llsdd

Durum: 166 - 0 - 0 - 0 - 23.11.2016 23:34

Puan: 2420 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 9

medusa

didim'de bulunan ve başka bir kafası bulunan gece kulübüdür.

resimleri öpüştürmek

başlık sonrası dakikalarca gülmeme sebep olan, daha önce hiç yapmadığım ve "bu nasıl aklıma gelmedi lan" dedirtendir.

lsd

sonunda kafasına erişebildiğim, gecemin yenikapı sahilinde araba içinde ağzımdan sular akarak sonlandırılmasında emeği geçendir.
kimyasal seviyorsam demek...

lezbiyenliğe meraklı sürekli sırnaşan iş arkadaşı

bundan bir adette bende mevcuttur. yeni gelen stajyer ile birlikte sayının iki olmasından çekinmek bir tarafa olur olmaz yerlerde kendimi ikisini birbirine düşürüp kurtulmak için hesaplamalar yaparken buluyorum. millet tanrı parçacığını buladursun benim de uğraştığım böyle salt, sığ şeyler işte..
(bkz: nasa'dan bildiriyorum)

sikindirik

severek kullandığım sıfatlardandır.

reddedilen kadın

yeterli olgunluğa kavuşamamışsa one night stand olarak, kavuşmuşsa arkadaş olarak kategorize edilebilir.
p.s. olgun derken yaşlı değil ha!

balans ayarı

sadece otomobillerde değil dengeye gelmesi gereken herkese/her şeye yapılması gereken düzenlemedir.

göz kalemi

dün tanıştığım dişinin telefonunu vermek isteyip, şarjım yok cevabına istinaden telefonunu kağıda yazmasına vesile olan gereçtir. benim için başka bir anlam ifade etmemekle beraber deftere yazılınca ucunun piç olduğu gün gibi açıktır.

iyi olmaktan siklerce metre uzaktayım

sikin rakamsal bir ölçüt olarak kullanıldığı, metre ile pekiştirildiği söylemdir.

10 ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimi

içimde umuda dair tek tohum bırakmayan seçimdir.

hasta siempre

doğrusu hasta siempre, comandante olan şarkıdır, haykırıştır. kumandan che guevara için yazılmış olup günümüzde kantinlerde bir araya gelen tatlı su sosyalistlerinin cep telefonu melodisi olmaktan muzdariptir. 2006 yazında ahmet koç'un paradoks albümünü edinerek bir başka sevmeme yol açtığı durumu tamamen doğrudur.

soluğundan öptüm seni

ayışığında oturduk
bileğinden öptüm seni

sonra ayakta öptüm
dudağından öptüm seni

kapı aralığında öptüm
soluğundan öptüm seni

bahçede çocuklar vardı
çocuğundan öptüm seni

evime götürdüm yatağımda
kasığından öptüm seni

başka evlerde karşılaştık
iliğinden öptüm seni

en sonunda caddelere çıkardım
kaynağından öptüm seni

dizelerinden oluşan cemal süreya şiiridir.
soluğundan öpülesi aşk yaşayan herkese selam olsun...

friedrich nietzsche

übermensch insandır. 'benim hayalimdeki aşk iki insanin birbirini sahiplenme duygusundan çok daha öte bir şey' diyerek gönlümde ayrı yer etmiş. aforizma ve metaforlarıyla dengemi kaybetmeme neden olmuş olan düşünürdür. ah salome bizi bu hale sen getirdin!

içi dışı bir olmak

arkasına sığınıp karşısındaki insanı ölümüne kırmak anlamı taşımayandır. sizin içinizi dışınızı...

yenilen pehlivan güreşe doymaz

armut ile yapılan tavla seansları sırasında bulunduğum durumdur, olsundur, ben her defasında ona daha fazla yenileyimdir. yenildiğim tek kişi olsundur, amin.

beyin

bana pahalıya patlayan organdır.

rimmel

genç kızlarımızın bütün maskara çeşitlerine verdikleri isimdir. selpak ne ise bu da aynısıdır. rimmel bile değil, rimel :)
türk kızından korkarım arkadaş, markayı değiştiriyor. tabi ki koyan adamın salaklığı sen türk kızından daha mı iyi biliyorsun?

kadının kırosu

çekilmez olmakla beraber, " şu karşı adalar var ya hah işte dün yarattım ben onları" mantığından bir cm bile uzağa gidemeyendir. al götüne sok o adaları denildiğinde agresif, güzel yaratmış dediğinde gurur dolu bir mağrurluk, olmamış dediğinde snne be slk tepkileriyle karşılaşabilirsiniz.

