mantık evliliği

çocuklu adamla evlenip bedenini deforme etmemektir, güzelliğine gölge düşürmemektir. ya da çocuk çocuk diye başının etini yemeyecek adamı tercih etmektir. *
aşkın olduğu yerde mantık yoktur derler. aşk o zaman askerlik gibi bir şey.
bir ilişkiyi başlatan aşk ise yürüten sevgidir derler. o zaman sevgi de motoru çalıştıran hava cıva.

bunlar aslında ne kadar da boş şeyler değil mi?

bir insan bir ilişkiye sahip olup yürütmek zorunda mı?

değil. ama her ilişkide aşkın kanunu yazan, kendini hırpalatan (hırpalayan daha doğru gibi sanki), olmadık insanlara değer verip başkalarının seviyesine inmek zorunda kalan, sonra küllerinden ihtişamla tekrar doğarak "kurtuldum, ayaktayım, gururluyum" diyen bizler için böyle bir zorunluluk var sanki... ama zorla güzellik bir yere kadar. o da taraflardan birinin gözünün açılması kadar kısa sürüyor. ondan sonra ilişkiler hep yalan, ama bu sefer ki başka, ama bu da başka bir yalan... gibi sayfalar dolusu üzeri gözyaşlarıyla süslenmiş, dostlara gururla gösterilen savaş yaraları.

adı üstünde. o bir sevgi ilişkisi değil, bir savaşmış.

eh, bu kafayla her evlilik bize mantık evliliği.

not: mantık evliliği deyince çoğunluğun ilk anladığının "paralı biri bularak evlenme" olması... ne ilginç değil mi? klişelere sığınalım derken yanı başındaki gerçekleri kaçırmak işte böyle mümkün.
bir gay ve lezbiyen arasında ailelerin çenelerini kapatmak için yapılabilecek evlilik türü.
bir gay ve lezbiyen arasında yapılan evlilik türü.
ileriyi düşünüp hayatın tek başına gitmeyecegini anlayan insanların, sığınacak liman bulmak icin yaptıkları eylem.
en mantıklı evliliktir. aşk karın doyurmuyor, susuzluğu gidermiyor ve alışverişte kredi kartı yerine geçmiyor bebeğim.