evli erkeğin evli erkekle eşcinsel ilişkisi

brokeback mountain'de işlenen konu.
evli biseksüeller ülkemizde translardan sonra en çok ötekileştirilenlerden. bir de baba/anne olmuşlarsa, eyvahlar olsun, yaşamaya bile hakları yok. bu sebeplerle birbirlerini daha iyi anlayacaklarından en ideal ilişki türü aslında. bu evli kadınlar arasındaki ilişkiyle aynı aslında, konu evli iki erkeğin aşkı olunca neden mideniz bulanıyor ki?

(bkz: evli kadının evli kadınla eşcinsel ilişkisi)
cinsel olarak çekici geliyor ama öteki türlüsünü bilemedim şimdi.
periscope'de tanışıp yakın arkadaş olduğum arda ile hüseyin arasındaki ilişki. genelde yüzleri kapalı şekilde ortak yayın açıyorlar. biseks olarak tanımlıyorlar kendilerini. pendik"te ortak evleri var. iki kez özel yayın açarak cinsel ilişkiye de girdiler. acayip taşlar. onlara bu ilişkiyi sorduğumda ise ortak cevapları:"biz çok memnunuz tatlım sorgulamıyoruz yalnızsan sana da yapalım birini."
saygı duymak ile iğrençliğe alkış tutmak arasında bir ayrıma gidilmesi durumdur. oldu olacak ailecek grup yapsınlar, hatta gelip bizi de siksinler. genişlik, midesizliktir.
eğer bir gün evlenirsem, içinde yer almayı düşünmediğim denklem.

yani kusura bakmayın ama eğer bu erkekler evli oldukları kadınlara, eşcinsel ya da biseksüel olduklarını açıklamamışlarsa bu düpedüz aldatmaya girer. bunun da adı düpedüz şerefsizliktir. kabul edilebilir değildir. eğer evli bir erkeksen ve eşcinsel ya da biseksüel olduğunu eşine kabul ettiremeyeceksen, ya evlenmeyeceksin ya da eşine saygı gösterip bu huyundan vazgeçeceksin. ya daaa boşanacaksın arkadaşım. kimsenin kimseye saygısızlık ve haksızlık etmeye hakkı yok. önce adam olacaksın.
insani duygular gerçekten karmaşık. karmaşık ve kaotik bir düzene girmişlerdir. kendi eşlerine duydukları bir his olmadıkları için onları ahlaki bir değere bağlayan hisleride yoktur. zorla evlendirilmiş bir kadın ve bir erkek, erkek bu toplumda çizgisini bozmadığı sürece istediğini yaşayabiliyor, kadın ise yaşayamıyor, yaşayabilse o ilişkide kimler neler yaşardı kim bilir. sırf erkek tarafı ülkenin ve toplumun verdiği bu açığı kullanıyor diye şerefsizlik yaptığı anlamına gelmiyor. kendiside eminim bunu istemezdi ama topluma ayak uydurmak zorunda, çocuklarından alabileceği eşinden alabileceği, devletten alabileceği bir desteği yok, gerçekten ahlak artık onun için önemli mi? gerçekten onu düşünen var mı ki o da düşünmek zorunda?, çarpık bir ilişki ile başlamış çarpık bir hayat, bir yerden sonra seçimleri hakkında bilincli seçimler yapıyor olabilir ama sağlıklı düşünmesi mümkün değil. bir başlık vardı para karşılığı seks yapan eşcinsel birey diye, orada da ahlak bekçiliği kesilen sözde ahlak bekçilerimiz vardı. sanal ortamda yazmak çizmek kolay, yaşamadan konuşmak kolay, empati yapabilmekten uzağız. evli biri ile birlikte olamam çünkü onun hislerini kaldıramam onun vereceği seçimleri kaldıramam bu yükü kaldıramam, sırf bunu kaldıramıyorum diye bütün şahsiyetinede küfredip aşağılayamam. insanlık hissi ve inancı o kadar basit ki , insanın kendi istekleri için çekilip bükülebiliniyor.
biseksüeller için en mantıklı çözüm olabilir bu.aşk varsa aileleri tanıştırarak daha fazla zaman geçirebilirler.eşler ve çocuklarda iyi anlaşırsa gayette başarılı bir saadet zinciri kurulmuş olur.en azından dışlanma ve ailen yüzünden bana zaman ayıramıyorsun şikayetlenmeleri de olmaz.gittiği yere kadar mutlu mesut yaşarlar.
daha kolay. hatta en kolayı. evli kadın erkek heteroseksüel çiftler de bu aktiviteyi bekar bireylere göre gayet rahat sürdürüyorlar. bir sekilde daha kamuflajlı iliski.
ihtirastir. biseksüelligini yasamaktadir.
(bkz: asansörde yiyişen dayılar)
toplumsal değerler veya ahlaki kurallar bu adamlara "haa canım madem eşcinselsin, büyür! kendi duygularını yaşa, kimseden çekinme. hayat senin hayatın" diyecek kadar cesur değilse, kusura bakmasın ama onu hapsettiği ve yaşamak zorunda bıraktığı hayatı sorgulamaya da hakkı yok.


hangi ahlak pardon?

hayatının baharında katledilen transların, ahmet yıldız'ların kanına gömülen ahlak mı?

gündüz dalga geçip, gece koynuna girdiği travestiyi katleden adamın ahlakı mı?


benim kişisel alanıma girmediği sürece, canıma, malıma kendi bireysel değerlerime burnunu sokmadığı sürece kimseyi sorgulamaya hakkım yok. herkes hayatını yaşasın.

sizin tabirinizle -aldatılan- kadına gelince; hayattaki tek başarısı "evlenmek - koca bulmak/ çocuk doğurmak" olan bir kadının ödediği bedel olarak bakmak lazım belkide.