ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
sevgili sözlük 580 lira borcum var diye yurttan atıldım bu gün ..3 yıldır aynı yurtta kalıyorum son zamanlarda biraz sıkışığım ve yurt sahibine biraz zaman tanı kalacak yerim yok dedim bana ne dedi ben paraya bakarım dedi sözlük şuan gidecek yerim yok bavulumu topluyorum toplarkende size yazıyım ki yoksa kafayı yiyecem bu kadar o.ç olur mu be sözlük ? arkadaşlarımdan da hayır çıkmadı en sevdiklerim ve dostlarım memleketlerindeler bende ne yapacağımı bilmiyorum yarın 3 sayfa haberlerinde parkta bıçaklanan genç yazısını okursanız bilin ki bu benim hadi selametle kalın
istediğim gibi bi sevgilim ne zaman olacak çok merak ediyorum. insanları üzmemek için,mutsuz etmemek için bişi de diyemiyorum . ne diyeceğimi bilemiyorum . çok bunaldım.
sporda girişte çalışan-üyelik vs yapan bir beyefendi var, içeride falan da her seferde göz göze geliyoruz ama gelmemiş-görmemiş gibi yapıyoruz. etrafı mı kesiyor yoksa beni mi emin değilim zira ben de hep tetikte olduğum-dünyanın binbir hali var- için çaktırmadan çevremi incelerim. kendisi baya da hoş, 1.70 dolaylarında, düzgün siyah saçlı, fit, kirli sakallı...bir de böyle kibar, hep gülümsüyor. tam bir keeper yani anlayacağınız. ama tahminimce her eye candy gibi kendisi de straight-idir, bana bir adım atsa ben koşu bandında boşu boşuna koşmak yerine kendisine koşacağım yani!

yine mi gol değil yine ıska
kendi kendimi mutsuz olmaya ittiğimi geç de olsa fark ettim sözlük. sonra da kendi kendime ''yapma'' dedim.

yorucu bir senenin ardından kısmen de olsa istediğim okula yerleştim, sevdiğim ve beni seven biri var.

duygusal açıdan doyurucu bir dönemde olsam da, o kadar alışmışım ki buhran ve sıkıntı içinde olmaya sanki öyle olmazsam hata edecekmişim gibi hissediyorum. daha doğrusu -dum. nankörlük etmemem gerektiğinin farkına vardım ve şu an bunun inanılmaz hafifliğini yaşıyorum.*

uzun süredir (yaklaşık 13-14 yıl) beni sıkan sırrı * * en çok sevdiğim ve bana her zaman değer verecek olduklarına inandığım varlıklara söyledim. annem ve ablama. gerçi iq seviyesi tavanda olan ablam ben söylemeden önce gayet öğrendi. *

gerçekten çoğu kişinin hayal bile edemeyeceği derece olumlu tepkilerle karşılaştım. ne bir psikoloğa gitmelisin zırvasıyla ne de bunun tedavisi var saçmalığıyla karşılaştım. şaşırtıcı bir biçimde kolay kabullendiler. (tabi annemin aslında gayet normal erkeğe benziyorsun demesini saymazsak. sonradan; maskülenlik ve feminenlik kavramlarından girip heteroseksist düzenin çirkinliğine kadar her şeyi anlattım tabi.)

velhasıl,
tüm bu iyi gelişmeler hayatımda olurken ve bir ay sonra başka bir ortamda baştan başlayacağım gerçeğinin heyecanı varken mutsuz olmamın saçma olduğunu anladım sözlük.

not: sen de pek iyi durumda değilsin bu aralar, git bi elini yüzünü yıka kendine gel allasen.
sözlükte öyle bi popülerlik, bir çevre yapma vs peşinde değilim hani zaten 2-3 aydır üyeyim, burada beni güldüren/ilgimi çeken şeyler okuyup yeri gelince ben de katkıda bulunayım, belki x konusunda benle benzer veya tam tersi konularda olan vardır, olabilir düşüncesiyle entry giriyorum. kendimce dikkat çekmeden takılıyorum anlayacağınız.

hem tatil hem benim her şeyden sıkılmamla iyice sözlükte geçirdiğim süre arttı, sabahlara kadar. zaten 1 yıldır herkesten her şeyden o kadar sıkılmışım ki tanımadığım/tanınmadığım bu yerde öyle aklıma uygun ne gelirse elimden geldiğince paylaşıyorum. hiçbir şey yapmasam da sözlük duruyor bi köşede, göz atıyorum falan. gün içinde de bakıyorum bazen, 1-2 entrymin beğenildiğini görüyorum, hiç yoktan beni bi nebze de olsa mutlu ediyor ne bileyim ya. herhalde hayatta hep dinlenmediği-dikkate alınmadığını söyleyen birisi olarak birilerinin yazdığım bir-iki şeyi beğenmesi cazip geliyor.

