ilkokuldan akılda kalanlar

okula başlanılan ilk gün ve o günde okuduğum saat dokuzu beş geçe şiiri, 3. sınıfta altıma yapmam* ve bir bok öğretmediğini sonradan anlamak zorunda kaldığım süslü kokona örtmenim.
beslenme saati. o zamandan belli imiş ne olacağım.
bana ayakta işemeyi öğreten arkadaşım geldi aklıma, * facebook ilk çıktığında onu buldum mesaj attım ama beni tanımadı *
ilk kurdelayi benim takmış olmam.
sağ bacağıma sıra arkadaşım tarafından kalem saplanmış olup, ucunun içinde kaldığı o günü hiçbir zaman unutacağımı sanmıyorum ki hala orada izi vardır; siyah bir nokta şeklinde.
kızların eteklerini ayaklarımız ile kaldırıyor olmamız. *
henüz 1.sınıftayız. bir ara öğretmenimiz rahatsızdı ve bir hafta kadar okula gelmedi. onun yerine adını bir türlü hatırlayamadığım ama bonus saçlarının olduğu o kocaman kafasını çok net hatırladığım bir bayan öğretmen gelmişti. tip olarak hamdi alkan'ın tiplemesi olan yarmagül gibi birşeydi. daha mini mini birleriz ve öğretmenimiz bizi hiç sıkmazdı o yüzden çok rahat öğrencilerdik. tabi bu kadın asla tahammül edemiyordu buna ve kızınca hiç ama hiç unutmam o botlarının sivri ucuyla ayaklarımıza bacaklarımıza vururdu. *
okumaya,okuma-yazma öğrenmeye hiç niyetim yoktu;ama ne olduysa günün birinde okumaya geçen bir arkadaş vardı onu hiç sevmezdim.onun okumaya geçmiş olması beni nasıl kısakandırdı,nasıl hırs yaptırdıysa çok kısa bir zamanda okuma yazmaya geçtim.okul hayatım boyunca sırf bu hırsımdan ve o arkadaşı ezikleme isteğinden ötürü hep başarılı bir öğrenci oldum. * *
hala zaman zaman rüyalarımda haince öldürdüğüm, hayatımı bana zehir eden, ilkokul öğretmenim rıza elibüyük şerefsizini hatırlarım hep. allahından buldu gerçi belasını bir sürü hastalıkla boğuşuyor şimdi hala geberemedi gitti lanet herif. rüyalarımda bir keresinde boğarak, bir diğerinde kafasını duvara çarpa çarpa kanlarını fışkırtarak, bir kez de içkisine ilaç atarak öldürmüştüm üstelik gebereceksin pislik ölümün otopsi de kalp krizi olarak geçecek nıhahahah şeklinde cadı kahkahaları atıyordum bildiğin. çok dizi izlemem halbuki acayip bir bilinçaltım var maalesef uç noktası sınırı falan yok.
bütün kızların peşimden koşması.
öğretmenimden yediğim tokat. eğitim hayatımda ilk ve tektir. olsun hak etmişimdir, çok severdim öğretmenimi.
sınıfta bütün yaramazlığın kaynağının ben olması fakat acısını çekenlerin en yakın arkadaşlarım olması...*
öğretmenimin nerde oturuyorsun sorusuna,sırada diyerek yediğim tokat. aklımdan çıkmaz
geneli ilkokul 1 e ait nedense. her allahın günü tenefuslerde eve kaçıp anneme okul tatil oldu demem. beslenmeye haşlanmış leş gibi kokan yumurta getirenlerle arkadaşlık etmemem. yanımda sürekli burnunu karıştıran bir kızın oturması. öğretmenin sınıfı tembeller çalışkanlar ve ortalar diye üçe ayırması ve öyle oturtması ki çüş dedim şimdi...bulut diye bir çocuğun altına sıçıp bütün sınıfı kokutması. benim okul tuvaletinden tiksinip bütün gün çişimi tutmam ve birgün dayanamayıp çıkış ziliyle koy vermem..daha çok var ya.
kuru fasulyenin, yemek yapmaktan baska bir isede yaradigini ögrenmek. yoksulluktan olsa gerek, kimse bana kirtasiyede satilan rengarenk plastik fasulyelerden almamisti. zaten sinifta 2 yada 3 ögrencide vardi onlardan. evet imrenirdik onlara ama pekte dert etmezdik.. birde annemin diktigi, banyo kesesine benzeyen agzi lastikli bez bir torba vardi. kuru fasulye tanelerimi onun içinde tasirdim..

(bkz: anne benim pesküvitim neden yok)
birçok şey var aklımda nereden başlasam;

-önlük yakaları *
-her sene başında tüm hayat bilgisi türkçe matematik fen bilgisi defterine * * ilk sayfasına istiklal marşı ve atatürk’ün gençliğe hitabesini yazdırmaları işkence gibiydi resmen ellerim ağrırdı yazmaktan.
-kırmızı ve kapkalın kolej kitapları *
ilkokul 1 e ait anıları düşündükçe aklıma tek bir soru geliyor. bizim öğretmenimiz bir dev miydi. kadını neden bu kadar kocaman hatırlıyorum. bazen sanki kafası tavana değiyormuş gibi gelirdi bana. okulu bir türlü sevememiştim. bence ilkokul öğretmenleri kısa olmalı. baştan soğutmamalı insanı okuldan..
birinci sınıfın ilk günü yanıma oturan kız adını da hala hatırlarım zeynep'ti bütün gün ağlamıştı. ben de sanki aynı yaşta değiliz, benim de okulda ilk günüm değilmiş gibi kızı teselli etmiştim. bak annelerimiz kapıda bekliyor ağlama bir yere gitmiyorlar diye. annesi anneme teşekkkür etmiş bir de. insan yedisinde neyse yetmişinde de odur diye boşuna dememişler üniversite birinci sınıfta da yurtta ağlayan kızları ben teselli etmiştim taa birinci sınıftan yüklemişim kendime misyonu acı yok rocky acı yok diye.
2. sınıftaydım didar diye bi kız arkadaşım vardı.onun bacaklarını elledim tenefüste.kızda işedi,bende ''çocuğumuz olacak heyyoooo'' diye koşuşturdum sağda solda.şimdi anlıyorum da korkudan işemiş kız.hatırladıkça haal gülerim
o siralar cok moda olan macarenaya 23 nisanda secilmedigim icin uzulmem evde sureklie annaka munnaka yine makarena, unnaka minnaka gene makarena diye sarki soyleyip dansini yapmam
her cuma cikista istiklal marsi sonrasi evlere kosan ozgurluk savascilari ve o ozgur ruh
  • /
  • 2