nar

bir ümit ünal filmi, küçücük bir oyuncu kadrosuyla çekilmiş, serra yılmaz, irem altuğ, erdem akakçe, idil fırat ana karakterler diyebiliriz. filmin tanıtım yazısı ve fragmanına aldanıp çok derin anlamlar yüklerseniz kaybedersiniz. güzel işlenmiş bir gerilim ancak sonunda kullanılan değişim gereksiz olmuş kanımca. *
antalya film festivalinde jüri özel ödülü (2011), ankara film festivalinde en iyi sanat yönetmeni (2012), izmir film festivalinde ise en iyi film, en iyi senaryo, en iyi müzik ve alim şerif onaran akademi ödüllerine layık görülmüştür (2012)

spoiler
* ****
"hepimiz nar taneleri gibiyiz. bizi bir arada tutan kabuk; birbirimize duyduğumuz inançtır. peki ya o kabuk çatlar ve adalet duygumuz kaybolursa. ya her insan kendi adaletini aramaya başlarsa... çatlayan bir nar gibi taneler her yere yayılmaz mı?".

beklentilerimin dumur olma noktasına hiç zorlanmadan ulaştığı bir film.
en sevdiğim sonbahar meyvesi. alacaksın ekşi bir nar,oturup tane tane ayıklayacak ve üzerine az biraz tuz ekleyip kaşıklayacaksın. ufffff bayılıyorum bu tada.
birhan keskin in penguen 2 şiirindeki "dürtme içimdeki narı/üstümde beyaz gömlek var" dizelerinde adı geçen meyve.
annemin ensesinde vardı bir tane sonra sildirdi yaşlandığını söyledi dövme yakışmıyormuş sonra öğrendim ki nar ermeni toplumunun simgesi olarak görülen bir meyve imiş sırf bu yüzden sildirdiğini düşünmüyor değilim.
ayva ve incirle birlikte ençok sevdigim 3 meyveden biridir. birde sezai sarioglunun yazdigi nar taneleri isimli güzel bir kitabi vardir. 80 öncesi devrimci mücadele içinde yeralmis insanlarin, 80 darbesi sonrasi dagilip parçalanmis hayatlarina ayna tutar.
bir turkcell kampanyası olmakla birlikte ismimin de son hecesidir
tek alan denecek kadar dar bir mekanda az oyuncuyla geçen güzel bir gerilim filmi. kaç yıldır cinli perili korku filmi çekip şunun gerdiğinin onda birini geremiyorlar ya * diyecek söz yok. hakkında en ufak bir fikrim olmadan izlediğim için ana karakterlerin arasındaki bağı öğrendiğimde vuhuu dedim cesur bir film bizi bekliyor. olmamışları olsa da ben sevdim nar'ı. bunu seven bunu da sevdi.

(bkz: mulholland drive)
film bir avuç oyuncu ve kısıtlı mekanlarla yapılabilecek en güzel filmlerden biri olmuş. filmin başrollerinde serra yılmaz, irem altuğ, idil fırat bulunmakatadır. bununla birlikte yardımcı rollerde de erdem akakçe ve şükran ovalı bulunmaktadır. filmin eşsiz müziklerini de selim demirdelen yapmıştır. http://www.imdb.com/title/tt2118689/

film yukarıda 3. entryde de yazan birhan keskinin sözüyle açılmaktadır*. ardından başlangıcında parçadan bütüne giden nar görüntüleri ile sizi etkileyen film, sonuna kadar alıp götürmektedir. * tek kelimeyle muhteşem bir film. * artık özel efektlerle bezeli filmlerde gerilmezken, bu filmde bir an tüylerim diken diken oldu. filmdeki gerilim en başından sonuna kadar dozunda verilmiş soru işaretleriyle, uhrevi çıkış ve tonlamalarla ayakta tutulmaktadır. sırf gerilim gözüyle bakılmaması gereklidir aslında. toplumsal anlamda bir adalet arayışını da yansıtmaktadır. izlerken her karakteri bir çok kez farklı şablonlara oturttup, bozup tekrar biçimlendirmeye çalışıp duruyoruz ama nafile. çünkü sonunda her insan benzersizdir vurgusu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. * ümit ünal bu filmiyle bende güzel bir yer edinmiştir ve takipte edilecektir. serra yılmaza ise söylenecek laf yok. * sırf bir hayranlık adına değil; büründüğü karakter benzersiz.

