yalnızlığın anlaşıldığı anlar

arkadaşların çift halinde buluşurken senin o masada tek olman bu gerçeği yüzüne vurur.

dans esnasında çiftler öpüşüyorken sende kendi halinde dans ediyorsan**
aynalarla konuşmaya başladığınız zamandır...
sabah yatakta yalnız başına uyandığında ya da gece yatağa sadece uyumak için gittiğinde anlarsın yalnızlığı
ibrahim tatlıses'ten yalnızım dostlarım'ı dinlediğiniz andır.
eve gelip yemek bile yemeden yatağa girdiğinde, karnın acıktığı halde mutfak kirlenmesin diye yemek yapmaya bile üşendiğinde anlarsın. temmuz aylarım öyle geçer.
şu ara çok ihtiyaç hissettiğim anlardır...

i am no superman ulan!!!*
gidecek bir dolu güzel konser varken birlikte gidebileceğin kimse olmadığını fark ettiğin andır.
duygusal değil de fiziksel yalnızlığım açık seçik ortaya çıktı bugün. bütün gün evde oturup tv izledim, biri de çıkıp demedi ki "bu çok saçma ya değiştir/ biraz kıs lan sağır mısın?!/ şu kumandayı versene bi vs.".
bar kapısında damsız girilmez uyarısını gördüğümüzde.
yalnızlığın anlaşılmadığı tek bir an var mıdır ki...

içindeki yaz doymuşluğunun sıcaklığıyla cebindeki çakıl taşlarına dönen yalancı tanışmışlıklarını havanın serinlemeye başladığı şu günlerde birer birer denize attığın an; işte tam da o soğukluktaki an; gerçek yalnızlığı esas o zamanlarda yaşamış olduğunu kavradığın ana evrilir ve artık taşımak zorunda olmadığın o ağırlıkların yalnızlığında daha bir sen olur ve de ''tamam''lanırsın.
evde bağıra bağıra şarkı söylediğim andır.
carl sagan okuduğum anlardır.
gece uyurken yatağındaki iki yastıktan birine sarıldığında.

metroya, otobüse hemen hemen her gün tek başına bindiğinde.

kışın kar yağarken sevdiğin insanla dışarıda yürümek varken yağan karı tek başına camdan izlediğinde.
ayı sözlük ün alıp da kaçılası yazarları başlığında adımı göremediğim o an.. hiçbir ayının beni dağa/ormana kaçırmak istememesi..
kapının yanlışlıkla çalındığını anlayıp kapıya bakmadığın an.
özgürce sigara içebildiğinizi anladığınız anlardır bir de, sanırım.
biri sarılıyormuş gibi hissetmek için iki kat yorganla ve 3 yastıkla uyumaya başladığım an. ühü.
taksime çıktığında arayacak bir kişi bile bulamayınca. telefonun fabrika ayarlarına dönersen rehber silinir ortada kalırsın mal gibi. neyse ki yosibear yetişti imdadıma.
yancıların oluk oluk aktığı kahve masalarından okeye dördüncü bulmaya zorlandığınız andır.
  • /
  • 5