elektronik müzik dinlememe rağmen bir türlü ısınamadığım müzik türüdür. gerçi son dönemlerde etnik tekniklerle birleştirdikleri versyonlarını dinlemeye başladığım gerçeğini de es geçmek istemiyorum. bunlardan birkaçı:
kayganlaştırıcı ve prezervatif cinsel sağlığı bilinçlendirmek adına dağıtılan ürünlerdir. cinsellik sadece sikiş sokuştan ibaret değildir ve ciddi hastalıklara yakalanmak mümkündür. keza girdiğim entry cinsel sağlık konularını konuşmaya karşıt değildi. evet bu sözlük +18 bir sözlük olup cinsel içerikler paylaşılabilir fakat insanların fantazilerini paylaştığı yada partner aradığı bir platform değildir.
insan vücudu dünyanın en değerli varlığıdır. aktif ol yada pasif ol, çok sev yada sevil fark etmez. ne kadar fazla yaşanırsa bu olay o kadar kaybeder değerini vücut. o yüzden dikkat harcama kendini. yalnızlık zor belki evet ama yalnızlığın etkisiyle koşma ilişkiye. hayatına nice insanlar girecek. çok geniş zevklere fantazilere ev sahipliği yapan bir topluluğuz. hiç birine ön yargılı davranma fakat istemediğin hiç bir şeyi de başkası için yapma. ilişki demek sorunluluk demek. başka bir insanı hayatına almadan önce kendi hayatına hakim ol. son olarak ta korkma etrafında ne kadar insan olsa bile korkma çünkü sevmek dünyanın en masum duygusudur bunu unutma.
son dönemde ayı sözlükte açılan başlıkların düzeysiz ve saçma olması durumudur. benim şahsi görüşüm, bu kadar ortak yönü olan bir lgbti komunitesine sahip bir sözlük olarak daha farklı paylaşımlar yapılabilir. sonuçta biz bir azınlığız ve tek ortak yönümüzün seks veya osbir olduğunu sanmıyorum. halbuki bu platform bir çok insana yardımı dokunabilecek bir güce sahip. insanları bilgilendirme, bakış açılarını genişletme ve sorunları çözmek üzerine açılmış başlıklar görmek yerine göt yalamak gibi başlıklar görmek üzüyor. yapmayın gençler.
manga'nın 2009 yılında çıkardığı şehr-i hüzün adlı albümden efsane bir parça. değişik tekniklerin kullanıldığı bu şarkı senelerdir bıkmadan usanmadan dinlediğim parçalardan biridir.
tertemizdi sanki dünya gözlerimi açtığım anda
hiç düşünmeden inandım masal tadında yarınlara
yalanlar ortasında kaldı tüm çocukluk anılarım
çizgi romanların dışında bir kahraman bulamadım
toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım
hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım
hep yalan söylermiş hep yalan
kavuşamadı hiç ayrılanlar, masallar gerçek olmadı
aşık olduğum sokaklarda kimseler konuşmadı
ama şehir hiç susmadı hep ağladı hep ağladı...
son bir umut verse biri
ve güzel olacak bir gün herşey dese
ben inanırım belki de bu yalana
ben de alışırım gözlerimi kapamaya
bir yol görünse uzaklarda ışıklar altında son bulan
melekler alsa beni götürse karanlığa teslim olmadan
işkence gördü asfaltlar, çatlaklarına kan doldu
yıkıntılar arasında kaç çocuğun hayalleri kayboldu?
insan neden kendini unuttu kendinden oldu?
hangi yolda kaç kişi bir hiç uğruna canından oldu?
