susmak

çocukluk çağından itibaren sistemli şekilde öğretilen davran-may-ış biçimi. emekleme döneminde ağzının içine bakılıp bir harf söylese diye umulan çocuk konuşmaya başlayıp düşüncelerini dile getirince işaret parmağı havaya kalkarak sen sus vurgusu yapmaktan çekinmez. okul zamanı evde tembihlenen sakın öğretmenine karşı gelme çocuğumlarla eğitilen çocuklar sessizce sıra dayağı için konu mankeni/kuzu olmaktan başka seçeneğe sahip olmadıklarını farkedeceklerdir. bunun ilerisinde siyasi fikrini, inancını ve kimliğini oluşturan tüm öğeleri dile getirmeme üstüne programlanan bir insan yetişmektedir. susmak konuşmamak/sessiz kalma hakkını kullanmaktan ziyade susturulmakla eşdeğer tutulmaktadır; dikte edilen tüm kimliksizliğine rağmen.
güneş altında söylenmedik söz yokmuş
bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi
ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz
bende söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde
hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik
bende susuyorum sevgimi saklayıp içimde
duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyorum
susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim
ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde...

"aziz nesin den"
senaryolarını ve karakterlerini kendimiz belirlerdiğimiz anlarımızdır.
susmak haklı olduğunuzda ya da haksız olduğunuzda karşınızdaki kişi ya da kişilerin karşısına çıkacak anlayışlı bir cevaptır. bildiğiniz üzere " susmak en güzel cevaptır".
susmak güzeldir. sessiz bir cığlık gibi ...
en efendice seçimdir çoğu zaman,efendi gibi çekip gitmek,efendi gibi geri gelmek !!!
kelime sarfetmeden çok şey anlatmaktır.
bazen de dilsiz bırakılmaktan ötürüdür... ölümcül suskunluk olanı da bu dilsiz bırakılmadan ötürüdür...

uzmanından: http://ayisozluk.com/lnk/ac6ee7
kolay olan susmak önemli olan içinde kopan fırtınaları anlatabilmek
gozlem yetenegini artiran hede.sus ve evrenin sesine kulak ver ,sana soyleyecek cok seyi var.
sabır gerektirir.. bir de sessizliğin çığlıklarını anlayabilecek muhatap.
bazen edepsizlik karşısında en güzel cevaptır.

(bkz: sana şiddetle susuyorum)