amsterdam'da bir leather barda öylesine etrafa bakınıp içkimi yudumlarken, barda yanımdaki teddy bear şirinliğindeki adamın çekine çekine ama gülümseyerek ''you are really something, gingers are the best'' demesi. herhalde o yaz çok kötü olmamın ve hafiften de tüttürmemle hep aklımda hoş bir anı olarak kaldı.
tabi sonrasında ''can i order you a drink?'' cümlesiyle bi yol yapma çalışması oldu ama klasik nerdensin napıyorsun derken ben ben hukuk öğrencisi adam da avrupa birliği bilmemnesinde çalışan bi şey çıkınca daha çok muhabbetimiz globalleşen dünya üzerine oldu.
"poğaça gibi adamsın" yakın bir arkadaşım her tarafımın ısırılıp morartıldığı bir 3some sonrasında söylemişti "poğaça gibi adamdın kankacım ısırdılar her yerini"
ben de ses tonuna ve dişlere özel önem verdiğimden dolayı, bunlarla ilgili aldığım iltifatlar da hoşuma gider haliyle...
- ses tonunuz çok güzelmiş.
- dişleriniz ve gülüşünüz çok seksi.
beni etkileyen iltifatlar arasında '' senin içinde hiç mi sevgi yok, makina mısın nesin mmk ! ''. ruhsuz olduğumla ilgili farklı şekilde kurulsalar da seviyorum bu iltifatları.