kadavra

tıp fakültelerinin en değerli demirbaşları.
en önemli 2 sihir kelimesinin ikincisi, ilki abra dır. abra_kadavra
hayatta el şakasından hoşlanmayan insanlarin öldüğünde tip öğrencilerine oyuncak olması
daha çok kimsesizlerin cesetlerinden faydalanılan değerli ölü.
kokusu formaldehitten gelir.anatomi uygulamalarında saçlarımıza kadar sinen kokusu ile deodorant ya da parfüm taşıma alışkanlığı kazandırır biz tıp öğrencilerine
genellikle kimsesiz insanların cesetleri kadavra olmak üzere tıp fakültelerine verilir . tabi ki de bunun bir işleyiş düzeni vardir. üniversitenin ihtiyacı doğrultusunda ve devletin onayı ile gerçekleşir . bu iş içine devlet girince iş sarpa sarar ve çoğu üniversitede kadavra bile bulunmadığından öğretim zor gerçekleşir. ee bunun sonucundada bazı tıp öğrencileri kimsesizler mezarlığından ceset çalarlar.
15 gün boyunca kimsesi çıkmayan ölüler tıp fakültelerine gönderilir.formaldehit sıvısıyla tahnit işlemi yapıldıktan sonra 1 yıl boyunca formaldehit dolu havuzlarda bekletilirler.eğer hala cenazesini kimse üstlenmediyse kadavra olarak kullanılmak üzere öğrenciler tarafında açılır.en ufak bir yağ parçası dahi çöpe atılmaz hepsi biriktirilir.kadavra kullanılamayacak vaziyete geldiğinde dini vecibeleri yapılarak genelde tıp öğrencilerinin katıldığı cenaze töreniyle defnedilirler.sınavlarda önce ruhlarına bol bol fatihalar okunur.
minicik bir lahit içinde (mezar) kurumaya bırakılacağına, tıp öğrencilerinin işine yaramak daha iyidir belki de...

öyle bir yer ki o mezar, böcek bile giremiyor fazlaca. ekolojik dönüşüme bile katılamıyor insan ölüsü mezar denen mahpushaneye atılınca. (turgut özal'ın bedeninin bozulmadığını anımsayın.)

neden ölüler toprağa direkt olarak gömülmez? neden bu toprak korkusu?