kobane için sokağa eylemleri

gördüğüm en sikindirik çağrı.doğuda bir çok ilde her yer talan edildi.bu mu direniş bu mu destek allah aşkına.diyarbekir ve batman da bir sürü insan öldü gene bu neyin provası neyin hesabı.doksanlar da olduğu gibi yine pkk-hizbullah çatışmasını hortlatmaya çalışıyorlar başarılıda oldular.hdp 'li milletvekillerinin oğulları akrabaları korunaklı dicle kentte otururken salak bağlar halkı ölüyor yine yeniden.
ne zaman doyacaksınız lan kana.bıkmayacakmısınız ölüme yollamaya insanları ? ya gösterilere gidip ölenlere ne demeli.lan allahın fakiri allahın gundi oğlu gundisi,sen kimsin.seni devlet ne zaman sevmiş hdp ne zaman sevmiş ki şimdi sevsin?
batman'da zihinsel engelli birini sırf sakallı diye 5 yerinden bıçaklamışlar hele zihniyete bak hele cehalete bak.allah kürtlere akıl fikir versin başka bişey demiyorum.devletin yapamadığını kendileri yapıyor.
son gelen haberlere göre, iç savaşın ilk kıvılcımları atılmış nihayet! (antep'te farklı grupların karşılıklı çarpışması ve bingölde suikast)
ortak düşmanlar olan akp faşizmi ve ışid yerine, yine halklar veya mezhepler birbirini kıracaktır!
öncelikle, tüm akpli seçmenlerimize (11 yıldır verdikleri kesintisiz destek nedeniyle) ve tüsiad denilen batı işbirlikçisi sermaye gücüne tebriklerimi sunuyor, en hasından bol bol kına yakmalarını öneriyorum!
hepimize hayırlı uğurlu olsun yeni türkiye!!
işid ablukası altında olan kobane için hdp tarafından yapılan çağrıdır. böylesine şehir savaşında, hak arayışında ve direnişte saf tutup muhalefet edilemez. ama buna hevesli kişilerin ellerini ovuştup içimin yağları eridi diyeceğini bilmekte ayrıca mide bulandırıcı. hele hele direnişteki neredeyse yegane yayın kanalı olan halk tv ninde bu gecede belgesel yayınlıyor olması utanç vericidir.
hdp'nin "kobane için sokağa çıkın" çağrısı sonrasında sosyal medyada #kobaneiçinsokağa hashtagıyla artan, ülkenin hatta dünyanın bir çok yerinde kobane ile dayanışma eylemleri yapılıyor. yer yer polis müdahaleleri var.

dünya üzerindeki bir çok şehirde sokağa çıkıp adam gibi protestolar edilirken ülkemizde yine otobüsler, otomobiller hatta çöp arabaları yakılıyor, mekanlar, evler taşlanıyor. sonrasında "polis neden müdahale ediyor ki yeaa, başka hiç bir ülkede bu yok" diyorlar. eylem yapmayı ve protesto etmeyi bile bilmiyorsunuz ki. polis bıraksın da tüm ülkeyi yakıp yıkın amk. bu eylemde haklıyken bu davranışlarınızla haksız duruma düşüyorsunuz.
eylem ve protestonun da bir adabı vardır. diğer türlü pkk veya ışidden bir farkınız kalmıyor. sorun kesilen, trafiğe kapatılan yollar, konuyla alakasız olan insanların evlerine yağdırılan taşlar, terörü lanetlerken sokaklarda yapılan terörist davranışlar. az önce iş yerinden evime geldim, bayram günü gece 00:00 da işten çıkıp sokaklardaki eylemleri terörizme dönüştürenler yüzünden insanlar 4 saattir evlerine hala varamamış durumdalar. sokaklar yangın yeri olmuş, sonra bu insanlardan destek bekliyorsunuz. bunları görünce insanların tepkisi "sokarım kobanenize" oluyor. beyinsizlik terörizmle doğru orantılı olsa gerek.
geziden bu yana insanlar fitil üstündedir. karşımızda diktatörlüğü huy edinmiş birisinin günden güne fütursuzca ve hukuksuzça harket ediyor olması insanları daha da kışkırtmaktadır. bununla berabaer daha 3 gün önce canlı yayında işidin türkiye sınırını ihlal ettiği yayınlanmıştır.devletin çıtı çıkmıyor. kobane çatışmalarında bombalar kendi sınırımıza düşüyor ve kimse buna diplomatik çözüm bulamıyor. diplomasiyi siktir et bu gibi durumlarda karşılık hakkı bile söz konusuyken ülke yönetimi eli kolu bağlı oturuyor. adana'da işid protestoları sırasında işid sempatizanları protestocu gruba saldırıyor ve polis işid sempatizanlarını koruyor. insanlar haksızlıklar karşısında haddinden fazla doludur . aklı başında olan bir devlet bunu kontrol altına alır ve eylem olmaması için gerekli özügrlükleri tanımak için çalışır.

