yazın geldiğinin anlaşıldığı anlar

el sallarken gülümseyen koltuk altı teri...
bedenimizin aşk zillerinin çaldığını hissettiren kıpırtıların ve dürtülerin hissedilmesi.
karpuz kabuğunun denize düşmesi.
instagram'a bacak+deniz temalı fotoğrafların konulması:
http://galeri.uludagsozluk.com/r/deniz-m... (temsili)
kapriler, şortlar, japone kollu giysiler, parmak arası terlikler ve bilumum vücudun mümkün olduğunca az yerini kaplayan bu tarz giyim ürünleri boy göstermiştir...
sıcaktan göbek saklayıcı ceketini bile giyemez duruma gelmek. adana'dan selamlar.
garip bi koku var, oradan anlaşılıyor. * *
ankara'nın sabahında sweatshirtle terlediğim an.
-havanın yaz havası gibi kokmaya başladığı zamanlar.
-deniz kokusunun öteden duyulduğu zamanlar.
-havanın çok sıcak olmaya başladığı, ama bu sıcağın bir sevgi gibi sizi sarıp, güvende hissettirdiği zamanlar,
-moraliniz bozuk olsa bile insanın içinde bir heyecan oluştuğu zamanlar.
-yeşil erik, kiraz, karpuz, üzüm ve şeftali.

bunlar şu an olan şeyler. o yüzden yaz geliyor hahahaha. denize giricem valla bu yaz bol bol. hatta bavul gibi bir şey getirip, orada onlarla uğraşacağım birçok eşya* almayı düşünüyorum. ben bu yaz kendimle uzlaşmak, yer yer yozlaşmak istiyorum.
+ tişörtün arkasından sırt kıllarının yeşillenmeye başlaması
+ beyaz çorapların daha da gözü yakıyor olması *
+ sokakta birbirini doğrarmışcasına çığlıklar atarak eğlenen ilkokul tayfasının eve girmemeye başlaması *
+ saatlerce trafikte kalma sonucu otobüsün güneş vuran tarafında "ailem yarı afrikalı aslında" durumuna ulaşan yarısı güneşten kavrulmuş insanların çoğalması
+ dışarısı 40 içerisi 80 derece pardesüsüyle dolaşan teyzelerin etrafa helal kokulu terler, sarımsaklar, soğanlar salmaları vs...
+ "höç ösmöyör" nidalarına başlayan yaş, cinsiyet farkı olmayan menapoz tayfası **
metrobüste buram buram koltuk altı kokusu atmosferinin olmasıyla,
kanalizasyonlardan ve vazgallarden hafif hafif leş kokularının yayılmasıyla,
sabaha karşı istanbulda nem artışından kaynaklı vıcık vıcık ve terli terli uyanmalarla,
beyoğlundaki turist sayısının artması ve her gördükleri binaya 'awesome' deyip yol ortasında durup yolları kapamalarıyla,
burka giymiş arap turistlerin istiklal caddesini turlamarıyla(neden bacım neden diyorum bazen), (bkz: the burka band )
yaz geldiğini anlarım.
daha sayarım amma yukarıdaki saydığım başlıkları yaşamaya başlamadım, ne zaman başlar o zaman yaz gelmiş derim.
babamın eskilerden kalma, genelde kış aylarında paylaştığı " kasım 150, yaz belli " atasözünü anımsatır...
kadim akdeniz sahillerinde esmeye başlayan meltem rüzgarları, en hoş yaz müjdecisidir.
kaldırımlarda sıra halinde yolalan karınca grupları, geceleri balkonlarda donla sigara içen adamlar. geceyarısı sokaklardan gelen kahkaha sesleri. çocuk parklarında koşuşturan çocuklar. ter kokusu.
kışın götünü başını şişirip güneşi görünce ağı yerlerde skinny jeanlerini giyip o pamuklu donlar gözükmeye başladığında,kıllı sırtlarını gösteren sırt dekolteli t-shirtler giyilmeye başladığında ve ince çorapla babet sezonu açıldığında anlıyorum.

seviyorum kadınları...
bostancı - maltepe arası sahil yolunda mangal dumanlarının çoğalması.
avm / belediye bahçelerindeki dekor havuzlara giren çocuklar.
tuvalette klozete rahat rahat oturduğunuz zamandır. üfül üfül
güneş kokusu. sabah saatlerinde beliren sıcaklıkla tava yapan enteresan bir koku bu. sabanları mahalle fırınlarından yayılan somun ekmek kokusu. ve balkonda sabahlayan sohbet manyağı meraklı teyzeler.

ve maalesef toplu taşımayı istila eden kokarca minvalinde yıkanmayan insanlar.
  • /
  • 2