sarıyer'deki evine döndüğünü, sadece uykusuz olduğunu ve başka bir sıkıntısı olmadığını twitterdaki profilinde paylaştıktan sonra, yüreklerimize su serpmişliği de vardır.
en son sevgilime yaptığım köfteyi, sevgilim yememiş ben yemiştim. gıda zehirlenmesi geçirmiştim üstelik. şiddetli ishal üzerine bundan önceki eski sevgilim, aids kaptığımı iddia etmişti. *
rönesans sanatçıları böyle resmettiği için düşünülüyor olabilir. zira bu sanatçılar hep incir yaprağı çizerler, incir yaprağı da kaşındırır. mümkün değil yani.
geçirdiği zehirlenmeden sonra, bizatihi kendimin 6 paket fitili iyileşmesi için (zerk ettiğim) -put in- yaptığım yazar ayıcandır. şimdi her zamanki enerjisi ile, bankaya gitmekte, aldığı riskleri sürdürmektedir.
ipek halat olup, osmanoğlu sülalesi gibi kanları asil olup akmaması gereken bireyleri boğma suretiyle ölümlerine neden olan, ünlü ingiliz dil bilimcisi prof. dr. minâ urgana da soyismini veren kalın mı ince mi olduğunu bilmediğim halat.
evvela 6 ay messengerda yazışırım, sonraki 6 ay dışarıda buluşup vakit geçirip tanımaya çalışırım. ikinci yılın ilk aylarında arkadaşlarımızın olduğu ev partilerine ancak bana gelebilir. tabu falan oynarız. ikinci yılın sonuna doğru yemeğe davet edebilirim belki. ancak üçüncü yılın ortasında bende kalabilir, kanepede uyumak şartıyla! sonrasına bakarız.
yer bağdat caddesi, starbucks ,19-20 yaşlarında 2 genç kızın aralarında geçmektedir:
k1 - 3 kez össye girdiaam , kazanamadıaam.
k2 - evet yaa çok zor yapıyolaaar
k1 - bu sene de kazanamazsam amırikaya gidicıaam.
k2 - inanmıyoraam
k1 - ya evet cınaam, beyin göçü böyle oluyo işteaa ))
kürtçe de konuşsa fark etmez, insan insandır. 3-5 kelime ingilizce serpiştirmenin zarureti olmaz. dilimizin yarısı zaten yabancı dillerden gelme.
üstelik malum anda "ohhh! yeaaah baby! thats amazing ass!!!" lafları güzel gitmiyor değil. *