janis joplin

benim hayatımda dönüm noktası denilebilecek bir yere sahiptir kendisi. bir gün o cry baby dedi ve ben blues ile tanıştım. peki bluesla tanışmak neden mi bu kadar önemliydi janis joplin'den başlayıp tüm blues efsanelerini dinlemeye başladım, sonra onların hayatları, sonra yaşam tarzları derken dinlediğim müzik okuduğum kitaplardan hayat tarzıma kadar her şeyi etkiledi. ve bunların hepsini janis joplin'in o büyüleyici sesine borçluyum.

bir çoğumuzda hayranlık uyandıran bu kadın kendini beğenmezmiş, çirkin bulurmuş ve kimsenin kendisine aşık olmayacağını düşünürmüş. janis joplin bile olsa her insan kendisi hakkında yanılabiliyor demek ki.
jimi hendrix in kader yoldaşı. güzel insanlar güzel ölürler. (bkz: woodstock)
siyahi gırtlağa sahip blues rock vokalisti. bir de sevişirken dinleyin, özellikle piace of my heartı.
ne yazılabilirki janis için? dinlemeyen anlayamaz ya da janisgillerden değilseniz zor anlarsınız. doğuştan hüzünlü insan türünün en güzel dile gelmişlerindendir. yıldız tilbe' nin amerikanya şubesi gibidir belki. '' aigai '' güzel anlatmış, ben daha ek yapamam herhalde. hippi demek janis demek. bi '' summertime '' okur adamın böğrüne kor.
enerjisi sahne üzerine sığmayan, çığlık çığlığa bir 60lar mucizesi. sesini fazla hırpalar bir tablo çizse de her tarafından duygu yoğunluğu akıp çeker sizi. bir kozmic blues söyler ki...
hakkında dilimizde kaleme alınmış kısa bir biyografisi de bulunan blues rock kraliçesi. http://koyulaci.com/genel/10-fotografla-...
henüz 27'sinde hayatını kaybedip sevenlerini çığlıklarından mahrum bırakmıştır.kendisine hasret kalınmıştır.