venüsün doğuşu

benzer isimlerde farklı ressamlara ait tablolar olmakla beraber botticelli'nin floransa'da sergilenen baş yapıtıdır. kimsenin götünden element uydurmasına izin vermeden antik yunan geleneklerini yansıtan erken dönem rönesans eseridir. bizzat görme fırsatım olan resimde bir çok arkadaşın oradan buradan kopyalayarak yaydığı pagan etkisini kim nerede gördüyse lütfen bana da gösterebilir mi? zira bu kadar gerizekalı olduğuma inanmak istemiyorum. bu arada eserin yaratılışına neden olan harika şiiri okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

konuşmayı bilmek

konuşmak ile arasındaki farkın anlaşılamadığı zamanlarda daha da çekilmez olan durumdur. ağzı olan konuşuyor.
  • /
  • 9
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 166

annelerin homofobik ama komik yorumları

sıcak yaz günü beyninim damarları terlerken uyumak için büyük çaba harcadığım bir öğleden sonra akrabanın evli oğlu hakkında anneyle girilen dialogtur.
anne odaya gelir, üzgün bir surat ifadesiyle hiç bir şey söylemeden ilk cümleyle başlar;

anne: allah başa vermesin geymiş onlar.
llsdd: anne tam uyuyordum ya yine kim neymiş?
anne: melihanın oğlan işte geymiş.
llsdd: meliha teyzenin oğlu tek kişi değil mi ya?
anne: tek kişi işte.
llsdd: ee anne o zaman niye bir orduymuş gibi onlar dedin.
anne: ne dedim?
llsdd: geymiş onlar dedin.
anne: geymiş işte tövbe tövbe konuşturma beni.
beklediği tepkiyi alamayan anne hışımla çıkar gider.

lezbiyen barlarda sürekli kavga çıkması

bu tarz barlar bir nevi belgesel şöleni sunar. bu tür abilerimiz/ablalarımız tam anlamıyla süksesyon örneğidir. süksesyon tam anlamıyla bu kişilerde can bulur. öncelikle ceplerinde bir miktar para ve yüklü özgüven ile bara giriş yaparlar bu göçetme evresidir. sonrasında güzel bir masa bulamazsa güzel bir köşeye geçer ve şartların olgunlaşmasını bekler, işte bu da yerleşme ( hayat bulma) evresidir. bir süre sonra henüz sadece kendilerine özgü olan 360 derecelik kadraj açılı görüş sistemi ve saniyede hafızaya 10 frame görüntü atabilme özellikleri sayesinde etrafı tarar ve kendilerine uygun eşleşme sağlamayazsa rte gibi b planını uygular ve kendi gibi olan "kardo", "hacı", "abi", "dayı" kod adlı başka abileri bulur ve arkadaş olur, bu durum başlı başına bir kümeleşme (istila) evresidir. yine de bu evre çok uzun sürmeyecektir, dayı kod adlı genç ile hacı kod adlı genç bir süre sonra zaten sevgilisi olan bir dişi için birbirlerine girecek ve akabinde onun için rekabet edeceklerdir, al sana rekabet evresi. duruma tepki veren abi ve kardo bu duruma tepkilerini göstererek cilalı tepki evresine girecekler ve her biri ayrı ayrı dikkat çekerek o ortamın içerisine doğal olmayan yollarla yerleşmiş olacaklardır. bundan sonra ise en boktan evre olan kararlılık evresi gelecektedir, bu durum bir dişi ile çiftleşilinceye (çift olmak) kadar kararlılık ile sürdürülecektir. bilimin gözünü seveyim, yoksa olanlara hiç anlam veremeyecektim.

edit büdüt; imla

kalabalık caddede yok mu beni siken diye bağırmak

ankara'daki gençlik yıllarımda bir gün yine ülkeyi kurtarmış dönüyoruz, yolda henüz bıyığı dudak altına inememiş olan bir yavru kurt ile karşılaştık. kendisi ile aramızda yıllara yayılan bir husumet olduğundan bu hasmımız bir ulumasıyla 7 tane abi kurtu 5 dakika içinde çağırıp çankırı caddesinde depar atarak koşmamıza ve sonrasında pavyona sığınmamıza sebep olmuştur. yavru kurt önceki husumetten dolayı nefret ettiği biz gomünüstlerden o kadar nefret etmektedir ki pavyona girememiş ama kapıda avını beklemektedir. saatler süren angara havalarına, yüksek dozda göbeğe ve ucuz şarap kokusuna tahammül edemeyen eski gay yeni trans arkadaş bir hışımla dışarı çıkmış yavru kurta doğru gitmiş sokak ortasında "yanıyorum lan yok mu beni siken" diye bağırmıştı. kurt arkadaşlar nasıl tiksindilerse bizi dövmeden gitmişlerdi, gerçi keşke dövselerdi de o arkadaşın bunlar bile beni istemiyor, ben sikilmeyecek insan mıyım tribine maruz kalmasaydık.
p.s. o kutlu günde bize kapılarını açan pavyon 06'ya teşekkürü bir borç bilirim.

