kahvaltı

kahve ve sigara keyfi yapabilmek için ufak tefek şeyler atıştırmak *
mutlulukla bir ilgisi var kesinlikle...şairin dediği gibi.
güne enerjik başlamak için muhakkak atlanmaması gereken öğün, ayrıca ruh halinize göre gündüz gece hafta içi veya hafta sonu şölene çevireceğiniz keyifli bir yemek periyodu.
en güzeli de, sabah sevgili ile hazırlanıp afiyetle yenendir.
hele ki birbirlerini besleme modunda bir kahvaltı ise...
benim gibi, uyanır uyanmaz bir bardak filtre kahveye düşen birisi için kahvüstü olan fasilite.
kahvaltı denince aklımda oluşan imge şöyledir.
kelimenin çıkış noktası kahve altıdır. eski topraklar aç karnına kahve içmemek için kahve öncesi atıştırmalık olarak yaparlarmış. sonradan bir öğün haline gelmiş. ancak günümüzde kahve üstü haline gelmesine ramak kalmıştır.
yapılmaması benim için kronik bir asabiye bozukluğu sebebi. günün kötü geçmesi bir yana, gün içinde tonla yemek yesem de mide karmaşam geçmiyor.
üç öğünün en önemlisi bence öyle kahve sigarayla geçiştirilmesini doğru bulmuyorum. yapalım, yaptıralım.
biber, zeytin ve domatesle yapılanı iyidir. bir de üçgen peynirin üzerine hardal... gün için gereken enerjiyi verir bu zibidiler.
öğünlerin en demokratiği. diğer öğünlerdeki gibi önüne konan bir iki çeşiti liboş bir tavırla beğenmiş gibi görünmez - benim gibi (yersen)- erkek gibi masaya yumruğunu vurup istediğini tercih edersin.
bundan 5-6 yıl önce kahvaltı alışkanlığım pek yoktu. sanırım öğrenciliğin verdiği bir tür rahatlıktı, bilemiyorum. şimdi neredeyse uyandığım gibi 1 portakal sıkıp muhakkak detaylı kahvaltı hazırlıyorum kendime. ve kahvaltıda çay içenlerden değilim.