bugün yayinlanan bölümde nurhayat'in abisinin "maslak 1453" reklamindaki ali agaoglu ile tassak geçtigi dizi.

tülay'in kankisi zerrin karakterinin beni benden aldigi dizidir ayrica..

2. gürse birsel şaheseri. karakterlerin özellikleri, olay örgüleri, diyaloglar... hiçbir şeyin dozunu kaçırmadan, tadında, kıvamında eğlenceli, komik bir dizi. her defasında bölümdeki olaylara hayran kalmamı sağlıyor bu kadın. hele o zerrin karakteri, eşi benzeri yok. 2. sezonda da kadroya aldılar, deymeyin keyfime anam.

gülse birsel'in eteğini yüzüme sürme isteği uyandıran dizi.

artık eskisi kadar izlemediğim,kime sorsam eskisi gibi izlemediği dizi.zaten ilk olarak "avrupa yakası yeniden başlıyor" gibi bir hava estirilmişti.engin günaydın ve diğer ekip oynayacak deniyordu.avrupa yakasından katılım çok az oldu.ama yinede zaplarken izlenebilir.

''gülse ne eylerse güzel eyler!'' dedirten dizidir. kitaplarını okurken yarıldığım, avrupa yakasını yılmadan defalarca izleyip yarıldığım kadının şimdilerdeki efsanesi. üstelik artık pazartesileri.

her karakter ayrı olay. zerrin, nurhayat, açılay, gülistan saymakla bitmez ama espirilerdeki en çok kopartan kısımlar zerrin şıllığına ait.

birazdan keyifle izleyeceğim, ooo yeaaa

(bkz: basrol oyuncusu yeteneksiz olan dizi)
(bkz: beyaz)

geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde vasfiye teyzenin gülistan'ı ve servet hanımı parçlaması, alttan alttan laf sokması en iyi sahnelerden biriydi

ne çektin be servet, ne çektin!

bir akşam sevgili kadrosundan evimizde biten oyuncu arkadaşımızın oynadığı dizidir

son bölümü başka bir ülkede yayınlansa yaptığı ırkçılık yüzünden yer yerinden oynar. ama herşeyi sansürleyen yasaklayan ülke türkiye'de azınlıklarla dalga geçmek her daim komik bulunuyor nedense. hemen her dizide bulunan abartılı ve saçma sapan eşcinsel karakterlerde buna en güzel örnek.

zamansiz türkiye fenomenidir.felsefi içerik aktarılır.bazı bazı , kendi benliğinizi görüp, dumura uğratır. velev ki (bkz:#) zerrin yok mu ? yüksek topuklu ayakkabısından şarap içerim ben onun !*

oyuncuları gezi parkı eylemlerinde biber gazı yiyip, slogan atmaktan sesi kısıldığı için bir hafta ertelenen dizi

artık bölümleri sıvacıyla çekmekte olan dizidir.

gülse birsel in homofobikliğine rağmen oyuncuları onur haftası yürüyüşü videosuyla tekrar gözüme gitmiştir. özellikle altan erkekli yi görmek beni ekstra sevindirdi.

gülse birselin önümüzdeki günlerde final yapacağını açıkladığı, televizyonda nadir bulunan izlenebilecek kapasitede komedi dizisi. sanırım kanal d nin reyting hırsına yenik düşmesi sonucu böyle bir erken final kararı alındı. cuma gününe hala insanların ne anladıklarını merak ettiğim arka sokaklar adlı diziyi koyup hafta ortası 23:00 gibi bir saatte yalan dünyayı alırsanız tabiki dizi reyting kurbanı olur.

gerçekten iyi bir dizi idi!
fakat, naçizane görüşüm şudur ki, her ürün veya hizmetin ömründeki seyir hattının son durağına ulaşmış bir dizidir.
yükseliş ve olgunluk dönemleri tamamlanmış olup, iniş dönemine geçmiştir.
bu nedenle, yaratıcısının müdahalesiyle sonlandırılması, en güzel ve en gurur verici bitiş modelidir!

yayın hayatına muhteşem oyunculuklarla başlayıp sonradan da yerini iğrenç oyunculuklara bırakan gülse birsel imzalı televizyon dizisi.

başlarda her karaktere ayrı ayrı gülerken sonlara doğru 5 dakika bile tahammül edemeyecek duruma geldim.

ne diyelim ; avrupa yakası'nı bir daha izle bence gülse birsel.

keşke bitmeseydi dediğim muhteşem bir diziydi. avrupa yakasından sonra yine gülse birselin hem senarist hem de oyuncu olduğu komedi dizisiydi. ben yalan dünyayı daha çok seviyorum. dizide selahattin ve zerrin en yalancılarıdır. ayrıca vasfiye teyze adında bir ruh emici vardır. bu üç karaktere bayılıyorum fakat nurhayat, tülay, açılay ve gür sesiyle "oooh yoooo" diye bağıran çağatay'ı da unutmamak lazım. her karakteri ayrı seviyorum. antakya'dan cihangir'e göç eden bir ailenin hikayesini anlatıyor aslında dizi. her bölümü ayrı güzel ve kaliteli. gülme garantili.