çiçek çok defa aldım lakin asla antalya'da bir sabah kapıma bırakılmış 12 adet kırmızı gül gibi etkilisini görmedim..

ilişkinin 12. gününe has olduğunu gelen mesaj ile ileten koca yürekli adama hala şükranlarımı sunarım..

alttaki; eline yüzüne bulaşsa da iyi ki yapmışım dediğin asla pişman olmadığın atılımın hangisiydi?

hergün bize gelip alttan alttan laflar sokup can sikan komsu teyzemiz cocuklarini bana emanet edip bankaya gittiginde mutfaginin yerlerine siviyag dokup cocuklarina paten yaptirmak, benim haberim yoktu salonda oturuyodum hehehe ayaklarina yatmistim, yedi mi bilmiyorum

alttaki yazar ; vucudunda memnun olmadigin bir yerini degistirme hakkin olsa ne degistirirdin ?

boyumu uzatma, kilo alma; resmen memnun olduğum bir yer bulamadım, kısaca tanrım beni baştan yarat**

alttaki yazar; bana bir renk bir ülke bir meyve adı yazar mısın? ardından sol freyme bak.

joeeeeeyyyy heeey yavrum heeey ıstırırım.

at mı o?

at değil, katır. anası eşek, babası attı.

alttaki yazara sorum: cami ve kilise dışında başka bir ibadet yerine hiç gittin mi? örneğin sinagog gibi... gittiysen ne amaçla gittin?

gittim, yeni ibadet yeri gördükçe girerim. nihai hefefim tuğçe kazaz'ı geçebilmek.
alttaki yazar; ilk bakışta nefret ettiğin biri oldu mu? niye?

oldu. kesinlikle önyargılarımdan ötürü ve içten içe kıskançlığımın baş göstermesi olduğunu düşünüyorum bu konuda. kendimi sıkça eleştiriyorum farkettiğim anda.
alttaki yazarcığım. umut dediğin şey her zaman var mıdır? yoksa kendi kendimizi kandırmamız mıdır?

sana göre değişir, adamına göre değişir o iş! kendini kandırdığın zaman içindeki ses zaten uyarır seni "yapma" der sen aldırmazsın! umut öyle değildir müdahalesizce geliverir oluverir kontrol edemezsin!

alttaki intihar edeyim mi etmeyeyim mi?

sana göre değişir, adamına göre değişir o iş! kendini kandırdığın zaman içindeki ses zaten uyarır seni "yapma" der sen aldırmazsın! umut öyle değildir müdahalesizce geliverir oluverir kontrol edemezsin!

alttaki intihar edeyim mi etmeyeyim mi?

hayır üzerimde hiç "n" yok..

alttaki yazar, eve gidesim yok, ofisten çıkmadım hala.. tabi arkadaşım olmadığı için de dışarı çıkmaya kimseyi davet edemiyorum.. sırf arkadaş edinmek için * şu profil uygulamalarına başvursam mı yoksa yalnızlık iyidir astral deyu devam mı eylesem?

not: sıkıntıdan ölmekten bile vazgeçtiğim raddedeyim..

ben zamanında o uygulamalara arkadaş bulmak için girdim, sarkadaş * buldum daha da çekilmez oldu. bu yüzden sen günü buralarda geçir. ya da çık güzel, buz gibi bir bira iç, sonra hafif bir yürüyüş tamam.
alttaki yazar; birisinin senin dostun olabilmesi için hangi aşamalardan geçilmeli?

öncelikle dinleyici olmayı becerebiliyor mu buna dikkat ediyorum. daha sonra, sohbetlerdeki şeffaf paylaşımlar güven için önemlidir.

alttaki, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarının ruhsal desteğe ihtiyaç duyması sence tuhaf mı?

çalışmam. artık herkesin elinde gps'li telefon var. gittiğim yeri kaydederim, olur biter.
alttaki yazar; boş ol... boş ol... boş ol... diyince aklına gelen ilk şey nedir?

bir adamın eşini boşaması gelir.
alttaki yazarcan,şimdi neden dışarda değilsin,dışardaysan ayı sözlükte ne işin var?

dışarıda olmamamın sebebi dışarı çağıranın olmaması, sen de sadece neden diye soruyorsun. yine evde kaldık. *
alttaki yazar; burada en severek yazdığın entry'i hatırlıyor musun? yoksa hepsi benim bebeğim gibi mi diyorsun?

hepsi bebikim

beni seviyor musun?

max blum:izzet altınmeşe'nin beni gibiyse sevmem ama, cindy crawford beni gibiyse severim.
kurokuma: ışınlama cihazı. anca bu kadar benden.
alttaki yazar; her tipin bir alıcısı var mı yoksa bu rahatlatmak için söylenen bir yalan mı?

her tipin alıcısı olduğuna inanıyorum. her kavanozun kapağı olduğu gibi.

alttaki, bdsm hakkında ne düşünüyorsun?

benim canım çok tatlı

beni seviyor musun?

bir daha söyle... *
alttaki yazar; takıntılı mısındır?