huzur

fonetik olarak hüzünle çok fazla benzerlik gösteriyorlar -ya da bana öyle geliyor.
bu bağlamda;
"huzur ve hüzün kardeştir." diyebilirim.
dedim bile.
aranıp bulunamayandır. hep bir huzursuzluk vardır içinizde.
sağlıktan sonraki ikinci duam.
sevdiğin insanla sabaha kadar sarılarak,arada sırada da yüzünden ,boynundan öperek güne uyanmaktır huzur. beraber kahvaltı hazırlayıp en güzel zeytini seçip ellerinle sevdiğine yedirmektir huzur. o'nun neler yapacağını bilip neler yapmayacağından emin olmaktır huzur. yanında olmadığı halde yanında hissetmektir huzur. ağız tadır be huzur. *
kalamıştan almaya gidilen duygu.
çılgınca özlem duyduğum duygudur. yatağıma uzanıp kedime sarılıp bir yandan film izlemeyeli o kadar zaman oldu ki ya fa her hesabı kapatıp, telefonu rafa kaldırıp 1 hafta boyunca evden çıkmayıp kendimi dinlemeyeli. huzur lazım sözlük huzur.
son günlerde elimden kayıp giden en önemli şey.
buna sebepler de arıyor insan. ama en belirgin sebep açıkça ortada. otsuzluk. huzurumu bozan her şeyin tek tek geliş sebebi otsuzluk denebilir mi bilmiyorum. ama büyük bir parçası bu kesinlikle.
takıntılar, sinir/öfke atakları geri geldi. eski nemrut bene dönüştüm. kafam darmadağın.
çevredeki hayvanlar da kokusunu mu alıyor bilmiyorum, daha bi üzerine geliyor insanın. hadi şuna bi sataşayım diyorlar. sonra saatlerce öfke, saatlerce kin. neyse şimdi alkole vurdum kendimi.
dün 3 bira almıştım, dünden önceki gün dört. bugün iki bira aldım. ikinci biramı içiyorum. huzursuzluğum yatıştı biraz. yine de huzur denebilecek bir his gelmedi daha.

edit: ne bağımlı, ne keşmişim bunları yazarken. ahahahahaha