birini tanımanın en iyi yolu

net bir tanım yok ya tam tanıdım diyorsun ayakta uyutuyor mesela.

ancak en kestirme şekilde tanımak için sahip olduklarından çok nelerden vazgeçtiğine bakılabilir. başlarda balıklama atlamamak iyi bir gözlem yapmak da tavsiye edilendir.

olmadı borç isteyin veya borç para verin hemen tanırsınız^^
nelerden vazgeçtiğini öğrenseniz de birilerini ya da bir şeyleri kaybetmenin karşılıklı hatalardan da ibaret olduğunu unutmamak gerek. birini ciddi anlamda tanımak için o kişinin evinde 10 gün misafir olmak yeterli. her şey eninde sonunda gün yüzüne çıkıyor.
birlikte tatile çıkmaktır. tatile çıkıldığında neredeyse kendi sosyal yaşamının bir kesimine orada tanık olmanız kaçınılmazdır. sizinde kendi sosyal yaşamınızın bir kesimini ona göstermiş olursunuz. mesela ben eski partnerimle tatile çıktım ve aslında onun benle hiç bir şekilde bir alakası olmadığını keşfettim. ne zevklerimiz, ne tercihlerimiz, ne de hayattan zevk alma yöntemlerimiz... hiç birisi ortak değildi. e kaçınılmaz olarak tatil sonunda tamamen bitirdik ilişkimizi.
birini tanıyamazsın arkadaşım...tanımak diye birşey yok.insan kendi kendinin bile bazen ne tepki vereceğini ya da hangi yola sapacağını bilmezken bir başkasını tanımak mı? ruh hali ve düşünceler değişkendir.insan değişken bir varlıktır.asla güven duyulmayacak bir varlık.
shakespeare bile bu konuya ucundan değinmiş bak :
inanıyorum söylediğini candan söylediğine, ama bugünkü karar yarın bozulur çok kez. hafızanın kulu olmaz kararımız, çabuk doğduğu için büyümeden ölür, nasıl ki ham meyve dalında durur da, oldu mu kendiliğinden düşüverir yere. kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak, en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak. tutku bitti mi, istem de biter gider, ateşli sevinçler de kederler de yeminleri yakarlar kendileriyle birlikte. sevincin en coştuğu yerde dert en çok yerinir, bir dokunmada dert sevince döner, sevinç dertlenir. madem bu dünya bile yok olacak bir gün sevginin bitmesine insan neden üzülsün? sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi? daha kimseler çözmedi bu bilmeceyi. düşen büyük adamı en sevdiği unutur, yükselen züğürde düşmanları dost olur. sevgi talihin peşindedir diyecek insan bunca dost görünce büyüklere kul kurban! başı darda olan dayanak aramayagörsün, sözde dost düşman kesilir bütün. ama ilk düşünceme döneyim yine isteklerimiz öyle çatışır ki kaderimizle bütün kurduklarımız yıkılır gider, düşünceler bizim, olaylar bizim değiller. sen yine bir daha evlenmeyeceğine inan, inancın değişir kocan öldüğü zaman.
birlikte düğün - cenaze - yolculuk aşamalarını geçirmek bir insanı tanımanın yoludur.
bütün bu sayılanlar dışında *
eğer gay bir erkekse hornet yazışmaları okunabilir.*
herhangi bir insansa telefon fotoğraf albümü ve son bir hafta içindeki telefon konuşmalarını kimlerle ve ne sıklıkta yaptığı da o insan hakkında çok şey söyleyecektir.
(bkz:kişinin ayı sözlük entryleri)
en iyi etik yolu değil de en iyi yolu tartıştığımızdan (bkz:günlüğünü gizlice okumak)
(bkz:bir haftalık internet geçmişi)
şişli'den beylikdüzü'ne gelmesini isteyin. gelirse sizindir gelmezse hiç sizin olmamıştır ...
herşeyi anlatabileceği kadar güvenini kazanmak,dert ortağı olmak,bununla yetinmeyip sık sık stalklamak. fırsatını buldukça herşeyini kurcalamak,
beraber interrail yapmak. dakik mi?eglenceli mi?planlari bozulunca nasi tepki veriyor?hizli dusunebiliyor mu?farkli kulturlere/fikirlere ne kadar acik?... bir suru sorunun cevabini ogrenirsiniz
tabiki de hiçbir şey bir insanı %100 tanımanızı sağlamasa da bir insanın sarhoş ve fazlasıyla sinirli hallerini (ya da benzeri kontrol kaybettiren durumlardaki hallerini) gördüğünüzde o insan hakkında normal zamanlarda edinebileceğinizden çok daha fazla bilgi edinebilirsiniz