20 temmuz 2013 ekşi sözlük'e ölüm fetvası çıkarılması

hz peygamber'e hakaret edildiği iddiası ile sosyal medyada başlatılan kampanya.

bazı grupların savcıları göreve çağırdığı ve sözlüğün acilen kapatılması yönünde haykırışlarda bulunduğu twitter ve facebook gibi mecralarda, ikili bir bölünme var gibi. temel hak ve hürriyetlerin koruma altında olmadığı türkiye gibi bir ülkede siyasi iktidarın yönelimi de düşünülürse herşey risk altında. fikir beyanında eleştri ve hakaret ayrımı kabul etmeyen hükümet önceden bazı yazarları cezalandırma ve sözlüğe geçici tedbirler uygulama yoluna gitmişti. bekleyelim de görelim bakalım der sezen, evet görelim.
lut kavmi örnekleriyle ayısözlüğe de saldırırlar mı saldırırlar aga. günümüz insanlarına yapılan ağır hakaretlere, sözlü tacizlere sessiz kalan boş bakanlarımızın din-kitap siyasetleri devam etmektedir ne yazık ki.
interaktif sözlükleri hiç tanımayan, fikir sahibi olmayan insanların aldıkları gaz. bir ekşi sözlük bu ülkeye neler katmıştır hiç bir fikirleri yoktur. daha küçük çapta ama benzer tepkileri zaman zaman bizler de alıyoruz. burada ekşi sözlük kapatılmaz fakat bu entrynin yazarının hukuki işlemleri başlatılabilir. (tr deki bu hukuk sistemiyle çok rahat yaparlar bunu)

burada güzelce özetlenmiş; http://www.haberself.com/h/2168/
kitap, yayın, medya manipülasyonu amaçlarının önemli bir noktası olsa gerek. senaryo bir yerlerden iyice tanıdıklaşmaya başladı.

(bkz: 1984 )

(bkz: büyük birader tayyip )
ekşi sözlük sahibi ssg nin bu tür saldırılara karşı sürekli ödün vermesiyle devam edeceğini düşündüğüm fetva/linç.bence sorun en başta sözlüğe kurallar koymamasındandır.
ifade özgürlüğü saygı çerçevesinde değil ise terbiyesizliktir. ekşi sözlük yazarlarını bu konuda kınıyorum.
daha biraz önce ofiste aramızda konuşurken, "ama abi, peygaberime çok ağır küfür ediyorlar" diyen mesai arkadaşımın -ki kendisi gününün %90'ının ekran karşısında geçiren, gayet iyi niyetli bir çocuktur- daha bir kere bile ekşisözlüğe girmediğini duyunca, tek sesliliğe giden yolun o kadar da zor olmadığını anladım.

pek çok insanın gözünde, onca paylaşılan görsellere rağmen, gezi parkı direnişinin, dışarıdan aldığı maddi destekle, polis taşlayan eli sopalı bilinçsiz çapulculardan ibaret olması gibi.

elindeki palanın tersiyle alelade bir kadına önce vurup, sonra da tekme atan adamların "ama adamı çıldırtmışlar, ben de olsam ben de çıldırırdım" diye savunulduğu bir ortamdayız.