hep yalan söylermiş hep yalan
ayrılanlar hiç kavuşmadı, dinlediğim masallar hiç gerçek olmadı
kimse sandığım kadar masum kalmadı, savaş durmadı ölüm azalmadı
son bir umut verse biri
ve güzel olacak bir gün herşey dese
ben inanirim belki de bu yalana
ben de alışırım gözlerimi kapamaya
son bir umut verse biri
ve güzel olacak bir gün herşey dese
ben inanirim belki de bu yalana
ben de alışırım gözlerimi kapamaya
son bir umut verse biri
ve güzel olacak bir gün herşey dese
ben inanirim belki de bu yalana
ben de alışırım gözlerimi kapamaya
fotoğraf sanatçısı aydın büyüktaş'ın, istanbul’un en ünlü tarihi yapılarını ve günlük yaşam alanlarını havadan fotoğraflayarak, bu mekanları farklı bir boyuta taşıyan kolajlarını topladığı bir galeridir. çeşitli açılardan çekilen fotoğraflar, üç boyutlu geometrik düzlemler esas alınarak birleştirilmiş ve ortaya çekici kıvrımlara sahip bir uzam algısı çıkmış. gerçeklikle oynayan fotoğraf serisi, bizi tanıdığımız, bildiğimiz mekanlarda gerçeküstü bir gezintiye davet ediyor.
beş parçalı bir indie orkestrası olan belçikalı tatlı bir gruptur. müziklerinin post rock, shoegaze ve indie rock arasında öngörülemeyen bir karışımı olan bu grubu şahsen godspeed you black emperor'a fazlasıyla benzetmekteyim.
çeşitli müzik türlerinden ve ses özelliklerini yararlanarak muzik yapan bir topluluktur. almanlar müzik işini gerçekten iyi biliyor arkadaşlar. grup, birçok müzik janrasını benimmseyip (post rock,psychedelic,deneysel,elektronika ortaya karışık şeyler çıkarmaktalar. tool, kyuss, björk, mogwai gibi gruplardan etkilenerek müzik yaptıkları açıkça söylenebilir.
bruce malley adında bir boston'lının solo projesi olarak başlayıp kendisinin sağır olması nedeniyle 4 kişinin daha katılımıyla bir gruba dönüşen müzisyenler topluluğu.
çizimlerindeki detaylar insanı gerçekten hayrete düşüren ingiliz illüstratör. tiurina hayata bakışını şu şekilde açıklıyormuş, " seyahat etmek, görmek, hissetmek ve tecrübeleri biriktirmek."
marija tiurina adlı sanatçının başka dillere çevrilmeyen 14 özel sözcüğü resimlerle anlattığı illüstrasyon çalışmasıdır. japoncadan yiddiş’e farklı dillerde kullanılan bu sözcükler sadece birkaç harfle aslında üzerine bir paragraf yazılabilecek anları, hisleri, “şey“leri anlatıyor.
schlimazl (yiddiş): şanssızlığı süreklilik kazanmış kişi
duende (ispanyolca): bir sanat çalışmasının bir insanı derinden etkileyen gizemli gücü
age-otori (japonca): saçını kestirdikten sonra daha kötü görünmek
kyoikumama (japonca): çocuğunun okulda başarılı olması için onu acımasızca sıkıştıran anne
l’appel duvide (fransızca): direkt çevirisi “boşluğun çağrısı” olsa da daha çok yüksek yerlerden atlama dürtüsüne verilen isim
luftmensch (yiddiş): hayalci insanlara denir. direkt çevirisi “hava insanı”dır.
tretar (isveççe): “tar” tek başına bir fincan kahve anlamına geliyor. “patar” ise aynı fincandaki kahvenin tazelenmesi anlamına gelirken “tretar” ikinci kez tazelemek anlamına, yani bir fincanı üçüncü kez kahveyle doldurmak anlamına geliyor.
torschlusspanik (almanca): “kapanan kapı korkusu” gibi bir karşılığı olan bu sözcük bir insanın yaşlandıkça azalan fırsatlardan korkması durumudur.
(bkz:ayı sözlük chat) çokta sözlük formatına uygun bir sözlük deği ve evet özgürce takılabiliyoruz ama eşcinsel insanların sadece seks ve özel hayatları ile yazıştığı bir foruma dönüşmeye başladı burası. burası düşüncelerin, desteğin, fikirlerin, yardımlaşmanın olacağı bir platform olması gerekirken hornet, growlr profilleri gibi profiller ve amaçlar yönlendirilmeye başlandı iyice. pornoyu özel bilgileri merak ettiğin kişiye mesaj atar sorarsın. burada evli ayı sözlük yazarları kimler demek yerine daha bilgilendirici hatta belki yardımcı olabilecek başlıklar girilebilinir.