sevgilinin en çok sevildiği an

sanırım en çok sevildiği an olarak tekilleştiremeyeceğim. o yüzden sevdiğim anları listemek gerekirse;
sabah o henüz uyurken uyanıp çalışma odasına geçtiğimde gözlerini ovuşturarak gelip bana sarıldığında
aşkım beraber yemek yapalım mı? diye sorduğunda
çok sinirli olduğum nadir anlarda benden daha çok sinirlenip şimdi beni sakinleştir aşkım dediğinde
gece uyurken el ele tutuştuğumuz anlarda
alnını yanağıma yasladığında
yeni aldığı ağır çizmeleriyle ayaklarını sürüye sürüye yürüdüğünde
3890238. revizeyi isteyen kodaman müşteriden gelecek olan işe rağmen "boşver lan çizme" dediğinde
sigarasında yarıya kadar gelip onu göz bebeklerinin gülümsediği bakışlarla bana verip kendine yeni sigara yaktığında
kalk ingilizce çalış dediğimde "ama sen çalıştır" dediğinde
bana fal bakarken "hem soruyorsun hem dinlemiyorsun lan, dinleyeceksin!" diye kızdığında
akşam tüm işler bittiğinde elinde iki fincan kahve ile gelip karşıma oturduğunda
birlikte müge anlı izlerken ağladığımızda
dilini ayrık olan orta iki dişimin arasına soktuğunda
al şunu temiz temiz giy dediğinde
t shirtümü çıkarttığımda onun kafasına attığım her seferinde şimdi sıçtım ağzına diyerek koşturmasına rağmen kollarımı açarak ona sarıldığımda benden daha sıkı sarıldığında
çorap sevmeyen biri olduğumdan ayaklarını ayaklarıma değdirip "ayaklar çivi çivi" demesiyle "çivi çivi çivi çivi" diye beatbox yaptığımızda
televizyonda izlediğim bir şey varken beni güldürüp kaşla göz arasında kısmetse olur saçmalığını açıp, farketmemle beraber masumca gülümsediğinde
kabul etmese de oyun oynarken hırslandığında
telefonumun şarjını okey oynaya oynaya bitirip sonra bana uzattığında
pencere camına yiyecek koyup martılar yerken izlediğinde
bulduğu her hayvanı eve almak için çırpındığında
ıhlamur demleyip elinde iki fincan bir çaydanlıkla gelip "tut hele şunları" diye rol kestiğinde
aşkım sana simit alayım mı dediğimde gülümsediğinde
kebap yer miyiz diye sorduğumda yemez miyiz be aslan parçası diye cevap verdiğinde
gel hele buraya benimle aynı anda dişlerini fırçala sıkılıyorum dediğinde
kısacası hayatımda ilk defa birini sadece her haliyle seviyorum be sözlük.
bazen ağlamasını bile özlüyorum, ağladığında kızaran burnunu seviyorum. ağlarken iç çekmesini seviyorum, ağlaması durunca bana sıkı sıkı sarılmasını seviyorum. bana güvenmesini, güvendiğini de "ne güvenecem oğlum sana anam mısın babam mısın" diye serzenişte bulunarak göstermesini seviyorum. bütün bunları yazarken aklımda belirdiğinden söylüyorum sanırım armut'un tarafımdan en sevildiği an bana sevmeyi hatırlattığı konsere giderken yaşadığımız olaylar silsilesinin bulunduğu an.

2015 yılının tek cümlelik özeti

başlangıçlar yılıydı diyebilirim.

insanlığın bittiği, insancılığın başladığı
özgürlüğün bittiği, özgür sanmanın başladığı
fikirlerin bittiği, fikir çalmanın başladığı
yüreğini ortaya koymanın bittiği, dünyayı ben mi kurtaracağımlığın başladığı
kısacası iyi yaptık, iyi olan her şeyi bitirdik kendimize bize dokunmayan yılanların bin yaşaması temennileriyle yepisyeni bir dünya kurduk.

evli erkeğin evli erkekle eşcinsel ilişkisi

saygı duymak ile iğrençliğe alkış tutmak arasında bir ayrıma gidilmesi durumdur. oldu olacak ailecek grup yapsınlar, hatta gelip bizi de siksinler. genişlik, midesizliktir.

mülteci diyeti

sabah - öğle ve akşam 2 şer kase mülteci yenilerek yapılan diyettir. protein ağırlıklı bir diyet olup akşam saat sekizden sonra ağza kesinlikle tek bir mülteci dahi konulmamalıdır.

ensest ilişki

1. dereceden akraba ile gerçekleşiyorsa ilişki olarak adlandırılmaması gereken iğrençliğin anamı bacımı sikiyorum demek yerine sözlükte kullanılan karşılığıdır. doğal yaşama aykırıdır, adem ile havva diye bir açıklama yapmaya başlayan kişinin burnu ekseriyetle tam ortadan kırılmalıdır. sonra gelsin hastalıklar, gitsin travmalar.
p.s. illa ki yaradılış ile ilgili ikna edilmek isteyen olursa özelden burun kırmadan cevaplayabilirim.

ayı sözlük itiraf

sen kalk vatan için canını ortaya koy, sonra dümbük yobazın biri gelsin sana vatan haini desin.

kırmızı elma sözlük

edit: yazmaya değmez anlaşıldı, bi cacık olmaz.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.