kızlarıyla meşhur türkiye'nin nüfus bakımından 3. büyük şehridir. insanları sıcak kanlıdır. rahat ve özgür bir şehirdir, kimse kimseye karışmaz (tabi bazı bölgesinden bölgesine değişir). insanları rahat takılırlar. türkiye'nin en güzel şehirlerinden biridir.

bir mekan var (ismini vermeyecem, öğrenmesin kimsecikler) ufacık, sıradan. ama hayatımın en lezzetli kelle-paça`sını orda yedim. yok böyle bir tat. 12 lira bir tabak çorba ama deyiyor buna. izmir` e ayak basar basmaz oraya koşarım. önce çorbasını, sonra hatunlarını içer, huzurlu bir şekilde uyurum. muğla`dan önce izmir`deydim. en güzel iki şehir.

(bkz: izmir'in farklı bir dindarlığı var) *

hep mi böyle anlamadım ama nisan ortasındayız fakat deli gibi rüzgar esiyor. pek bir serin şehir. ayrıca çok mu zengin zannediyorlar bilmiyorum ama 4-5 kez yolda çevirip para istiyor millet...

an itibariyle bulunduğum şehir, hayatımda hiçbişehirden ilk görüşte bu kadar etkilenmedim, hiçbir şehre ilk bakışta böyle aşık olmadım , buna istanbul dahil , istanbulda insana sultan ahmet hoşgeldin derken burda yunan tanrıları , titanlar hoşgeldin diyor adeta , insanlarını zaten seviyordum, biride ev arkadaşım olmuştu, ama bu mükemmel manzaranın en hoş görüntüsü insanları, inanılmaz sıcakkanlı ve sevecenler, hele bana yüzümdeki lekeyi sorup geçmiş olsun diyen şoför vardı ki yenilesi, vesselam izmir gözbebeğidir bilader simite gevrek çekirdeğe de çiğdem bundan sonra veeeee tam şuanda dolmuşta yanımda oturan bayan tahinli ekmek verdi lannn yerim ben bunlarıı ya

geçen sene mart ayında gezmeye ve buca'daki arkadaşımı ziyarete gittiğim, otogarından buca'ya servisle giderken gördüğüm yıkık dökük binalarıyla bir tepenin önünden geçerken 'nasıl bir yere geldik lan biz?' diye söylenmiştim arkadaşıma.ve üç gün içinde buca,konak,alsancak,karşıya'yı gezebilmiştik.böyle içinde zaman geçirdikçe daha bi hoşuma gitmişti.kordon boyunu zaten anlatmaya bile gerek yok.ve son günde konak'ı gece gözüyle gördüm ya ölsem de gam yemem artık.yani işin kısası muazzam bir şehir.
insanları acaip sıcakkanlı çok hoşlar.ama konakta dolaşırken çöp kovası bulmakta zorlanmıştım.garip

kendinin dışına çıkamayan, muhafazakar şehir, hatta tutucu bir şehirdir.

yaşarken birşey anlamadığın ama ayrıldığında herşeyini özlediğin şehir...

geylerinin tamamına yakını sıfır beden + kılsız olduğu götten yerleşim yeri

üstüne çoğu da orospu çocuğu çıkınca uğruyası gelmiyor adamın bu piç şehre

izmir insanı kadar sevimli durup boktan olanını zor bulursunuz şerefsizim

bugün izmir'in kurtuluşunun günü. ne denildiyse, ne işittiyse bu şehir, halen daha batı da tüm görkemiyle duruyor. 91 yıldır yılmadı dıştan gelen darbelere, yılmayacakta bundan böyle.

*

(bkz: izmir marşı)

az önce salladı galiba bi ince. yapma bebeğim gece gece, ürküyoruz.

içinde yaşadığım ama görmediğim şehir, izmir deyince aklıma yatağım ve salon geliyor.

bir anda soğuk yapan şehir. bu ne lan 2 gün önce yanıyorduk?

inicem sahile şimdi, vericem bünyeyi alkole, o olacak. kışkırtma beni hayatım.

özlemdir.özlenendir.

yaşadığım ilçeye 45 dakika mesafede olan güzel, büyük şehir.

an itibari ile göztepe sahilinde havanın kusursuz olduğu şehir, az sonra güneşte başlar batmaya. e o zaman ne diyoruz?

(bkz: doldur be meyhaneci boş kalmasın kadehim)

efsane bir yagmur ile bize sonbaharin artik geldigini belirten sehir. sarap zulasini buyutmek lazim gelir yavas yavas.

güneşin aldatıcılığını en iyi yaşayabileceğiniz ve görebileceğiniz; ne güzel güneş var hava sıcaktır görüntüsünün yanıltıcılığını bize, it gibi titretirim sizi deyip pis pis tepemizde gülen şehir.

yaz boyunca denizden aldığı borcu faiziyle ödüyor toprağına; bu nasıl bi sağanak?