olur olur. bu arada hiç fırsatım yok, beklemeyin beni siz. toplanın, organizasyonlar, etkinlikler yapın. fırsatları değerlendirin. havalar da harika. buluşun, tanışın. sizler bir araya geldikçe ben daha mutlu oluyorum.
eşcinsellik evet... eşcinsel olarak doğduğumuz andan itibaren hayatımızın en güzel yıllarını çoğu zaman yalnız geçiriyoruz. sosyal çevremiz ve aile yapımızın izin verdiği kadar eşcinsel olabiliyoruz. hislerimiz bastırılıyor. hatta cüretkâr çevreler hasta olduğumuzu ima ediyor bize. ki gerçekten hasta olduğumu düşünmeye başladığım dönemlerde otizm aklıma geliyordu. yani bu şekilde doğduysam ve herhangi bir kalıcı tedavisi yoksa neden bize de iyi davranılmıyor diye düşünürdüm? eğer hastaysam neden bana da iyi davranılmıyor? ve zaman içerisinde birçok insanla tanıştım farklı hayat hikayeleri anlayışlı aileler, olayı namus meselesine çevirenler... hatta ve hatta eşcinsel olmasına rağmen hislerimizi ötekileştiren, durumumu sadece yatak odası muhabbetinden daha ileriye götüremeyen insanlar ilede tanıştım. bir eşcinsel olarak bende baskı ile büyüdüm ve hetero olarak yaşadım yıllarca yada bunun taklidini yapmak zorunda kaldım. bunun bana ileride bir sürü eksi getireceğini düşünerek daha çok kendimi geliştirmeye çalıştım çünkü eşcinselleniz insanllar cahilliğini size nefret ve öfke olarak çeviriyordu. ben gerke yabancı dil gerek genel kültür olarak o kadar iyi olmalıydımki mesleki veya sosyal hayatımda kimsenin altında kalmamalıydım. burada daha çocukluktan kafama yerleşen düşünceler yıllar içerisinde beni acımasız bir insan yaptığı kanısına vardım. evet ben bir yerlere gelmiştim, iyi kazanıyordum konserler, tiyatro modern sanat, bilgisayar oyunlarına kadar... herşeyi öğrendim her konuda kendi fikrime sahiptim ama dediğim gibi benim gibi olan insanları önemsememeye onların duygularını hiçe saymaya başlamıştım. "eşcinsellik" olarak adlandıran ve doğduğumdan beri içimde yaşayan hem cinsimin kollarında bulduğum huzur sapkınlık olarak adlandırıldı ve ben bunu bencilce berbataraf etmeye çalışmıştım. bugün bu eşcinsellik konusunun aklıma gelme sebebi hayatımda artık büyük değişikliklere imza atıyor olmam. üniversite yıllarımdaki gibi yaşamıyor ve insanlığa karşı bir sorumluluk hissediyor olmam.
yakın zamanda askere gitmeye karar verdim. ben eşcinselim diye ortalıkta gezinmesem de sorana söyleyen cinsten biriyim. aile hedimime bunu paylaştığımda beni tabiki psikiyatriye yönlendirdiler. hikaye gerçekten çok uzun ama kısaca şundan bahsetmek isterimki hetero görünüşüm ve cocukken hiçbir şekilde etek giymek veya makyaj yapma isteklerim bulunmadığı için eşcinsel kategorisine giremeyeceğimi öğrenmiş bulunmaktayım. aslında hiçbir zaman vatani görevimden kaçma isteiğim olmamıştı fakat bu yapılan saçma sapan tespitler beni yıkamasada benimle aynı şeyleri yaşayan birçok eşcinsele zarar verebileceğini zaten hayatının en güzel dönemlerinin çoğunda yalnız olduğu için intahara sürüklenen birçok gence zarar verebileceğini düşünmeye başladım.
