acı çekerken bir an önce kapanmasını istediğiniz yaralarınızın kabuklarının; yaşınız ilerledikçe tekrar aynı ahmaklıkları yapmamanız için direnç veren vitaminler olduğunu fark etmenizdir.
"vitamini kabuğunda" sözünü bilirsiniz; evet, bunu bir tek siz bilmiyorsunuz. adam bir dükkan açmıştı, kabuğu olan her şeyin sadece kabuğunu satıyordu.
limon kabuğu, domates kabuğu, muz kabuğu; aklınıza ne geliyorsa.
sloganı basitti; madem vitamini kabuğunda, o halde içine ne gerek var?
haklı mıydı? ben bilmem.
adam basit düşünmüştü; diğer herkes gibi. basit bir fikir sizi basitçe zengin edebilir.
ve o da zengin olmuştu.
parasını çok basit bir şekilde tüketmiş, eski basitliğine kısa sürede geri dönmüştü.
hayatı bir meyve gibi görüp "belki, hayatın da vitamini kabuğundadır" diyerek, basitçe yaşamaya devam etmişti; fazla derine, içine, çekirdeğine inmeden.
ve bazen hikayeler de kısa tutulmalıdır; anlamı belki de kabuğunda olduğu için." dm
alerjik bünyem nedeniyle, aşırı tarım ilaçları kullanımı yüzünden, elma gibi meyveleri kabuklu olarak yiyemeyişimin aklıma gelmesine neden olan söz öbeğidir " vitamini kabuğunda".