ömer hayyam

1048 - 1131 tarihleri arasında yaşamış olan iranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom dur. yazdığı " rübiyat" isimli tek nüsha olan el yazması kitabı " titanic" ile birlikte derin sulara batmıştır.
esrarengiz ve asi bir kişilik, gıpta ile baktığım şair (yazar) .! gerçek ismi ( ebul feth ömer bin ibrahim ) hayyam ismi ise babasının mesleği olan çadırcılıkdan gelir ki hayyam farsçada çadırcı anlamına gelir..
ey kör!bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
şu durmadan kurulup dağılan evrende
bir nefestir alacağın, o da boştur boş!

(bkz:manga - hepsi bir nefes)
rubaileri ile ünlü iranlı şairdir. türk asıllı olduğu da söylenmektedir. bunun dışında islamdaki hurafeleri dile getirişi ile dikkat çekmektedir. her söylenene körü körüne inanmayı reddeden bir müslümanlık çizgisi yarattığı için çoğu dini bütüne göre islam karşıtı bir müslümandır. yankıları günümüzde de süren bir zamanlar ötesi bir şairdir.



(bkz: fazıl say)
"biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
kuklacı felek usta, kuklalarda biz
oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
bittimi oyun, sandıktayız hepimiz"

sözlerinin sahibi üstün yetenekli insan. bu sözlerle vurulmuşa döndüğüm gün çok uzak değil.

vedat sakmanın güzel yorumuyla dinlenmesi de pek keyifli, tavsiyededir efendim.




şarap ve mum eşliğinde bana rubailerini okuyan sevgilimi anımsatan şair. muazzam yetenekli şairdir. edebiyata ilgi duymama sebep olan nadir şahsiyetlerden biridir.
şiir,aşk ve şarabı hiç kimse bu kadar yaklaştıramadı birbirine.
iran nişabur'da yaşamış iranlı biridir.
ömer hayyam:
* şair,
* yazar,
* fizikçi
* metametikçi
* metafizikçi
* astronomici

bu konularda uzmandır, şiirleri vardır.
şiirlerinde softa ve yobazlara çok dokundurur.
samimi dindarlarla alıp vremediği yoktur
geçmişimize, günümüze, geleceğimize ışık tutan o mükemmel rubailerinden birisini çok severim;
"iki günde bir somun geçiyorsa eline
soğuk suyu da olursa bir kırık testide
niçin kendinden kötüsüne kul olur insan,
ne diye girer kendi gibisinin hizmetine?
ölümünden 900 yıl sonra demokratik türkiye cumhuriyeti'nin laik yargısı tarafından, islam'a hakaret ettiği gerekçesiyle fazıl say'ın nezdinde, gıyabında 10 ay hapis cezasına çarptırılmış olan iranlı şair.

böylece cevval ve bir o kadar külyutmaz savcılarımız tarafından islam'a hakaret suçu'nun zaman aşımı olmadığı, bir kez daha suratımıza tokat gibi çarpıldı.

kendilerine evrensel hukukun ifade özgürlügü gibi genel geçer normlarını değil de, osmanlı'nın ortaçağı'nın en önemli hukuk adamı (!) olan ebussuud efendi'nin fetvalarını örnek aldıkları çok açık.
onlar dinsiz diye tanıtır, biz binom açılımını bulan ilk insan olarak tanırız, giydirmesini yapabileceğim zat-ı muhteşem.
bu dünyaya gelip gitmemizin kazancı nerede?
ömrümüzün umut ipliği ne oldu, nerede?
bu feleğin çemberinde nice temiz canlar
yandı kül oldular, hani dumanları, nerede?
tahran çarşısında bir fahişeye rastladı şeyh hazretleri,
dedi, "kızım bu ne haldir,
bir gün onun kucağındasın, bir gün bunun",
"doğru, şeyhim" dedi fahişe,
"ben o dediğin kadınım",
"ya sen şu göründüğün adam mısın"?

ömer hayyam