çıtır, güzel şarkıları ile yaz ayımı renklendirip*, hüzünlendiren grubumuz*.

pembe mezarlık şarkısı dikkat çekmekte son zamanlarda... çok daha iyi olucak kanımca..

çok fazla abartıldıklarını düşünüyorum.

powertürkte çıkmasalardı kendilerine daha iyimser bakabileceğim grup

popüler kültür kavramından nefret etsem de, başarılı oldukları ortada olan gruptur *

"makyaj" adlı parçaları kalbimde özel taht kurmuştur. tadından yenmez...

özellikle değmesin ellerimizi dinlerken kendimi orhan gencebay ve/veya türevlerini dinlermiş gibi hissetmekten kendimi alamadığım grup.

2005 yılında kurulmuştur. 2 adet albümleri vardır. ancak ilk albümleri olan perili sirk albümünün tam aksine, diğer masallar albümünün tamamına yakını dinlenebilir şarkılardan oluşmaktadır*.

ayrıca disko kralı jenerik müziği için okan bayülgen ile düetleri bulunmaktadır;

pembe mezarlık klibiyle dikkatimi çekebilmiş gruptur.güzel kliptir.

bazı şarkılarının taklit edildiğine dair söylentilerle eleştiri oklarını popolarına çekmiş gruptur." bir melek vardı" adlı şarkılarıyla gönlümde yer edinmiştir.

mezarlığı pembe olarak düşünmek ilginç, pembe bir mezarlık olmak istedim derken ne ifade etmek istiyor merak konusu.

solisti fatma turgut daha albüm çıkmadan önce twitter'dan beni takip etmiş kim bu acaba diye merak edip dururken o müthiş şarkıların olduğu albüm bomba gibi piyasaya düşmüştür. severim. mıncırırım.

aslında şarkılarının çok da abartılacak kadar aman aman olmadığı, satanik örgütlerin yeni dünya düzenine uygun yeni "model" piyonu.

bir sanatçıya poz veren kişiye veya nesneye denir.

değmesin ellerimiz şarkısının beyoncenin hello şarkısından arak olduğu iddiaları var. buyrun dınleyin kararı siz verin:

güzel söz yazmışlar, ben modelden dinlerim şahsen.

fatma turgut şarkılarını söylerken sertab erener e ne kadarda çok benziyor sesi hareketleri diye düşünürken konserlerinde söyleyince ya ben müzik adamıyım dedim kendi ağızıyla dediki sertab erenerden aldığım şan eğitimi falan demir demirkan ilede alışveriş içindelermiş ilk dinlediğimde sevmedim ama konserlerinde çok eğlendiğim gruptur. birde ozan doğulu ile yaptıkları son düet bana yazıldı.

tdk açıklamasına göre fransızca kökenli modèle'den dilimize giren kelime. bir özelliği olan nesne veya kişi / benzer

podyumlarda topuklu ayakkabılar sebebiyle zor anlar yaşarlar;

makyaj adlı parçalarının "sıkıldım kendimden. aptal mıyım neyim ben? neyim var böyle, neden kurtulamıyorum senden?" kısmını söylerken diyaframımın iflas ettiği grup.

bugün çanakkale'de tesadüfen konserine denk geldiğim, sözleriyle melodileriyle beni benden alıp, içimdeki gizli mekanizmalara dokunan şarkılar yapan grup. sahne performansları ve seyirciyle etkileşimleri çok iyi. özellikle küs sevgilileri barıştırma atraksiyonu müthiş.