ayı sözlük yazarlarının çekici bulduğu insan tipi
bağımsızlığına düşkün,politik anlamda görüş geliştirebilmiş,sağduyulu ve sakallı bıyıklı adamlar.
geceyarısı tıkınmak
hep laf edilse de,gece yarısı yemeği candır gerisi heyecandır demekle beraber bear olmaya artı değer katan,lezzeti öğle çevrilen kuzu da dahi bulunmayan aşk ötesidir.
ilk tanışma günü birlikte yemek yapmak için evine çağıran insan
muhtemelen piçliğine yapmıştır ..hadi gel,romantik olaylımdan ziyade ,yatak bizi paklar mıyı düşünmektedir..muhtemelen bu ilk değildir ve son olmayacaktır.
ayı sözlük yazarlarının ilişki durumları
aşk hiç biter mi
başladı mı ki bitsin ? diye sorgulatır çoğu kez..sahi insan aşık olduğunu nasıl anlar acaba ? ayrıca aşk var mıdır işin bir başka boyutudur..gece gece beni bende alan sorular vesselam
selfie
türkçesi öz çekim diye nitelendirilen,nev-i şahsına münhasır bir çek'im stili.gel gelelim ben bunu hiç sevemedim ,millette çokçası mevcutsa da benim alış(a)madığım bir fotoğraf karesi ne bileyim yapmak için yapılmış gibi oluyor ,gece ışıksız sorun oluyor falan da filan en iyisi eski halimize dönmek ,ya da ben köyüme..
net nezaketi
herkesin hayatında en azından bir defa denemesi gerektiği kanaatinde olduğum,daha sonra bunu tüm net hayatlarına yaymaları gerektiğini umut ettiğim,güzide başlık.efenime söyleyeyim diyaloglar aynen şöyle:
-selam
-slm
-nasılsın,naber ?
-ii u ?
s.ktir git demekten kendimi alamadığım,karşıdakinden soğutan muhabbet silsileleridir..
diksiyon
en başında yani taa küçükken ,kelimeleri düzgün telâfuz etmek olarak nitelendirdiğim sonrasında daha daha derin boyutları olan,tanımı gereği tüm dil ve imlâ kurallarını barındırarak,kelimeleri yerli yerinde ve nefesi doğru biçimde kullanarak telâfuz etme durumu diye nitelendirilebilir..herhalde ,galiba,sanırsam.
soner arıca
hatırlıyorum adın bahardıııı...bla bla nakaratıyla hafızalarda derin izler bırakan,gey mi değil mi diye emin olamadığım ergenliğimin henüz hiç başlamamış yıllarına tekabül eden sarı saçlı güzel insandır.
ilgi orospusu
bunları çoook iyi tanırım.olmadık yer ve zamanlarda bile nükseden teşhir ve ilgi duygularıyla tüm topluluğu bertaraf eden lakin sonuçsuz kaldıklarında da elinden geleni ardına koymayan güruhtur.çevremde bir kaçı mevcuttur allah başka dert vermesin der geçerim.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
pek yolum düşmediği için geçenlerde aklıma gelen acaba istanbul'a bağlı olmakla akıl kârı bir iş mi olmuş ,yoksa tekirdağ'ın mı olmalıymış diye düşünmeden edemediğim nedense gözümde hep sarımtırak canlanan güzide ilçe.
ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar
jeff buckley-hallelujah der ve hem halet-i ruhiyemi hem de dinlediğimden beri kafamı kurcalayan soruyu ortaya koyar giderim.patron iyi de bu adam bu şarkıyı hangi güzel anında yazdı,nasıl ortaya çıktı ?
müşteki
mesleki bir gerek olarak arz ettiğimiz "müşteki" davacı anlamında kendine yer bulur.kullanımı pek bi güzeldir "müşteki vekilinden soruldu.." bla bla bla .
uzak mesafe ilişkisi
aşık olduğum ilk adamın ankara'da yaşadığını hatırlamama sebep güzide başlık* ben aşıktım,o tutkuluydu sonra bi b.k olmadı 6 ay sonra görüşmeyi kestik ve çıkardığım sonuç uzaktan uzağaa ilişki zor patron bunu bilir,bunu söylerim.
ilk eşcinsel deneyim
taa ortaokul yıllarına dayanır..pek seçici olmamakla beraber ,yüzeysel sevişmeden öteye gitmemiş,gidememiştir.zaten iyi ki de gitmemiştir şimdi baktığım zaman yahu ben bula bula bunu mu buldum diye hönküresim var.