ülkede boğaziçi ve odtü'den başka üniversitenin olmaması

öncelikle uzanamadığım birşey filan yok, kıskançlığım da yok sadece bu abartı iddiana bir yorum getirdim fakat sen bu aşağılama cesaretini nereden buluyorsun orası ayrı konu. aslında bu da belli değil mi, hasbelkader aldığın öss sıralaması ile girilen bir okul ile (ister ilk bin ister yüz bin olsun) burada attığın havalar -en azından- benim için etkisiz. dolayısıyla bu sidik yarıştırma olayı da senin gibi "yüksek kalite" eğitim almış biri için anlamsız olmalı, neyse.

skala olayına takıldım, evet. iü'nün o skalaya girdiği ranking'ler vardır ve özellikle akademik yayında saydığın okullarla yarışır durumdadır. sonuçta gördüğüm bir rankingten bahsetmiştim ki bu da çok önemli değil, tıpkı senin dediğin gibi ukrayna'daki okulda olduğu gibi o sıralamalar aşırı değişmekte, yani sonda o kadar sıfır yok hani. okey? burada ranking'ler bulunmakta : https://iutercih.istanbul.edu.tr/neden_iu.aspx

dur bak şeye de takıldım, demişsin ya tıp fakültesi dışında hiçbir "değerli" bölüm yokmuş okulda; şu an işletme fakültesi mezunlara gayet statüsü yüksek bir avrupa denklik diploması veriyor, hatta bunun gibi yine başka bir ab denklik olayını da tüm bölümlerde uyguluyor. yani sen yurtdışına gittiğinde sahip olduğun diploma ile attığın havaları orada atsan da bilinirliğin iü'den çok farklı değil, uluslararası ortaklıklar ve denklikler bu anlamda çok önemli. mesela bahçeşehir amerika ve ab'de kampüsler açarak öğrencisine alternatif bir erasmus yarattı. * ayrıca yine deminki duruma çıkıyor hep: kimse kimseye altın yollar sunmaz.

aslında sen de gayet iyi biliyorsun ki bir buluş anlamında senin o marka okullarının ciddi bir etkinliğinden ziyade ekip ve istek olduğunda çukurova üniversitesi bile önemli işler çıkarabiliyor, tıpkı iü'deki mühendislik öğrencilerinin solar paneller ve güneş ışığıyla çalışan araba yapıp önemli uluslararası kuruluşlardan bunun patentini almaları gibi. neyse ben bunu niye anlatıyorum ki, bu ülkede marka bu kadar önemliyken.

özel sektörde boğaziçi-odtü faşizminden bahsetmişsin, e adı üstünde faşizm. özel sektörde kendi sözde elit gruplarınızı kurup diğer kimseyi işe almazsanız bu zaten faşizm olur ve özel sektör denen saçma sapan yerde bunun övünülecek bir tarafı da yoktur. bu anlamsız rat race ile övünmek de tam da sözde hümanist geçinen kapitalist mantığa yakışacak bir durumdur. fakat kpss'de işler değişiyor di mi?

sonuçta kendi yarattığınız algılar ile kimseyi aşağılayamazsınız. bilmem ne mezunuyum ben sidik yarıştırması zihniyeti gerçekten işe yaramıyor artık, kaldı ki boğaziçi bile 70 bin sıralama ile öğrenci alırken. özel sektör veya kamu sektörü sizin düşündüğünüzden daha farklı eklemleniyor artık.
türkiye'nin acı gerçeği. eğer tıp fakültelerini ve hukuk fakültelerini çıkarırsanız bu okullar dışında türkiye'de doğru düzgün bir tane üniversite yok. belki itü veya bilkent'in bazı bölümleri bazı konularda iyi olabilir ancak genele baktığımızda bunlar bir üniversiteyi iyi yapmaya yetmiyor.

bir de şöyle bir tesellisi vardır bu okullara girmeyenlerin/giremeyenlerin* önemli olan nereden mezun olduğun değil nasıl mezun olduğun.*
bahsi geçen iki üniversitenin de iletişim veya sanat fakülteleri olmadığından destekleyemeyeceğim iddia. iki okul da mühendis ve işletmeci yetiştiriyor genelde. bilkent gibi çok yönlü ve işlevsel olamıyorlar ne yazık ki.
116 sıralaması 100-300 arasında değil mi diye sorulur o zaman? e beni swh'lerin ile burada ezmeye çalışırsan cevabını da alırsın böyle. üniversite kurulduğunda değil, 2013'te tüm fakülte sayfaları yenilendi canım. reklama ihtiyacı olmayan bir okul neden sürekli yenilesin zaten? (hadi ben de buraya bir swh kondurayım)