ama ne mümkün burası türkiye. bu tarz eylemlerde insanların toplanmalarına, oturmalarına, yürümelerine dahi izin verilmeden gaza boğulması, karga tulumba gözaltına alınması, dahası sırf göz altına alındığı için ne tür bir suç uydurulup yamanacağı bilinir. hele hele bunlar polis müdahelesi sırasında hayatını kaybetmekten nispeten iyi sonuçlardır. hal böyleyken insanlar bunların farkında olduğundan hatta pasif direnişte hiç bir şey yapmamışken bile suçlamalara maruz kalacağını bildiğinden direnmektedirler.
dünyada bu tür eylemlerde güvenlik için belirli bir hat korunarak topluluk uyarılır. gerektiğinde gaz fişeği kullanılarak grup kontrol altında tutulur. fakat bizim polisimiz, ikaz etmeden haddinden fazla fişek kullanarak hatta göstericilerle tarışarak bu eylemlerin şiddete dönüşmesinde etkili çalışmaktadır. hele hele polisin tasmasının kimde olduğu belliyken bu durumu hazmetmek daha da zordur.

eğer bir karşı duruş gerçekleştiriyorsanız size gelen etki kadar tepki verirsiniz. eğer size yapılan her eylemi terör olarak görür, ona göre davranırsanız ve kışkırtırsanız buna göre sonuç alırsınız. önlem alıp istihbarat ile insanların ayrımı yapılabilinir ve haksız davranışlar oldukça azalır.böylece ak boka karışmamış olur.

yani illa şiddet mi doğurmalıdır bunlar. gönül ister ki olmasın. fakat hangi canlıyı kışkırtırsanız acı bir sonuç elde edersiniz. batıda neden terör yokta doğuda var diyecek olursanız onunda cevabı eğitimdir ya da bilinçli eğitimsizliktir. devlet olarak vermeniz gereken hizmetleri belli ağa, paşa, şeyhler vasıtasıyla adaletli olup olmadığına bakmadan vermeye çalışırsanız balon elinizde patlar. batıda böyle bir derebeylik sistemi olmadığından şanslıyız diyelim ama burda da ayı dayı paradigması ile her zaman karşılaşırsınız. aradaki fark budur. doğu 4-5 katmandan ezilir. biz batıda 1 katmanla başa çıkmaya çalışırız o da bürokrasi. hadi olsun olsun 2. bir katman daha olsun. ama daha fazlası değil. çünkü bizler hakkımızı arayacağımız yerin hukuk olduğunun biliriz. doğuda ise hukukta, sağlıkta, eğitimde, güvenlikte hakta, hürrüyette katmanlardaki derebeylerinin iki dudağı arasında. hukuka ulaş ulaşabilirsen. ulaşsan bile bu bu seferde ayı dayı paradigması yüzünden başladığın yere geri dönersin. sonuç olarak hakkını elde etmek için bu dünyada savaşmak gerekmektedir. gerekirse devletle.

devlet insanlarına huzur verdikçe engeller kalkar. devlet saklandıkça ve sustukça hiddet artar.
istanbul sokaklarında olmaması gereken eylemdir.
anarşizme sempati duyan ve bu hükümetin özgürlük düşmanlığına şahit olan devrimci ruhlu bir yurtsever olarak, eylemin ve isyanın (terör nitelikli bombalamalar ve silahlı saldırılar hariç) her türlüsüne sempati ve saygı gösterilmesi gerektiğini düşünürüm. o nedenle, kıvamında kalması şartıyla, belli kamu mallarına yapılacak sembolik saldırıların da belli işlevleri olduğunu ve gerekli olduğunu bilirim. tümüyle pasif kalarak, üzerine hayvan gibi saldıran resmi-terörist güçleri seyretmek yerine, aktif saldırılar yapabilen eylemcilerle hedefe ulaşılabileceğini söylerim.
bu eylem serisine gelirsek, tam amacını ve işlevlerini çözemedim. ancak, sırf kürtler katılıyor diye yanlış olduğunu düşünmek veya sadece pkkya mal etmek yanlış olacaktır. ayn el-arap(kobani)ın sembolik önemi ortadadır. ışid'in malum rolü karşımızdadır.
e o zaman, ışid'e karşı olan tüm güçlerin dayanışma içinde olmasından daha doğal ne olabile??? kendi yurttaşlarımız içinden bir siyasal güç olan her birime bu konuda destek verilmeli. aynı zamanda, akp nin, ışid'in türkiye uzantısı olduğu ve kürtler ile çözüm sürecinde birbirlerini kullandıkları düşünüldüğünde, bu tür eylemleri hakettiği açıktır! bu ülkede, akp nin karanlık islam hayallerinden ve islamtrak vahşi kapitalizm ahlakından daha korkunç ne vardır??
o yüzden, kürt olmasam da, akpnin 5-6 yıldır çomak sokup paralarımızı ve geleceğimizi dinamitlediği suriye ve ırak konularında, ona ders verebilen kürt hareketine şapka çıkartmak durumundayım...
kesk kapsamındaki sendikalar da destek grevi uygulamaktadır.
sonuç olarak, eylemci sivillerin uyguladığı şiddetten ziyade, bu eylemleri doğuran koşulları hazırlayan kararları ve politikaları belirleyen çirkef güçlere odaklanmak daha adil ve mantıklı olacaktır, diye düşünüyorum...