marquis de sade

erotik edebiyatın en önemli yazarlarından biri olan fransız aristokratı. sadizmin kurucusu olarak anılmaktadır.
1740 doğumlu fransız soylu felsefe yazarı ve aristokrat,
yaklaşık 29 yılını hapishanede, 13 yılını akıl hastanesinde geçirmiştir ve en önemli eseri sodom'un 120 günü'nü hapishanede yazmıştır. bir diğer önemli eseri de justine'dir. sadizm'in kökeninin onun yazdıklarına dayandığı bilinir. eserlerinde uç noktalara vardığından pek çok eseri halen yasaklıdır özellikle sodom'un 120 günü en aykırı eserleri arasındadır filmini izlemiş biri olarak şunu diyebilirim bazı noktaları gerçekten insan bünyesine ağırdır. justin yine aşırı aykırı ama sodomla kıyaslandığında daha bir yumuşaktır.
2000 yılında çekilen quills filmiyle hayatının akıl hastanesinde geçen bir dönemi ele alınan yazar. aynı zamanda sadizm in isim babasıdır. en önemli eserlerinden biri olan sodom'un 120 günü 1940 yılına uyarlanarak 1975 yılında sinemaya aktarılmıştır. filmdeki şiddet ve cinsellik içeren sahnelere dayanmak pek de kolay olmayabilir. 18. yy'ın en önemli fikir adamlarındandır ayrıca. *
erdemle kırbaçlanan kadın adlı kitabını ergenlik dönemimde okumuştum, yoğun miktarda şiddet içeren bir cinselliği edebi bir dille yüceltilerek ama ince ince detayları da verilerek anlatan, çoğacaip bir kitaptı. adam hangi kafayla yazdı bilinmez de o yaşta bana çok enteresan gelmişti. şimdi şu yaşımda herhalde hiç kaldıramam öyle şeyleri. bu amcanın bir de filmi vardı, orada oğlan çocuklarıyla da sikişip duruyordu, 14. louis fransa'sı pek sağlıklı bir yer gibi durmuyor anlaşılan.
bdsm'nin atası. doğum günü * kutlu olsun. gerçi yatacak yeri yok ama neyse. nice yıllara marki. gel ağzına sıçayım sen seversin böyle şeyleri.



güç, otorite, kurumlar, itaat, ahlak gibi kavramların bolca irdelendiği romanları bulunmaktadır. sözlük yazarlarının belirttiği eserlerin yanında üç cilt olarak yayınlanmış juliette: erdemsizliğe övgü'sü de vardır. juliette justine'in kızkardeşidir ve karakter olarak justine'in zıttıdır. şiddet içeren bölümlerin dışındaki diyaloglar diğer eserlerinde olduğu gibi dikkat çekicidir.

bu kitabı okurken ara vermiştim. sodom ve justine'i de okumuş olduğum için sade'in inanılmaz şiddet içeren anlatımı yormuştu. bu arada aklıma türlü türlü şeyler gelmişti. artık bu kadarı da olmaz, yazar bunu düşünmemiştir demiştim. kitaba geri döndüğümde bir süre sonra tam da öyle şeyleri okudum. ilginç bir tecrübeydi.