yalnızlığın anlaşıldığı anlar

facebook ta dürtülmediğin zamanlardır
gidecek bir dolu güzel konser varken birlikte gidebileceğin kimse olmadığını fark ettiğin andır.
duygusal değil de fiziksel yalnızlığım açık seçik ortaya çıktı bugün. bütün gün evde oturup tv izledim, biri de çıkıp demedi ki "bu çok saçma ya değiştir/ biraz kıs lan sağır mısın?!/ şu kumandayı versene bi vs.".
*kendi kendine konuşma olayını alışkanlık haline getirmek bunu fark eden insanların "efendm bana mı dedin" sorusu.
*yolda ayakkabı bağcıklarını bağlarken beklettiğin kimsenin olmadığını fark etmek.
*kulaklıkla seviyeli bir ilişki yaşamak.
*bi çift ya da mutlu bir arkadaş grubu görünce içindeki o yanma hissi.
*sürekli özlemek (özleyene göre özlediği değişir)
paran ve zamanın olmasına rağmen haftasonunu yalnız geçirmek.
*çok eski arkadaşlarını ve o günleri hatırlayıp iç geçirmek.
*faturalarının ucuz gelmesi.
*hesap soran/soracağın insan bulamamak.
*bu başlıktaki tüm entryleri okuyacak kadar işsiz olmak.
şimdi çok ruhsuz bir tanım olacak biliyorum ama ağır alışveriş poşetlerini eve tek başıma taşırken! işte bu yüzden evde kaldım ben! sıfır romantizm, sıfır erotizm!
şimdi çok ruhsuz bir tanım olacak biliyorum ama ağır zıçarken yanee. tuvalette çok yalnızım sözlük.*
eve gelip yemek bile yemeden yatağa girdiğinde, karnın acıktığı halde mutfak kirlenmesin diye yemek yapmaya bile üşendiğinde anlarsın. temmuz aylarım öyle geçer.
arkadaşların çift halinde buluşurken senin o masada tek olman bu gerçeği yüzüne vurur.

dans esnasında çiftler öpüşüyorken sende kendi halinde dans ediyorsan**
televizyon açık uyuduğunuz bir gün birden saba tümer'in kahkasıyla uyandığınız vakit bilin ki siz yalnız bir insansınız.
bazı geceler yatağa yalnız girince . şöyle kıllı bir göğüs ve boyuna yüzünü gömüp sevdiğinin kokusuyla uyumak var
komik olmayan anlardır.
son 3 yıldır, anlık sevişmelerim hariç her akşam yaşadığım standart duygu, sevmek, bağlanmak, 7x24 onu düşünmek istiyorum, çok mu şey istiyorum?
şu ara çok ihtiyaç hissettiğim anlardır...

i am no superman ulan!!!*
bar kapısında damsız girilmez uyarısını gördüğümüzde.
içerken yanında, -nabersin, keyifler iyi mi, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
sinemada, yanındaki koltuğa kaykılmak yerine koltuğu ortaladığını,
kahve, sohbet isterken, kahve içip telefona gömülmüş olduğunu,
eve dönüşte, arayıp -bir şey lazım mı, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
libidon tavanken, kendini bilgisayar, telefon vb başında porno izlerken bulduğunu fark ettiğin tüm o anlar.
gece yatarken yastığına daha sıkı sarıldığın zamanlardır
  • /
  • 5