ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
şu sıralar psikososyal destek programlarına katılıyorum kafam beynim götürmüyor artık
hayattan soğuyorum
19 yaşında olmama rağmen 30'lu yaşlarımın başında hissediyorum. her atlattığım badire beni daha da yaşlandırıyor muhtemelen. buna rağmen hala liseli kezban modunda sürekli melankolik gezmekten de usandım, bu ne yaman çelişki. sokakta lisesi yatakta darül acizeli olmak çok yorucu sözlük.
ne kadar straight ya da daha kötüsü "sadece aktif" (ki bu ayrıma pek inanmıyorum) tip varsa bir çekim duyuyorum. bundan da kötüsü out olmadığım içinse yapayalnızım. kedi uzanamadigi ciğere mundar der hesabı galiba bu çekim
sabah erken kalkmak zorundayım ve uyuyamadığım için sinirim artıyor. acaba hangisine küfür etmeliyim?

a) bunaltan sıcaklar
b) her sokağa tanımlanmış ve ayrı ayrı zamanlarda geçen ramazan davulcuları*
c) sahura kaldırmak için patlatılan top
d) orucun başladığını haber veren sahur topu* *
e)hepsi
sabahtan beri bilgisayar oyunu oynuyorum sözlük. salgıladığım endorfin halıya damlamış, bez getir.
eskiden (3 yıl önce filan) öküz gibi aşık olduğum arkadaşıma söyledim sana aşıktım diye. saygı duyarım, ama benden bişey bekleme falan filan bişeyler söyledi. hala da aramız iyi gibi. bildiğin baya iyi karşıladı lan. şaşkınım.
yazmadığım süre boyunca sözlüğü forumlarla aldattım.
bir enrique şarkısını beğendim ve sürekli dinliyorum. ama sonradan farkettim ki aslında şarkı ispanyol bir grubun şarkısıymış. ama ne olursa olsun bir enrique şarkısı o benim için. çok utanıyorum.
tam anlamıyla bir ulaşım özürlüsüyüm.gece 11.35de sultanahmetteydim ve şu an hala metrobüsteyim kadıköy'e 2 saatte varamadım.önce marmarayı kaçırdım.sonra balık istifi gibi dolu tramwaya bindim.tam metrobüste atladım rahatladım derken yanlış yöne evet avcılar yönüne bindiğimi farkettim.evet hakkettim
başkaları için kendi planlarımdan vazgeçmek (her ne kadar küçük planlar olsa da) en büyük pişmanlığım.
eşcinselleri tanımadan ve ortamlarına girmeden onları sapkın olarak görüyordum. pişmanım.
abimle çocukluğumuzdan beri anlaşamayız : egoist, bencil, kendini beğenmiş pisliğin tekidir. 'böyle' olduğum için çocukluğumda bana çok çektirdi, özellikle de psikolojik baskılarla vs... çocukluğumda bana terör estiren homofobik abimin, entel gazetecilik anlayışıyla benim out olmadığım için gidemediğim pride'a gitmesi bana çok koydu. eşcinsel olduğum ve ailece tahmin edildiği için çocukluğumuzdan ergenliğimizde dahil bana demediği 'top vs' kalmayan homofobik abim prideda cirit atıyor falan, kendimi nasıl hissettiğimi anlatamıyorum bile. tek anlatabileceğim bunun ne denli büyük bir ikiyüzlülük olduğu
çok mutsuzum sözlük. öyle böyle değil. çok mutsuzum. hiçbir sebebi yokken çok mutsuzum.
sol-frame'de bu başlığı görünce içimden cartman gene otobüste kimi taciz etmiş ve babası bugün cartmana ne yapmış konulu bir entry ile karşılacağım hissi geçiyor ve gitmiyor.
sözlük biri salonun ortasına sıçsa kılımı kıpırdatamayacak kadar tembelim şu sıralar, mutsuz muyum? kesinlikle hayır.
hayatında dönüm noktası dediğin yerler vardır. hele bu noktadan gidilecek ikiden daha çok yol varsa işin içinden çıkmak zor olur. ne yapacağını düşünürken birden yorulduğunu fark edersin. her şeyi bırakıp hiç bir şey yapmadan yaşamak istersin. hatta yeri gelir niye yaşadığını sorgularsın. hayat çok gereksiz gelir, ölüm daha da gereksiz. tek kelimeyle özeti araftır.

işte oradayım..
bu zamana kadar ilişki, flört vs bakımından hiçbir etkinliğim olmadı. son 1 yıldır bu konudan baya da rahatsızım, neyse. dün sabah 2 saat içinde, çok alakasız 2 tane kişiye bir crush durumu, bir kendi çapımda beğenme yaşadım, böyle bi ışık yaksa direkt koşucam yani öyle manasız. bu kezbanlığıma ben de şaşırdım açıkcası. artık hormonlar mı havaların ısınması mı bilinmez iyice bi algılarım tavan yaptı.

benim gibi hep sıkı biri için bu fena, çok fena. pat diye bir yerden birine patlayacağım da sonun başlangıcı olacak gibi sanki
grindr ı çok özledim ya la . en son vpn yükleyerek giriyordum ama şimdi nedense o da fayda etmiyor . ne olur geri dön tülaaaaay
yalnızım be sözlük. öyle yalnızım ki etrafımdaki kalabalık boğuyor beni..

bir şeyler yapalım diyen her bir arkadaşımı boğasım geliyor.

ha bir yandan da mutluyum.
sürekli neredesin, kiminlesin, yanındaki kim saat 12 oldu eve dön artık laflarını ailemden dahi yememişken hayatıma giren insanların kendilerinde bu hakkı görüp uyguladıkları bir alan yok artık. ha bana bu şekilde davranmalarının da sebebi benim elbet biliyorum..

ama şöyle bir dönüp bakıyorum.

ben ilişki insanıyım

ama uzun bir süre yalnız kalması gereken, ilişki insanı.

ahh sözlük hayat ve lezbiyen olmak..

işte bu ikisi bir arada yürütebilmek..

fazla zor.
son 1,5 yıldır hayatımda ne kadar samimiyetine inanmadığım, bana gereken değeri vermediğini düşündüğüm insan varsa hayatımdan çıkardım, aramı soğuttum/ açtım. bu zamanımda da yanımda olan tek arkadaşımla ilk defa kavga ettim, hem de öyle böyle değil. kimseye güvenmem ama ille de güveneceksem güveneceğim diyeceğim insanla. kulağa 5.sınıf ilkokul çocuğu yakınması gibi gelse de, hayatımdan çıkarttığım insanların yüzsüzlüğü-arsızlığı yüzünden tartıştık. ısrarla bu tip insanlarla muhattap olunmaması gerektiğini söyledim ama nafile, zira bu insanlar da bir tepki görmeyince hiçbir şey olmamış gibi yüzsüzce devam edebiliyolar. hayatta herkesin iyi veya kötü yaptığı işin sorumluluğunu alması gerektiği kanaatindeyim.

zaten arkadaşlıklara,dostluklara olan inancımı çok önce kaybetmişken bunun ağırlığı iyice çöktü göğsüme. şu an aramızda bir sorun yok gibi olsa da, aslında ona karşı da güvenimi kaybettim bir nebze, iyice bi soğudum her şeyden.
  • /
  • 181