dün trabzonda yaşanan hadise.
nasıl bir nefrettir bu.
bu nasıl bir insanlıktır.

bir insanı sadece cinsiyet kimliği transeksüel olduğu gerekçesiyle vahşice katledebilen insanlar nasıl rahatlıkla yaşayabiliyor? hiç mi sızlamıyor vicdanları! doğru bir şey yaptığı için gurur duyanı bile var! işte bu dehşete düşürücü! ve anneler ah o anneler gelir her ölümde hemen aklıma. acıyı en derinden en gerçek yaşayanlar, yananlar! her trans cinayetinde defalarca çınlar kulaklarımda 2010 yılında vahşice katledilen irem okan'ın annesi melek okan'ın feryadı;

koskoca dünya'ya benim çocuğumu sığdıramadılar

özgürlüğümüzün sınırını bilmiyoruz. dünyanın her yerinde geçerli bu. karşındakini etkilemediği sürece özgürlüğün sınırsızdır. eskiden beri dedikleri gibi senin özgürlüğünün bittiği yerde benimki başlar. hala cinsiyet, din, siyaset, spor adı altında insanların katledilmesi gerçekten üzücü. trans olduğu için öldürenler kendilerini nasıl tanrı yerine koyup can alabiliyolar. bu namus bekçileri allaha şirk koşmuş olmadı mı?

güya çarpık ilişkiden pişman olduğu için öldürmüş. böyle komik bir savunmadan daha komik ve dramatik olanı bu caniye yapılacak olan ceza indirimi.

http://www.pembehayat.org/haberler.php?id=853

pişman olduğunu söyleyen ruh hastası orada "işimi gördükten sonra parası vermek istemedi, o da keriz değil karşı çıktı" demiyor da pişman oldum diyor. zaten adalet sistemimiz cami imamlarının "tövbe edin, pişman olun, allah affeder"den hallice olduğı için muhtemelen iyi bir ceza indirimi görecektir.