hepsi bir yana 48. antalya altın portakal film festivalinde hakkı yenmiş bir film olmuştur. hepimizin yakından bildiği, içimizde bir yara olan ahmet yıldızında hikayesiyle bezeli zenne filmi bizi o kadar çok eneterese ediyordu ki; bu filmi göremedik bile. halbuki nar filminde de bizim hayatımızı, hayallerimizi yansıtan çok ana bir konusu vardır. hemde bu işi gösterişten uzak, göze sokmadan ve akıllıca yapmaktadır. kısacası film anlatımı, müzikleri, oyunculukları ile nevi cinsine münhasır bir filmdir. hal böyleyken izleyin izletin efendim

fragmanı:


film tek parça:
çocukluğumun en büyük hatıralarındandır... anneannemlerin bir nar bahçesi vardı. her yazın sonunda, narlar çatladığında, büyük küçük bahçeye gidip narları toplardık. daha sonra narları ayıklayıp çuvallara doldururduk. çuvallar teknenin içine koyulur ve ezilerek suyu çıkarılırdı. ardından nar ekşisi yapmak için özel toprağı ile işlemden geçirildikten sonra koca kazanlarda saatlerce kaynardı.

zaten oldum olası da çok severim. suyu güzeldir, yemesi güzeldir... kemerlatına giderken vitamin barlara uğrayıp nar suyu içmek en büyük zevkim. aşurenin üstüne koyunca da pek güzel oluyor :/ acıktım sanırım...
çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane şeklindeki bilmecenin cevabıdır. neden hep bir çocuğa sorulan ilk bilmece bu olur? narı kötü emellerinize alet etmeyin.
mercan dede'nin albümü. özellikle nar-ı aşk dinlenilesidir, aşk ateşi de diyebiliriz.
farsça kökenli bir meyve ismi.
söyleniş olarak, arapçadaki "ateş" sözcüğüyle (nnar) sesteş gibidir.
nitekim osmanlıcada da "od" yerine sıkça kullanılmıştır.
ülkede en çok antalya'da üretimi yapılmakta diye biliyorum. zaten antalya'da neredeyse her bahçede nar ağacı vardır.
anadolu ve orta asya türk mitolojisinde bereket tanrıçasını simgeleyen meyve.binlerce yıldır olduğu gibi gelin eve girdiğin de narı yere atar ve bereketi getirir.
ayrıca hıdırellez'de de deniz kenarına yürüyüp, yere nar atardık.
bir birsen keskin şiiri.

çiçeklerin eksilen suyuna su,
yazın yanına hatırayı ekledik.
çekirge sesleri ve
öğle güneşi altında narın
olgunlaşmasını bekledik.

bekledik, başka başka odalarda
çektiğimiz ağrı dinsin,
bir çocukluk düşü gibi
ince bir sızıya dönsün diye
yaza sedeften bir anlam ekledik.

biliyorsun,
bir baş dönmesi gibi sürüyor hayat,
yazların yanına yazlar ekleniyor,
zaman uzun bir sıcağa dönüyor burada,
ağırlığına duygunun, taşınamazlığına
ve yazlar hatıraya…

sığındığımız konuşmalar kesecek mi ağrıyı?
ağacın güzelliğindeki mânâ sönmeyecek,
köklerinde sürecek mi aşk?
ah benim hayal kardeşim,
bizim bu aşktan alacağımız var,
dinsin ayrı odalarda çektiğimiz ağrı,
yaz geçip gitsin ve olgunlaşsın nar.
suyunu mandalina suyuyla karıştırması çok güzel oluyor.


en basit nar soyma işlemi. sanırım izlediğim en öğretici videolardan biri. tişikkirlir.
suyu çok güzel olan meyve. çok güzel sahnelerde kullanıldığı ünlü bir ermeni ozanı olan sayat nova'nın hayatını anlatan sergey parajanov'un yönetmeni olduğu narın rengi filmini de hatırlatmaktadır bana.
  • /
  • 2