(bkz: konuşmamız gereken şeyler var)

güzel sandığınız entrynizin boş oy alması.

az sevişmek

masturbasyon yaparken ezan okunması

islak kapi kolu

sabah uyandığınız da telefonun şarjının olmadığını görmek.

öksürük, boyun tutulması, şeytan tırnağı, ayak serçe parmağını lanet köşelere çarptırmak, sivilce, o son bira.

(bkz: uykusuzluk)

kredi kartı ekstresinin yine extrem gelmesi.
kedi,köpek sevdikten sonra giydiğin kıyafetin kıl tüy icinde kaldığını fark etmek.( elmayra gibi hayvan severim. )
kahve yaparken öğütülmüş kahvenin tükenmiş olduğunu farketmek. (cok gürültü yapıyor kahve değirmenleri, gece ise gürültü yapmaktan çekinirsin.)
akıllı telefonların şarjının kısa sürede tükenmesi.
resmi tatillerin haftalık tatil günlerine denk gelmesi.
umarım en buyuk mutsuzluklarımız bunlar gibi seyler olur.

son sigarayı içtiğini boş paketi görünce gecenin bi yarısında fark etmek ve ardından yaşanan 3 saniyelik ruhsal bunalım.

nutella kavanozuna son kaşık hamlesi yaptığım andır.

kare bulmacada cevabı kendinden emin bir şekilde doldururken; daha yazacak bir harfin daha varken kalemin ucunda siyah kareyi görmek.

elimden yere düşüp koltuk yahut masa altına girerek kaybolan her türlü eşya.*
kısa saç. yeni kesilmiş ve şekle girmeyen arada kalmış saç modu.*
ve kombo kombo kombo... param yokken gördüğüm ayakkabı yahut giysi türünden şeyleri param varken bulamamakla sınanmak. işte bu anlarda ruh bedenden hafifçe uzaklaşıp tekrar geri geliyor.*

ama ziyanı yok, bunlar ufak teferruatlar.

kaseye mısır gevreği doldurduktan sonra süt kalmadığını fark etmek.
ayak serçe parmağını bir yere vurmak.
yakın arkadaşın pompalı tüfekle bacağına ateş etmesi.

anahtarı bulmak için diğer tüm cepleri boş yere boşaltmak.

tam hapşıracakken "çok yaşa." denmesi üzerine hapşırığımın kaçması.

eski alışkanlıklarımdan;

sigara olsa ateşin olmaması
ateşin olsa sigaranın olmaması

ama yorgan gitti kavga bitti sigarasız hayat en güzeli

vişneli dondurmanın bitmesi.
zeytinli poğaça bulamamak.

sevgilime içten içe aşık olan 1.50 boylarındaki iş arkadaşı. benimle kıyaslayınca kendisi bir hayli küçük kalıyor ama yine de ara sıra canımı sıkıyor.

bir iş seyahati esnasında, odada gece keyfi yaparken izlerim diye yanına aldığın dvd kutusunun boş çıkması,
mp3 şarjının bitmiş olduğunu evden çıktıktan sonra fark etmek,
heyecanla beklediğin şeyin, gerçekleştiği zaman içindeki heyecanın sen hissetmeden tavsadığını farketmek,
mayaladığın yoğurdun cıvık olduğunu görmek,
tam ütü yaparken elektriğin kesilmesi,
herhangi bir toplu taşıma aracında yaşanabilecek saçma sapan bir tartışma,
farkedilme derdinde olan bir eziğin kendisini, hiçbir şeyi beğenmeyen, çok seçici ve her boku bilen biri olarak pazarlaması...