aylardır içten içe eriyip bittiğim, ağzından çıkan her söze hayran kaldığım, gün içinde beş dakika daha fazla vakit geçirmek için türlü bahaneler ürettiğim ve bundan keyif aldığım insandın sen, bu kadar öküz, basit ve iğrenç olabileceğini hiç düşünmemiştim, "bu adamda kırıklık var mı abi?" diye sorarken, abi demene mi, "bu adam"dan kastın
mabel matiz olmasına mı yoksa
eşcinsel olmasını "kırıklık" olarak ifade edip aşağılamaya gitmene mi yanayım, sinirleneyim bilemedim.. o an tüm o masayı kafana fırlatıp üzerindeki çatal, bıçak ve bilimum sivri kesici/delici aleti göğsüne saplamamak için kendimi zor tuttum..
bu kadar sığ olmayı cidden miden nasıl kaldırıyor be yunusum, düşündükçe hala elim ayağım titriyor, nefesim daralıyor..