bugün fark ettim ki gece öylesine zaman öldürürken girdiğim art arda 10 entry beğenilmiş, suratımda aptalca bir gülümseme oluştu, nedensiz bir yere sevindirdi beni. şu sıcak ve sıkkın zamanlarda beni kısa bir süre için de olsa güldüren seri artıcı arkadaş/arkadaşlara teşekkür ederim, sadece söylemek istedim.
sevipte sevilmemekten muzdaribim sevgili sözlük
daha başıma ne gelebilir merak ediyorum doğrusu. hayatım ucuz türk dizilerine döndü. hep bir yalan, hep bir entrika. kime güveneceğimi şaşırdım. her zaman iyi ve dürüst bir insan olmanın doğru bir şey olduğu öğretildi bana. ama öyle değilmiş. keşke kötü bir insan olsaydım da yapılan haksızlıkları aslında hak ediyor olsaydım. en azından 'ben bunları hak ettim' derdim. ama durum böyle olunca insana koyuyor. hep aynı soru geliyor insanın aklına. niye? tüm bunlara rağmen hala biraz olsun umudum var. sadece 'hayatım bok gibi gidiyor ama ben bu adamı çok seviyorum' diyebilmek istiyorum. çok mu?
bazılarının "über yetenekli" olmasına ve senelerce hazırlanıyor olmasına karşın gecemedikleri yetenek sınavının eline verdim kaynatasizlar.öyle kuru kuru bir iddialı özgüven patlamali beyan da değil bu.hani her konuda gerekli greksiz çoğunlukla gereksiz, hırs yapıp en yakın arkadaşıni dahi sırtından bicaklayan tipler olur ya hirs gozlerini kör eder bunların.hiçbir zaman onlardan olmadım bileğimin kuvvetine güvendim, bir yilimi su ise heba ettim ama karşılığını fazlasıyla almanın verdigi bi kendini begenmislik benimki.
uzun uzun bi aradan sonra yeniden aşık olmak istiyorum. buna ayırabilecek vaktim olacağından belki de.
normal şartlarda, yüzde 30-40 avantajım varsa her meydan okumaya varım. hani öyle baştan pes etmem, batacaksam dövüşmeden olmaz. ama yaklaşık 2 yıldır yılın neredeyse 12 ayı okula gidip, her vize-final dönemini çifter çifter, hatta yaz okullarıyla da üçüncü sefer yaşaya yaşaya kevgire döndüm. bu sıcakta, zaten her şeyden bıkmışken bir de gerçekten önemli ve benim genel olarak hiçbir fikrim olmayan sınav kargaşasından usandım. bitmedi, bitemedi.

http://www.pinterest.com/pin/54022091777...

dün gece yar ile beraberken hep seni düşündüm sözlük. acaba kaç entry oldu, sol frame kaç sayfa oldu, en çok entry kim girdi felan işte.
sevgilimi aldattım ama ruhsal olarak sonra da ondan ayrıldım.şimdi onu üzdüğüm için çok çok üzgünüm ama elimden birşey gelmiyor.
giden gitti bir kere.
biri var, acayip derece de etkileniyorum ondan; mimiğinden, gülüşünden, vücudundan tahrik oluyorum. öyle ki, instagram da, entyrlerine, twitter da, sayfasına denk geldiğim de hızlıca geçmeye çalışıyorum onun bağlantılarını, yazdıklarını. yapmazsam biliyorum ki, önüne geçemeyeceğim bir umutsuzluğa sokacağım kendimi. şimdilik ismini vermek istemeyen izleyici modunda ona karşı hayranlık beslemeye devam edeceğim o da beni haberi olmadan tahrik etmeye.
bi itirafım olamayacak kadar b.ktan tatil günleri.
benim 3 gün öncesine kadar 1 sevgilim 1 flörtüm vardı, şimdi hoop kimsem yok lan.
çapkınlıktan yalnızlığa düştük iyi mi.
her sorana iyiyim halimden cok memnunum diyorum, aslinda memnunum da ama neden son iki hafta icinde hayatimda yasadigimin toplamindan fazla anksiyete atagi gecirdim hicbir fikrim yok. herhangi bir karar vermek zorunda kaldigimda ne karar verirsem vereyim yanlismis gibi geliyor. kafayi yemek uzereyim ama yasantimdan da cok memnunum. iyice siyirdim sanirim...
yildizlar kadar ozlemek smiths şarkıları gibi ozlemek.bütün olan bu ve en boktan itiraf bu.
geçen ay işe giren abi çok hoştu. bizimgillerden olmasını temenni etmiştim ama tam bi amsalak çıktı.
bu dönemlerde insanlardan aşırı sıkılan biri olup çıktığımı hissediyorum sözlük. tamam bende sıkıcı biriyimdir çoğu zaman. bir ya da iki kez konuştuğum biriyle bir daha konuşmak istemiyorum ya da daha önceden tanıştığım kişilerle bir daha iletişim kurmak istemiyorum. sürekli yeni insanlarla tanışmaya çalışıyorum ama biraz yakınlaştıktan sonra, ertesi günü konuşmak içimden gelmiyor, adeta hevesim kaçıyor. ki genellikle iletişimi devamlı kılmaya çalışan ben, nasıl kaçarım nezaket çizgisinden çıkmadan diye düşünüyorum. crush larımdan bile o kadar sıkıldım ki, stalking yapasım bile gelmiyor. depresyonda değilim diye düşünüyorum ama bu durum da canımı sıkmıyor değil.
bu kadar psikolojik baskıya dayanamadı bünyem regl olmuşum.
  • /
  • 181