2 entrydir söylüyorum zaten kompleks, kıskançlık vs olmadığını, zaten öyle olsa sürekli dalga geçme yolunu tercih ederdim, aynen senin gibi. açıklama yaptığım için, senin genel geçer başlığına ses çıkardık diye mi suçluyum anlamadım, çok tuhaf bir durum. gerçekler kapı gibi ortadaysa eğer sabahattin zaim göndermesi yapmanın mantığı ne? kaldı ki o da gerçek değil, iü siyasal'ı ancak ankara, hacettepe, dokuz eylül ile aynı puan sırasına koyabilirsin. nereden biliyorsun dersen sıralamamı o şekilde yapmıştım. (buraya da bir swh gelsin madem)

bu kadar zavallı bir yöntemle tartışılmaz sayın yazar. "oo geçiş yapamıyosun, sıkıyosa geç" lafı da ancak senin gibi tartışma yoksunu insanlara yakışır. aynen devam. keşke okulun sana karşılıklı saygıyı da öğretseydi. saygılar (!)
nasıl bir beyansa artık, adam ne var ne yok silmiş. evet, türkiye'deki üniversitelerin çoğu kalitesizdir ve akademisyen kaprisi yüzünden bireysel çıkarlar akademik ilerlemenin önündedir. buna materyal eksikliği, özgüvensizlik, memur zihniyetini felan da eklediğinizde bir kısır döngü çıkıyor ancak ne boğaziçi ne odtü senin sandığın kadar mükemmel okullar değil. tıpkı kendi okulum olan istanbul üniversitesi'nin de eksiklerinin olması gibi. zaten tıp ve hukuku çıkararak bir üniversitenin kötü olmasını kabul edemezsiniz çünkü bu bir kıstastır. bugün istanbul, marmara, ege, dokuz eylül, anadolu, hacettepe, ankara gibi okullarda tıp ve hukuk fakülteleri çok iyi kadro ve öğrencileri barındırır. ayrıca siyasal, eczacılık, güzel sanatlar gibi temeli yine bu okullarda atılmış fakülteler ne boğaziçi ne odtü'de vardır veya bölüm bazında olsa bile hakkıyla verilmekten epey uzaktadırlar. her iki okulun da iyi hocaları olabilir, veya pr'ı çok ilerletip marka olmuş olabilirler fakat bu söylediğim fakülte geleneğinden yoksunlar ise tam anlamıyla bir türkiye üniversitesi olmaktan uzaktırlar. örneğin istanbul üniversitesinden gidecek olursam evet burada birçok eksik sayabilirim fakat iki tıp bir hukuk fakültesi barındırması, tarihi kökeni, geniş akademik kadrosu, artı olarak uzaktan eğitimle ikinci bir bölüm bitirme imkanı da sunması ve akademik yayın çokluğu ile çoğu worldwide ranking listelerine ilk 100-300 skalasında girebilmektedir. benim için de kriter budur zaten yoksa illa ki eksiklere odaklanıp şımarık bir tavırla "başka okul yok yea" derseniz markaya takılan özenti insanlardan farkınız kalmaz. ayrıca evet kim demişse doğru demiş, sen nereden mezun olursan ol hiçbir okul sana hayat boyu bir altın yol sunmaz.
gören de o üniversitelerin içinde her gün bir bilimsel yenilik bulunuyor, ülkenin ekonomisini sadece o üniversiteler canlandırıyor falan zanneder. kaç tane odtü'lü boğaziçili var acaba, yurtdışında kendini tanıtmış biri olarak?
konuşmayayım, karışmayayım diyorum da cidden kabalıktan başka bir şey değil şu başka okullara bok atma eylemi. yok geçiş yapmaya çalış, yok dersane hocan böyle dedi değil mi falan. şaşırdım yani bu kadar ileri gidilmesine.
ha sen ne alaka diyen olursa tercih yapacağım birkaç gün sonra ve odtü'ye de boğaziçi'ne de gitmeyeceğim.
bir de odtü'de çok bulundum, odtülü insanlar da tanıyorum. hepsi böyle değil geneli gayet mütevazi insanlar tercih yapacaklar korkmasınlar.
odtülü ya da boğaziçili olmayı son derece abartmış, bunu gerçekten çok çirkince yapmış ve bireysel başarı kavramını unutmuş insan entryleri içeren başlık.