silahların susmasından rahatsız olmak

yıllardır süregiden kanlı bir boğazlaşma yaşandı ülkede. ne kadar cana, ne büyük acılara mal olduğu hepimizin malumu..
kimlerin bu boğazlaşmadan nemalandığı, kimlerin yoksul halkın çocuklarının kanı üzerine ne holdingler, ne saraylar diktiklerini belki hiç bilemeyeceğiz.
ama bildiğimiz bir şey var. kürt ve türk çocukları öldü bu savaşta. ülkenin bir bölgesi fiili bir savaş alanına döndü. her iki tarafın verdiği resmi kayıplar bir yana, kaç kuşak, sıkıyönetim, olağanüstü hal, koruculuk, jitem, hizbullah, cezaevleri, faili meçhuller, köy yakmalarla büyüdü.pkk'nın ve devletin, sivillere yönelik birbirini aratmayan vahşilikteki saldırıları ne büyük travmalar yarattı toplumda.

şimdi, tüm bunlardan sonra bir umut var.ilk kez tünelin ucunda bir ışık göründü. ilk kez bugüne kadar denenmemiş bir yöntemle, yani konuşarak, müzakere ederek bu sorunu çözmenin yollarını arıyorlar. tıpkı dünya'nın başka yerlerinde başkalarının yaptığı gibi.
ama rahatsız olanlar var yine de.kimisi pkk'yı, kimisi akp'yi, kimisi bdp'yi sevmediği için kimisi, laik, kimisi milliyetçi, kimisi sınıfsal kaygılarla yüzünü buruşturuyor.

ah keşke bir anlasalar bir mehmedin kanı bütün bu kaygılardan ve bütün kutsallarından daha değerlidir. bir anlasalar...
silahların susmasından rahatsız olacak insanların çok az olacağını düşünüyorum.onları da laik,milliyetçi yada orta sınıf diye kategorize etmek yerine faşist ve birtakım ruhsal sorunları olanlar diye ayırmak daha doğru olur.
bazı tanımlar vardır çok muğlaktır.sokakta 100 insana sorsan özgürlükçü/demokrat mısın diye,doksandan fazlası evet der.ama eşcinsel hakları,gayrimüslüm haklarına gelince iş orada demokratlığından eser kalmaz.bu olay da bunun gibi.dağda işi insan katletmek olan terörist "barış demokrasi" gibi kavramları kullanabiliyor.ya da "en iyi x ölü x tir" zihniyetli insanlar ekranlarda "x benim kardeşimdir" diyebiliyor.
hukukta esas ve usul vardır.ergenekon davası mesela yıllardır bu davadaki skandalları eleştirenlere "sen darbeci misin?" diye yaftaladılar ya bu soru da onu andırdı.
yani demem o ki kimsenin silah sesinden memnun olduğunu sanmıyorum.sorun esasta değil usulda.29 ekim'i kutlamalarını yasaklayıp 21 marttaki gösteriye(gayet insanlık hakkı) birşey yapmassan, devleti yıkmaya teşebbüs suçundan müebbet isteyip devleti yıkmaya fiili hareket edenlerle görüşüyorsan orada dur diyor insanlar.
savaşta kazanan taraf olmadığından silahların susmuş olması kazanımın başlangıcıdır. ingiltere ira ile nasıl el sıkıştıysa, bu sorun da bu şekilde çözülecektir. çözülmelidir.