ruh hastasıdır bu arkadaşlar, ilerleyen aşamada da çıldırtırlar insanı. bazılari gözünden anlarlar flörtöz insanı ancak benim gibi sonradan anlayanlar için söylüyorum, ya sağlam stalklayin ya da evren yardımcımız olsun. çünkü böyle tipler sohbet ederken, konuşurken de çözülemiyor bence. bariz kaşı gözü oynayanlardan bahsetmiyorum tabi ki, bahsettiklerim her uygulamada iki şer üçer tane profili olan, sadik olduğunu iddia eden ve sorsan bir kişi olsun benim olsun diyenler.
(bkz:psikologuma anlatacaklarimi sozlukte paylasmak)

yıllardır sevişiyorum ama hiç yaşamamış olabilirim çünkü nasıl olduğunu bilmiyorum beni bi aydınlatın ya

şimdi sırası değil, gerçi hiçbir zaman sırası olmuyor ama ben yinede yazayım.
dün bir şey farkettim, geçte olsa sonunda dank etti. biz sadece birbirine değer veren iki dostuz. arada sırada birlikte olan iki dost. birde birbirimizin suratından neyimiz olduğunu anlıyoruz o kadar.
ne daha az bir şeyiz nede daha fazlası olabiliriz.
nikah konusunda da ciddiymişsin. dun söylediklerin gayet mantıklıydı ,sonuçta mutlu olacaksan bu saatten sonra başka bir macera aramanın alemi yok. o kadın seni gerçekten seviyor. ona kızdığım tek şey, sahip olduğu kişinin, hayatında olduğu kişinin farkında olmaması. maddi olarak değil, maddi olarak fazlasıyla farkında. manevi olarak sahip olduğu şeylerin farkında değil. en basitinden sana sarılıp uyumanın bile ne kadar değerli bir şey olduğunu bilmiyor. bildiğini zannediyor ama bilmiyor. kimseye hesap vermeden elini tutabilmenin yada canın sıkkın olduğunda, ağladığında sarılıp teselli edebilmenin ne kadar değerli bir şey olduğunu bilmiyor mesela. bunun gibi sayamadığım daha bir sürü şey var, ama anlayacaktır. sonuçta benim aksime yaratılışı itibariyle bunlara ve topluma fazlasıyla uygun bir fizyolojiye sahip.
ha niye böyle bir mesaj attım, gerizekalıyım çünkü. hayır tabii ki de ondan değil. normalde yüzüne karşı söyleyemiyorum ya böyle şeyleri, ondan.
birde bu ara yine fazla gelip gitmeye başladım rahatsız etmiş olabilirim evdekileri, o yüzden tekrar ortadan kaybolacağım. fakat bu sefer temelli. hemde özlemek iyidir diyorsun ya, biraz da ondan.
sen özlesen de söylemezsin gerçi ve yine kesin en çok ben özlerim ama...neyse uzattım. her şey için çok ama çok teşekkür ederim. bütün tepkisizliklerin için, bütün ağlatmaların için, bütün can yakışların ve gözümün içine baka baka gidişlerin için. yine de kendine iyi bak olur mu. bu sefer gerçekten hoşçakal.

bir ilişkide çok değerli olmak mı daha iyidir yoksa çok sevilmek mi?

çözümü çok basittir
eşcinselliği hastalık olarak gören kör cahillere yapılacak olan ufacık bir beyin nakli sıkıntıyı ortadan kaldıracağı gibi homofobinin de sonunu getirecektir

sadece karşılıklı hazlardan mütevellit olduğunu düşünecek kadar sığ ve cahilce açılmış başlıktır

insanların dış görünüşlerini bir bırakında iç dünyalarında neler oluyor onu düşünün biraz
her şey hayvani dürtülerle yürümüyor bu hayatta kaldı ki çok güzel bir durumdur

