alttaki yazara soracaklarım var

  • /
  • 137
farklı olup olmadığımdan emin değilim ama çoğu kez farklı görünmemek için çabalıyorum.
galiba farklıyım.

alttaki yazara sorum: üç katlı müstakil, bahçeli evinde tek başına mı yaşlanmak istersin, küçük bir apartman dairesinde, şehrin curcunalı bir yerinde sevgilinle mi yaşlanmak istersin?
küçük bir apartman dairesinde sevgilimle yaşamak isterim yalnızlık zaten ömür boyu.
alttaki yazara sorum: hayatının dönüm noktası nedir ?
benim için her an bir dönüm noktası.
alttaki yazar; güzel bir mevkiide 10 dönüm arazin olsa onunla ne yapardın?
üzerimdeki boxerın ölçüsü.alttaki yazar,birazdan uyuyacam;sen ne zaman uyuyacaksın?
wonder: seni uyuttuktan sonra.
kurokuma: bir beden ölçüsü veya üç çarpı l anlamına gelebilir.

alttaki yazar; tv kumandası, evde, kimin himayesinde olmalı sence?
bizim evde hep annemde. sadece maç akşamları istisna oluyor. sanırım annede olmalı. anne olmayan evlerde muhtemelen en çok dizi izleyen kimse onda olmalı.

alttaki yazar; robotlar mı dinozorlar mı?
dinozor derdim de aklıma kötü kötü şeyler geliyor o yüzden robot
alttaki yazar; olmazsa olmazin nedir?
o kim kardashian olurdu.
alttaki yazar; karşındakinin sohbet esnasında seni dinleyip dinlemediğini nasıl test edersin?
gözlerine bakarım.

alttaki hatırladığın en eski anın neyle ilgili?
çocukken pul koleksiyonu yapardım. onları hala saklıyorum. bir de anı koleksiyonum var. yaşadığım anılardan parçalar toplayıp biriktiriyorum. hayır, orhan pamuk'un masumiyet müzesi kitabı daha çıkmamıştı buna başladığımda.*

alttaki; hayatında öğrendiğine en zor şey neydi?

edit; olduğunu düşünüyorum ama bilimsel bir kanıt daha gelmedi.
bence çeşit çeşit kuş tüyü toplamalısın ama onların bakımlarının çok zor olacağını düşünüyorum. sonuçta organikler. özel olarak koruman gerek. çürüme ihtimalleri var.

alttaki; ilk defa gey olduğunu nasıl fark ettin?
once upon a time negatifayi farklı olduğunu hissediyordu biliyordu emindi ama 90'ların ortasından milenyum'a kadar bilgi alışverişi sıkıntılı olduğu için eşcinsellik gey ibne vs kelimeleri anlamlarını bilmiyordu sonradan öğrendi ve kucakladı onları ben buyum dedi.

alttaki: birini kaybetmek nasıl bir duygu ?
öncelikle sorulan sorudaki "kaybetmek" fiilini "ölüm" olarak algıladığımı belirteyim.

şimdiye kadar, aile büyüklerini, babasını, yakın arkadaşlarından üçünü, eş-dost-akraba-tanıdıklardan onlarcasını kaybetmiş birisi olarak, berbat bir duygu olduğunu söyleyebilirim.

her durumun kendine göre bir sıkıntısı var. ileri yaşta ve yıllarca çeken birini kaybetmek başka, benzer özellikteki birini aniden kaybetmek başka, genç yaşta birinin ölmesi, ani ölümler vb. çok daha başka. her birinde farklı farklı sarsılırsınız. kiminde rahatlarsınız (ölen çekmiyor artık - huzura kavuştu diye), kiminde sinirleriniz çok fena bozulur, günlerce iç acısı sarar benliğinizi. kaybedilen kişiyle yakınlık derecesine ve yaşanmışlıklara göre de değişiyor yani.

neticede çok kötü bir duygudur genellikle. kimse, kimseyi kaybetmesin, sevdikleriyle birlikte yaşasın gitsin derdim de, boş laf olurdu. hayat böyle değil.

-------

alttaki yazara sorum: neden şu an bu başlıkta sorumu yanıtlıyorsun; canın mı sıkılıyor?**

online olup boş boş ekrana bakma işlevsizliğinden sıkıldığım için cevaplıyorum. canım hiç sıkılmıyor herkese sarılasım var hatta neşe doluyum.
alttaki yazar, vampir olsan yapacağın ilk şey ne olurdu? ama öyle güneşe çıkmalı dandik vampirlerden değil.
vampir olsam ilk işim, sevdiklerimi ısırıp vampir yapmak oldurdu ki benimle birlikte ölümsüz olsunlar.

alttaki yazara sorum: küçük bir uçağın mı olsun isterdin, ferrari gibi lüks bir araban mı olsun isterdin ve neden?
küçük bir uçağım olsun isterdim. 5 yaşında f16'nin kokpitine oturduğum günden beri uçmak en büyük hayalim.

alttaki yazar; hiç hocandan hoşlandığın oldu mu? hangi dersin hocasıydı?
brokoli. çok faydalı ve karnıbahara göre daha sempatik. bi kere yeşil.

alttaki; süper kahraman olsan kostümünde hangi renkler ağırlıkta olurdu? neden?
müzik dinlerim.

alttaki yazar soruyorum: tercihin pirinç pilavı mı, bulgur pilavı mı ve neden?
bulgur pilavı.
ayrıntıya gerek yok ama daha sağlıklı olduğundan diyebilirim.

alttaki yazara sorum: on gün deniz kenarında, sahilde tatil mi yoksa otuz gün ormanda, dağda, ovada, bayırda, yaylada mı tatil?
365 gün sessiz bir sahil, güneş ve deniz.
orman kanunları her yerde zaten.

alttaki yazar;bir gün bir gün bir çocuk, eve de gelmiş kimse yok. açmış bakmış dolabı... şarkısındaki senaryoda dolaptan ne çıkmasını umardın?
  • /
  • 137