ayı sözlük yazarlarının ucuz zevkleri

onur yürüyüşüne katılıp polis şiddeti görmek.
çevremdeki insanlara gizlice küçük hediyeler yollarım, ya da bulacakları bir yere bırakırım, sonra onları izlerim, çoğunlukla kişisel kitap ayraçları, güzel defterler, çiçekler gibi gibi. bu da böyle bir zevk, böyle bir keyif işte.
metrobüsten eve yürürken gofret yemek.
söylemeye çok utanıyorum, taylor swift.
uzak bir yere şişeleri dizip sapanla onları vurmak çocukluktan beri müptelası oldum
bisiklet kullanmak. evet kasabada oturduğum üzere yaz kış demeden severek yaptığım eylem. ucuzluk kıstası nedir tam bilemedim.
sabah rimmingle uyandırılmak. of of. en karanlık havada bile ışıklar saçarak, neşe içinde uyanıyorum.
ilkokulu gören bir bankta oturup teneffüse çıkmış çocukları izlemek. çocukların zil çaldığında merdivenlerden koşarak inmeleri, bir oraya bir buraya durdurak bilmeyen koşuşları. o kaos ortamı inanılmaz huzurlu geliyor insana, bir daha dönemeyeceği çocukluğunu anımsamak iyi geliyor insana belki de..
kendi ekşi mayalı tam buğday ekmeğimi ve kendi vanilyalı sigaralarımı yapmak.
bu aralar town of salem oynamak da pek keyifli.
boyama kitaplarına sarmak yerine her yere taşıdığım bir deftere kendi mandalalarimi çizmek ise tam bir terapi.
ama en masrafsızı kendi içimdeki susmayan sesi artık dinlememek.

p. s. yakında poi çevirmeye de başlayacağım *
japonya'da yomiya parkında bir banka sırt üstü yatıp suyun akışını dinlemek.
açık havada yürümek, bilerek ve isteyerek soğuk espiriler yapmak*, ucuz roman okumak.
herkesin ortam kaşarı diye tabir ettiği tipler vardır; hani öyle acınası gelir ya bazen. kimse de yatmak istemez bunlarla. ucuzdur, basittir, yüzeyseldir. tamamen sosyolojik araştırmacı niyetlerle, bu tipleri bulup, hatta tek tek vakit de ayırmayıp üclu ikili gruplar halinde alt alta üst üste götürmeyi zevk edindim. sonra onları tanıyınca aslında ne büyük haksızlık ettiğimizi anladım. ulan o orospu dediğimiz, etiketledigimiz adamlar var ya, olm aşk acısı cekmisler bildigin. bildigin üzülmüşler de bu hale gelmişler. biraz kabuklarını kırınca böyle seyler anlatıyorlar. aslında ne kadar masum olduklarını düşünüyorsun, sonra işine gücüne dönünce, aman bee klasik kaşar iste diyorsun.

böyle. evet. sosyolojik araştırma vs yapmanıza gerek yok. şu kesin, bu tipler, taze, amatör, piyasanın periferisinde kalan tiplere göre daha iyi sevisiyor. muameleleri daha iyi. hepsi bu. yine de ben sık yalamayi bilmeyen birinin amatör ama gerçek duygularla ve heyecanla örülü tepkilerini yeğlerim.

linç edilmem umarım saygılar sevgiler. kevaşeler iyidir. amatörler candır.

edit: kevaşeler bunu beğenmedi.
bim'den tıka basa datlı ve çukulata almak evde film izlerken kendini şımartmak.
bit pazarı gezintisi .herşey mi ucuz olur . *
bisiklet .
balonlar.
sabah güzel bir havada müzikle beraber yürüyüş yapmak ve sonrasında güzel bir kahvaltı portal suyu olunca bir başka....
  • /
  • 2