21 ocak 2016 mustafa koç'un ölmesi

başlığı okurken ben.



sakin olun ayıcıklar.
''gezide eylemcinin amına koymuş tomayı üreten'' firma nurol makina olup, yine de bu mustafa koç'u masum bir çiçek yapmaz. * rafinerisi türkiye'nin tek rafinerisidir ve ülkeye çok büyük katkısı vardır. * ekmek 25 tl olduğunda tekrar irdeleriz konuyu. kendisi dünyanın en şeytani iki grubunda aktif görev almaktadır (bilderberg ve council of foreign affairs). koç ailesi olmasaydı zoç ailesi olurdu, öyle ya da böyle. ben şahsen ne üzüldüm ne de sevindim ama şahsen tanımadığın biri için * özellikle üzülmemek bana çok üzülmek kadar garip geliyor açıkçası. herşey devam edecek nasıl olsa.
kendimden biliyorum ki, sözlükte arkasından kimsenin gözyaşlarına boğulup yas tutmadığı; ancak rahmet dilediği, kendisi ve ailesi için iyi temennilerini ilettiği iş adamı nın ölümü. kaldı ki bu asgari bir insani davranıştır.

ne charlie hebdo'ya yapılan saldırı; ankara-suruç bombaları, ne gezi'de yiten canlarımız, ne nazım, ne deniz; hiçbir acımıza beklediğimiz insani beklentimizi paylaşmayan bir grup evet marjinal ve çok şükür ki azınlığın da azınlığı aykırı tipler hiçbir anlam ifade etmiyor.

rte'nin ruh ikizlerisiniz. franco'nun, hitler'in, pinochet'nin aynadaki aksisiniz. nefret gözlerinizi karartmış. sizin kalbinizde insaniyet namına bir şey kalmamış. o kadar zavallı bir ideolojinin takipçileri ve yenilmeye mahkum savaşçılarısınız ki, ideolojinizi ölüler üzerinden nefret kusarak anlatıyorsunuz; başka başlıklarda da yaptığınız gibi. ben sizin kurmayı düşündüğünüz bir dünyada yaşamak istemem. lanet olsun ideolojik terimlerinize, lanet olsun lanet olsun yaptığınız çözümlemelere...

ayılıp bayılan yok, hayatı kendine cehennem eden yok. sadece üzüntülerini ifade edenlere ve ölene bu nefret nasıl bir taşlık böyle!..

size üzülün ulan, ağlayın diyen yok. sanki böyle bir şey yapılmış gibi tekrar ve tekrar "üzülmediğim için" yazacak kadar nasıl anlama özürlü olur insan!...

sanki koç bizi bu yaşımıza getirmiş, evimizin kirasını da veriyor, bu entryleri giriyor gibi ucuz yamamalar nasıl bir çarpık zihniyet böyle!..

zavallı bir ideolojinin, zavallı takipçileri... nal toplamak kaderiniz. ancak entryleri takip eder eksiler, olan bitenin üzerinden nefretle dolu yazılar yazarsınız. o harfler utandı biraraya gelmekten. bu nasıl bir çirkinlik!..

kalp krizi geçirip öldü diye tüm dünyaya komünizm geldi sanki! ki ey bu zihniyet sahipleri, neyi tutarsanız siz ondan nefret ettirirsiniz siz bu insanlıktan nasibini almamış halinizle.

dünyadaki, türkiye'deki tüm olumsuzlukların sorumlusu bir bu adam mıydı da, bu kadar tantana!.. insanı es geçen, bu hallerinizle sizin elinize güç geçmesinden korkarım, zalimden daha zalim olursunuz.

insanda ağız tadı bırakmayan çirkin tavırlarınız ve yazılanı okumaktan acizliğiniz, bitmeyecek gibi duran ezberlere dayanan çapsızlığınız yazarken bile hafakanlara sürüklüyor insanı.

yazık be size... yazık...
salyalarını akıtarak kustukları caniliklerini örtmüyor, insana dair hiçbir iyi hisse sahip olmayan bazı ışid kafalıların fakirlik üzerine yaptıkları ideolojik kasıntılar. işte o başlıktır.

ölenin ardından nefretle, kinle yoğurdukları yazılarıyla ne kadar da insan olmadıklarının yarışını yapanlar, ipi göğüslediniz. insan değilsiniz!


muhatap ( muhattap değil!) yazmayı bilmeden;

aks(ki arabada olur, dingildir)'la akis farkını bilmeyen;

hopa'da öldürülen öğretmen metin lokumcu'nun arkasından sayan rte'ye: "ama öldü sayın başbakanım" diyen ruşen çakır'ın lafına gönderme yapıldığını dahi anlayamayacak kadar yoksun, rte'nin "ben bilmem" deyişindeki gibi insanlıksız bir tepkiye yapılan göndermeyi de anlamayacak kadar "sığ"ların;

halâ! utanıp sıkılmadan ayar verdiklerini zannederek dibin daha da dibi var mı acaba diye zorladıkları başlık!

hümanizmin, hü/hu dönüşümünden anlaşılmıyor galiba, dur şu kelimenin aslına humanism'i bir yazayım, ki human insan/insanlık demektir; belki öyle anlarlar diyen olmaz olasıca yazarın şu an kendini sikecek kıvama gelip laf anlatmaya çalışmaya devam ettiği başlık.

olmayan yanlışın nesini, neresini düzelteyim. neresinden tutsan elde kalan bir rezilliğin ne fikir, ne dil, ne insanlık içermeden bu kadar uzaması, sahiplerinden çok utandırıyor artık göreni, okuyanı, uyaranı!
anlaşılmak için ne yapacağımı şaşırdığım başlık...

"...yazarın şu an kendini sikecek kıvama gelip laf anlatmaya çalışmaya devam ettiği başlık." diyorum, "demek sen beni sikilecek kıvama getirdin diyor. yetiş ya tdk, yetiş ya dark bear, yetişin ey putperestler, ışidçiler, yetişin leninistler, kemalistler, yetişin ilkokul talebeleri... yetişin... yetişin de bir okuma yazma kursu mu düzenlesek, ıssız bir yere idip kendimizi mi öldürsek, benzin mi döküp yaksak üzerimize böyle okuduğunu anlamaz bir de ayar vermeye kalkanlara...

sözlükte kullanılacak bir dil var mı? karşılıklı hitapla mı, sözlük formatına uygun dille mi yazıyoruz? atışırken bile bu dili bozmadan, yazılması gerekmiyor mu?

benim "yazarın kendini sikecek konuma gelmesi diyerek" kendimden bahsettiğimi hala ve hala anlamadan, anlamadan, anlamadan, okuduğunu anlamadan, okuduğunu anlamadan, okuduğunu anlama kapasitesi olmadan, küfürle karşılaştığım başlık.

dark bear'i kendime yardıma çağırmıyorum, sözlüğe yardıma çağırıyorum.

-çok açık bir nefret suçu işleniyor

-seviye yerlerde sürünüyor

-sözlük formatının ebesi taciz ediliyor

-chat diliyle entry giriliyor

-anlamadan dinlemeden bir de rezil rusva olduğunu dahi fark etmeden çamurluğa devam ediliyor

kendimi savunmasını da çok iyi bilirim. zavallı yaratık ve avanesi zavallılar!..

bugün yakama siyah kurdelemi takarak çalışmama sebep olan talihsiz ölüm. türkiye için büyük kayıp. saygıyla anıyorum. ailesine, çocuklarına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
  • /
  • 2