iki dakika dinleneyim deyip dersin başına dönememe sorunsalı

üniversite hayatının başa bela sorunu.

derse oturalı yarım saat olmuştur ama üzerinize yüzlerce öküz oturmuş gibi sıkılırsınız.
"böyle verim alamıyorum, iki dakka dinleneyim öyle daha faydalı olur", diyerek masanın başından kalkıyorsunuz. sonra bir film, bir anime izliyorsunuz, 10-15 parça müzik dinleyip, fındık fıstıkta yedikten sonra bir bakıyorsunuz saat almış gitmiş başını.

o sizin iki dakkalar olmuş saatler, gecenin artık dördüne ulaşınca da yatmak zorunda kalıyorsunuz. sabah derse geç kalmanın yanında, sizin derste yalan olmuştur.
tıp okuyorsanız ve altı haftanın dersini bir haftaya bırakırsanız, dinlenmeye vaktiniz olmayacağından yaşayamayacağınız sorundur.*

(bkz: denedim yüzde 100 çalışıyor)
(bkz: beyin amcıklaması)
(bkz: concerta)
iki dakika daha uyuyayım kalkarım düşüncesinin benzeri.

mezuniyetine haftalar kalmış, tez yetiştiren bir öğrenci olarak aklımdan geçirmemeye çalıştığım düşüncelerden birinin sonucu.
2 entry yazayım deyip dersin başına dönememe sorunu ile eş değerdir .
aynı durumun bir de iki dakika sözlüğe bakayım deyip dersin başına dönememe versiyonu da vardır ki sözlüğe giriş amacınıza göre her şeye değer bir yapıya sahip olmasından zaman öldürmeye kadar çeşitlenebilir..
zamanında dibine kadar yaşadığım ancak artık okullu olmadığım için benim için tatlı bir anı olarak kalmış, bütün öğrenciliği bitmişlerin en tatlı anılarında yer alan, mevcut öğrencilerin yaşadığı duygudurumu.
facebook twitter instagram yoksa olur ama varsa olmaz
iki dakika ders çalışayım da dinleneyim demekten daha vicdanlı olanıdır, en azından insanın içinde isteğin var olduğunu anlıyoruz o şekilde.
telefonun ele geçmesi ile son bulan ders çalışma eylemi olarak da nitelendirebiliriz.