değerli yazar arkadaşlarım, aramızda eşcinseller, heterosekküller ve transeksüel arkadaşlarımızda bulunmakta en azından öyle varsayıyorum. döndükten sonra artık daha somut adımlar atmak istiyorum. bugün hepinizinde bildiği gibi bir app i açtığınızda 16-17-18 yaşıdna arkadaşlarımızın normal bir date i nasıl gerçekleştireceğini bilemediği gibi veya bir sokakta bir cafede kimseyle oturup konuşamadığı için kendi geliştirdiğimiz yanlışlarıda onlara aktarıyoruz ve sadece sonuç olarak mutsuzluk üretiyoruz. insanlar demek öyleymiş diyip birbirlerinin kalplerini kırmaya devam ediyorlar.
evet eşcinselliğin ülkemizde tam olarak bu şekilde korkunç bir yere gittiğini düşlünüyorum. gün gelirde herşey yasalar ile korunan hale gelse bile evliliklerimiz bu güzel ülkemizin toplarında resmi hale gelse bile birbirimize karşı nefret ve güvensizlik tophumları ekiyoruz sürekli.sonuç olarak böyle doğduk ve eşcinsel olarak devam edeceksek ki ben kendimde artık herhangi bir sorun göremiyorum, daha duyarlı tanımlamalar yapmamız gerektiğine inanıyorum. geçmişte yapılan hataları acımasızca eleştirme yerine. (bkz:evli erkeğin evli erkekle eşcinsel ilişkisi) gibi daha yapıcı olmamız gerekiyor veya gidin "adam gibi" askerliğinizi yapın şeklinde yorumlarda bulunurken kişinin orada az uyuyacağı veya fiziksel olarak zorlanacağından çok aşağılanma ve hor görülme korkuları yaşayabileceğini varsayarak yorum yapın.
eşcinselliğin şuan ülkemizde çok yanlış tanımlara sahip olduğunu ve bunu düzeltmek adına yapıcı yorumlarla yorulmadan ilerleyebileceğimizi düşünüyorum.
hayatın tüm zorluğuna rağmen ne zaman dinlesem ve kliplerini izlesem içimi kıpır kıpır yapan ve dans etme isteği uyandıran ve hafiften de umutla dolduran şarkılardır efendim.
7 deadly sins olarakta geçer, karakterlerin her birinin bir günahı simgelemesi ve fantastik hikayesi ile macera animesi arayanlar için tavsiye edilebilinir bir anime.
bir dünya hayal edin, sadece oyun oynayarak veya kumar oynayarak kazanıyorsun, savaşıyorsun. fantastik evreni ile beni büyüleyen keşke ben de orada olsam dediğim akıl oyunlarının müthiş bir şekilde döndüğü çizimleri göz yoran güzel animelerden biridir.
son dönemde ayı sözlükte açılan başlıkların düzeysiz ve saçma olması durumudur. benim şahsi görüşüm, bu kadar ortak yönü olan bir lgbti komunitesine sahip bir sözlük olarak daha farklı paylaşımlar yapılabilir. sonuçta biz bir azınlığız ve tek ortak yönümüzün seks veya osbir olduğunu sanmıyorum. halbuki bu platform bir çok insana yardımı dokunabilecek bir güce sahip. insanları bilgilendirme, bakış açılarını genişletme ve sorunları çözmek üzerine açılmış başlıklar görmek yerine göt yalamak gibi başlıklar görmek üzüyor. yapmayın gençler.
fotoğraf sanatçısı aydın büyüktaş'ın, istanbul’un en ünlü tarihi yapılarını ve günlük yaşam alanlarını havadan fotoğraflayarak, bu mekanları farklı bir boyuta taşıyan kolajlarını topladığı bir galeridir. çeşitli açılardan çekilen fotoğraflar, üç boyutlu geometrik düzlemler esas alınarak birleştirilmiş ve ortaya çekici kıvrımlara sahip bir uzam algısı çıkmış. gerçeklikle oynayan fotoğraf serisi, bizi tanıdığımız, bildiğimiz mekanlarda gerçeküstü bir gezintiye davet ediyor.
akihito tsukushi tarafından çıkarılan bir manga ve anime serisidir.