yaş farkı tamamen kendini gerçekleştirmek için bir taraflarıni yırtarken her haltı çözdüğünü zanneden güdülmeye hazır koyun sürüsü insanların orumcek ağlarıyla dolu kafalarından fırtlayan bir konudur

kimse olgun yada genç gözüktüğü için veya sırf kimliğinde yazıyor diye o yaşa o kalıba uymak zorunda değildir

yirmilerinde ki bir genç öyle bir konuşur düşünür davranır ki ortalama olarak ellilerinde olan kendisi bile o olgunluga erişememis olan olgun birey ruhu ve mantığı fazlasıyla olgunlaşmış o gence abayı yakıverir bu sırada o karşılıklı hazlardan mütevellit olan durum düşünülmez bile

bu tarz ilişkilerde tek gaye mutluluktur ki zaten bütün ilişkilerde amaç mutluluktur aşktır veya sevgidir

amaç sadece seks ise bu zaten ilişki değildir sende kandırılmışsındır güzel kardesim

yani bu durumda ona ''baba oğul gibi görünen sevgililer'' yerine ''baba oğul gibi görünen fuckbudyler'' demek daha doğru olacaktır

güzel ülkemizde ilişkisini benim gibi gizli kapaklı yaşayan insanların neler çektiğini düşünmeden edemiyorum. yani insanlar nelere katlanıyor, nelere göğüs geriyor, ne şartlarda bir ilişki yürütüyor, çok merak ettiğim bir konu bu.
ulan yoksa sadece ben mi bu kadar risk alıyorum diye düşünmeden edemiyor insan. düşünsenize sevgilinin çocuklarıyla tanış, sonra yanında çalış, ailesinin içine iyice gir, ama kimse ne olduğunu bilmesin. o ha!!! yanlızmıyım lan ben ?! yok mu benim gibi başka insanlar !?!?

çok hastalıklı bir durum bence. insan onlarca şeye laf söylerken, bu durum karşısında kayıtsız kalabiliyormuş.
sevdiğin insanın başkalarıyla görüştüğünü bile bile, onsuz kalmamak uğruna bir şey yapmamak... trajik.

'' yer var mı ? '' ne kadar aptalca bir sorudur bu ya ?!!

ben bunların, hacet giderirken gazete yada derginin olmadığı yerlerde devreye girdiğine inanıyorum. çünkü fazlasıyla ilgi çekici olabiliyorlar. zira yıllardır ilgiyle takip ettiğim bir bel fıtığı serisi vardır ki, bu hastalığı itinayla iyileştiren süper kahramanın kimliği büyük bir sırdır. büyük ihtimalle de ömrümün sonuna kadar asla çözülemeyecek bir sır olarak kalacaktır.

kendimi bir halt sanmama neden olan ancak buna rağmen gururumu okşayan sevimli karşılama ekibi. yerim sizi.

ismini duyduğum anda damağımda tadını hasretle andığım neredeyse uğruna şarkılar yapabilecek kadar çok sevdiğim leziz alman likörcüğü.

bir bursa çocuğu olarak gönül rahatlığıyla söyleyebirim ki fazla abartılmıştır ve ondan çok daha iyi köfte çeşitlerinin hakkı yenmektedir.

(bkz: boynu bükük köfteler )

sevgilimin işine gelmediği zaman çekinmeden bolca kullandığı duymaktan nefret ettiğim klişe cümle.

bir çaylaksan ve girdiğin entryleri hatırlamıyorsan seni zevkin doruk noktalarına çıkartabilecek efsanevi durumdur.

ya olum hadi bi git ya... böyle şaka mı olur ?! boynuzlar emin önünden, kuyruk bornoz kemeri, elindeki de bildiğin çatal lan !!!

tam şu anda deliler gibi sevdiğim adamı aldatıyorum daha ötesi var mı ?!?

düşüncesi bile tüyleri diken diken ettiren, etinden et kopartan durum.