çirkin ama kaslı erkek

sonuç olarak ilgilenilmese de yakışıklı bir erkekten daha çok ilgi çekeceği kesindir. özellikle yaz aylarında kendine baktırmayı bilir. biraz demet akalın/serdar ortaç kategorisindedir aslında; kimse ilgilenmediğini söylese de plajlarda parsayı onlar toplar.
dışı çikolatalı içini fındıklı sandığın leblebili çıkan atıştırmalık.
vücut paris kafa şırnak sözünün hitap ettiği kişilerdir. şırnaklı kardeşlerim alınmasınlar orada şehirciliğin kötü olduğu vurgulanmaktadır.

ama kimse birilerini tavlayabilmek için kas yapamaz. gitmez yani. sen haftanın en az 3 günü saati saatine ağırlıkların altına girecek, ecel terleri dökeceksin. yaşıtların rahatça yiyip içip eğlenirken sen elinde not defterinle protein hesabı yapacak ve bütün bu zorluğa birilerinin ilgisini çekmek için katlanacaksın, öyle mi? imkansız.

ha bu sebeple başlayanlar yok mu? geliyorlar salona arada "abi brad pitt gibi olsam yeter" diyorlar. 2 haftaya bırakıyorlar.*
ne yazık ki herkes "iç güzelliğe" baksa da, ister hetero olsun ister gay, ülkemizde epey piyasası olan beylerdir. bir de böyle talep gördükçe bunlar kendilerini bir şey sanır ki aman aman. açıkcası yukarıya katılmıyorum; evet vücudu kendisi için yapıyor ama buradaki esas olay kendini tatmin etme, talep görme, beğenilme ile ego tatmini-şişirilmesi diye düşünüyorum.

diler suratını elinizle kapayıp diler yüzüne bakmaksızın türlü türlü faaliyetler yapılabilir haliylen ama ne bileyim insan sonra bakınca bi ııh diyebiliyor.
pokemon zamanlarında taso çıkacak diye -ucuz olduğu için ya da markette başka cipslerden kalmadığı için tam hatırlamıyorum- ketçaplı cips alırdım. ketçaplı cips tabii ki dünyanın en iğrenç organizmalarından birisi, fakat içinden misty tasosu çıkmıştı bana. birden bu başlıkta tarif edilenle o zamanlar yaşadığımın aynı hissi verdiğini şimdi fark ettim. karşı tarafın çirkinliği ya da ketçaplı cipsin monosodyumu sana acı veriyor, katlanıyorsun, şüphelerin var ama mutlu sonla bitiyor. no pain no gain sonuçta <3 öhhöm. balgam birikti sinsilikten. *