dünyada tek keşfedilmemiş olan devasa çukur ve mağaralar sistemine “hiçlik(abyss)” deniyordu. derinliklerinde garip ve harika yaratıklar barındıran bu mağaralar sistemi aynı zamanda şu anki insanlığın üretemediği kalıntılar ile de doludur. abyss’inin sahip olduğu bu gizemler, insanları onu keşfetmesi için cezbeder. uçurumdan aşağı çukura dalan bu maceracılara ise “mağara akıncıları” denilir. abyss’in kenarında bulunan ousu şehrinde yaşayan kimsesiz bir kız olan rico’nun hayali ise annesi gibi bir mağara akıncısı olup, mağara sisteminin gizemlerini çözmek. bir gün rico mağaraya keşif yapmak için gittiğinde insana benzeyen bir robot ile karşılaşır. bu karşılaşmayla neşeli ve bir o kadarda heyecanlı hikâyemiz başlar.
son dönemde ayı sözlükte açılan başlıkların düzeysiz ve saçma olması durumudur. benim şahsi görüşüm, bu kadar ortak yönü olan bir lgbti komunitesine sahip bir sözlük olarak daha farklı paylaşımlar yapılabilir. sonuçta biz bir azınlığız ve tek ortak yönümüzün seks veya osbir olduğunu sanmıyorum. halbuki bu platform bir çok insana yardımı dokunabilecek bir güce sahip. insanları bilgilendirme, bakış açılarını genişletme ve sorunları çözmek üzerine açılmış başlıklar görmek yerine göt yalamak gibi başlıklar görmek üzüyor. yapmayın gençler.
kayganlaştırıcı ve prezervatif cinsel sağlığı bilinçlendirmek adına dağıtılan ürünlerdir. cinsellik sadece sikiş sokuştan ibaret değildir ve ciddi hastalıklara yakalanmak mümkündür. keza girdiğim entry cinsel sağlık konularını konuşmaya karşıt değildi. evet bu sözlük +18 bir sözlük olup cinsel içerikler paylaşılabilir fakat insanların fantazilerini paylaştığı yada partner aradığı bir platform değildir.
fotoğraf sanatçısı aydın büyüktaş'ın, istanbul’un en ünlü tarihi yapılarını ve günlük yaşam alanlarını havadan fotoğraflayarak, bu mekanları farklı bir boyuta taşıyan kolajlarını topladığı bir galeridir. çeşitli açılardan çekilen fotoğraflar, üç boyutlu geometrik düzlemler esas alınarak birleştirilmiş ve ortaya çekici kıvrımlara sahip bir uzam algısı çıkmış. gerçeklikle oynayan fotoğraf serisi, bizi tanıdığımız, bildiğimiz mekanlarda gerçeküstü bir gezintiye davet ediyor.
akihito tsukushi tarafından çıkarılan bir manga ve anime serisidir.
dünyada tek keşfedilmemiş olan devasa çukur ve mağaralar sistemine “hiçlik(abyss)” deniyordu. derinliklerinde garip ve harika yaratıklar barındıran bu mağaralar sistemi aynı zamanda şu anki insanlığın üretemediği kalıntılar ile de doludur. abyss’inin sahip olduğu bu gizemler, insanları onu keşfetmesi için cezbeder. uçurumdan aşağı çukura dalan bu maceracılara ise “mağara akıncıları” denilir. abyss’in kenarında bulunan ousu şehrinde yaşayan kimsesiz bir kız olan rico’nun hayali ise annesi gibi bir mağara akıncısı olup, mağara sisteminin gizemlerini çözmek. bir gün rico mağaraya keşif yapmak için gittiğinde insana benzeyen bir robot ile karşılaşır. bu karşılaşmayla neşeli ve bir o kadarda heyecanlı hikâyemiz başlar.
kayganlaştırıcı ve prezervatif cinsel sağlığı bilinçlendirmek adına dağıtılan ürünlerdir. cinsellik sadece sikiş sokuştan ibaret değildir ve ciddi hastalıklara yakalanmak mümkündür. keza girdiğim entry cinsel sağlık konularını konuşmaya karşıt değildi. evet bu sözlük +18 bir sözlük olup cinsel içerikler paylaşılabilir fakat insanların fantazilerini paylaştığı yada partner aradığı bir platform değildir.