şeyler değildir. hadi bunu geçtim. yazdıklarına bakarsak hemen yatağa girmeyeceğin, öncesinde tanımak-tanışmak isteyeceğin, flört edeceğin, "çıkacağın" birini arıyorsun. bunu ifade etmen de çok güzel çünkü ben mesela o sitelerden sadece 15 dakika içinde yatağıma girecek adamlar arıyorum ve senin başka bir şey aradığını yazman çok güzel.

peki o popo fotoğrafı ne? ona bakıp mı seni tanımaya çalışalım, oradan mı sana aşık olalım? ya utanmadan "benim canım çatır çatır seks istiyor" de ya da sana aşık olmasını istediğin birilerini ararken genital organını iki dakka geride tut.

sanırım eskortun eşanlamlısı haline gelen bir sözcük.

dating sitelerinde bakıyorum bi sürü tip var "profesyonel masörüm, sex teklif etmeyin" yazmış ama mesela pipisinin fotoğrafı var. kardeşim sex talep etmeyeceğim masörün pipisinden bana ne, oranla mı ovacaksın sırtımı?

iç sızısıdır. ama genellememek lazım, bazı eski sevgililer insanın hayatında "ya hani vardı ya benim bi ayağı kokan" kadar yer bırakır, adı sanı kalmaz. espri malzemesi olur belki. gitmesine sevinilir.

ama kimisi vardır ki, gittiği günden itibaren insanın kalbine bir sızı olarak yerleşir, bıkmadan sızlar. görsen de görmesen de, stalklasan da stalklamasan da, o ara biriyleriyle yatıp kalksan da hayatına birileri girip çıksa da o sızı kesilmez. "kıskanmasaydım bitmez miydi?", "kilo verseydim gitmez miydi?" diye beyniniz kendini yer. gözünüze çok daha vasat görünen ama ilişkileri tıkırında giden insanlardan sizi nefret ettirir. üzerinden aylar da geçse hem mutlu olsun istersiniz hem de bir başkasıyla çok mutlu olması ihtimalinden utanarak korkarsınız.

hiçbir şeyden değilse bile bir daha kimseyi onu sevdiğiniz kadar sevemeyecek olmaktan korkutur, eski sevgili. üzerine bu kadar atılıp tutulmasa, anısına biraz saygı duyulsa daha iyidir. demet akalın olmaya kasmanın gereği yoktur.

ünlü porno yıldızı tim kruger'in http://timtales.com adresinde yayın yapan ve gay porno içeriği üreten stüdyosu. hung tops, greedy bottoms sloganıyla yola çıkan stüdyonun ürünlerinde kıllı, iri, öfkeli ve işine odaklanmış aktiflerle sekse aç, twink ve arsız pasifler yer alır.

bademcik iltihabının tıp dilindeki adı. halk arasında ise daha çok "boğazlarım şişti" şeklinde dile getirilir ki bildiğiniz gibi yalnızca bir adet boğazımız var.

meydana gelmesi durumunda eğer çok ağır bir vaka değilse antiseptik gargara, pastil, eskisinden daha çok özen gösterilen ağız hijyeni ile müdahale edilir. annelerimizden öğrendiğimizin aksine sıcak içecekler iltahaplanmayı arttırır, soğuk içecekler ve dondurma ise ağrıyı alır.

bunlar çözüm getirmiyorsa antibiyotik (amoksisilin türevi gibi) tedavisi uygulanır ve eninde sonunda geçer. yılda altı kereden fazla başınıza geliyorsa sağlam bir kbb uzmanına gidip, "al bunları" demenin vakti gelmiştir.

hastanenin intern'ü gibidir, ameliyatları izleyebilir ama kendisi yapamaz. camın arkasında gibidir hep. "bitse de gitsek"tir adeta.

dün olmazsa olmaz olduğuna iman ettiğim mucizedir. lütfen opsiyonelmiş muamelesi yapıp kendinize acı çektirmeyin, sonrası çok zor oluyor.

cep telefonu savaşlarında ısrarla göz ardı edilen ve ülkemizdeki anlamsız samsung fetişine yenik düşen firma. halbuki android telefon düşünüldüğünde akla ilk gelmelidir. htc one modeli ile çok takdir topladı dünyada.

güzel popoları betimlerken kullanılıp iştah açmasının yanı sıra meyve olarak da çok faydalı yaz neşesidir.