into the wild

pearl jamden sevdiğimiz şahsiyet eddie vedder filmin müziklerini seslendirmiştir. banjo ve gitar eşliğinde söylenen şarkıların tınısı bizi doğal yaşama doğru da itmiyor değil hani.
film de geçen sözler dikkate almaya değer sözler. müzikleriyle eşsiz sayılabilecek kadar güzel.

----spoiler----
film şu sözler ile başlıyor,

"ücra ormanlarda bir haz vardır;
ıssız kıyılarda mest olurum;
kimsenin rahatsız etmediği
bir çevre vardır, derin denizlerde
ve uğultusunda bir şarkı vardır:
insanı daha az sevmem ama
doğayı ondan çok severim."

son sahneler ise şu sözlerle devam ediyor, arada ki geçen diyalogların sofistikeliğinden söz etmiyorum.

"ya yüzümde bir gülümsemeyle kollarınıza koşuyor olsaydım, o zaman siz de benim şu anda gördüklerimi görür müydünüz?"

---- spoiler----


fragman da bırakayım.


bir çok kişinin hayalini kurduğu yaşam şekli sanırım, "çantamı alıp gidesim var" ve adam bunu dibine kadar hakkıyla yerine getiriyor. para kullanmıyor misal, tüm lüks bulduğu "ihtiyaçlarını" yola çıkmadan atıyor veya yakıyor. cesaret örneği. ve işin güzel yanı adam mutlu ölüyor yahu, ölürken gülümsüyor.
bu harika filmin yönetmeni sean penn müziklerini yapan güzel insan ise eddie vedder dır. film görece uzun olmasına rağmen insanı etkisi altına alır ve siz manzaraya dalmış "ah ulan şu çocuğun yaptığını ben de yapabilsem" diye kapitalist düzene söverken zamanın nasıl geçtiğini bile anlamazsınız.
2007 yapımı gerçek yaşam öyküsünden esinlenerek yapılmış, bir gencin hayatta başarılı olmasına rağmen kapitalizmin çirkin yüzünü görüşü, insanların ikiyüzlülüğüne katlanamayışıyla robinson un adasına benzer bir yere bütün kimliklerini, kredi kartlarını ve hatta parasını imha ederek gidişini ve orada yaşadıklarını anlatan güzel film.